AK Parti içindeki Ergenekoncular!

AK Parti içindeki Ergenekoncular!

Bir milletvekili düşünün ki, partisinin tepesinde damoklesin kılıcı gibi duran kapatma tehdidiyle alakalı olarak değiştirilmesi planlanan bir maddeye olumsuz oy veriyor.

Şerefini Kendi Ayaklarının Altına Alan Adamlardan Milletin Vekili Olabilir mi?

Nihat Nasır*

Her şey yolunda gidiyor derken birden o haber geldi"
Anayasa değişikliği 2. tur oylamalarında 8. madde 227 oy alarak 330 sınırının altında kaldı ve paketten düştü"
Bu ne anlama geliyor peki?
Cevabı çok kesin ve net!...
Bu, AK Parti içerisinde en az 8 milletvekilinin 'Ergenekoncu' olduğunun kanıtıdır!

Bir milletvekili düşünün ki, partisinin tepesinde damoklesin kılıcı gibi duran kapatma tehdidiyle alakalı olarak değiştirilmesi planlanan bir maddeye olumsuz oy veriyor.
Bir milletvekili düşünün ki, herkesin önünde 'ben bu değişimi destekliyorum' deyip şeytanıyla baş başa kaldığında, 'topuklarının üzerinde gerisin geri dönüyor!...'

Peki, 'hayır' oyu verilmesi talebi kimden geliyor?
Tabii ki, 'hâkimiyetin kayıtsız ve şartsız millete ait olmasından' rahatsızlık duyanlardan"
Kimdir bunlar?...
Ağababaları, 'Ergenekon' tesmiye olunan yapılanmanın kilit noktasındaki kimseler"
Sonra?
Onların avukatlığına soyunan CHP ve lideri Baykal"Başka?...
Derin devlet tarafından kuşatılan ve bu iradeye teslim olan MHP"
Daha başka?...
On yıllardan beridir, Yeni Şafak gazetesinde başlayıp Gerçek Hayat dergisinde devam eden ve zaman zaman farklı mevkutelerde dillendirdiğim 'PKK Ergenekon'un bir uzantısı ve sistemi korumakla yükümlü ajan-provokatör bir örgüttür!' iddiamı kanıtlayan BDP'liler"

Birbirlerine tamamen zıtmış gibi görünen ve fakat aynı sütannenin emzirdiği çocuklar olan bu oluşumların, statükonun değişmemesine yönelik gösterdikleri direnci elbette ki, anlamak mümkün"
Onlar, 'sıfır iradeye' sahip oldukları için bir anlamda 'mazur' sayılabilirler. (!)
Peki ya Ak Parti içerisindeki o sekiz kişi?...

Bunları mazur kılabilecek hiçbir gerekçe yoktur!
Bunlar, şereflerini ve onurlarını kendi ayakları altına alarak münafıklık etmişlerdir.
Bunlar, zerre kadar haysiyet kaygısı taşımaksızın kapalı kapıların ardında, sadece kendi onurlarını değil, memleketi de satmışlardır!
Memleketin geleceğini"
Bürokratik Oligarşinin egemenliğini savunanların safında yer alarak, Korporatist bir sistemden kurtulma yönünde, cılız da olsa, atılan adımları sabote etmişlerdir!

Böyle bir imkan daha kaç kez ayaklarımıza kadar gelir, bilemiyorum ama böyle bir ihanet her zaman olmaz!...
Kendi partisinin kapatılması ve hatta muhtemelen anayasa değişikliği teklifine imza atmış olmaları hasebiyle, tetikte bekleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı olası bir kapatma davası neticesinde milletvekilliklerinin düşürülmesiyle sonuçlanabilecek bir meselede partisini satan adamlar, kendilerini ikna (!?) eden odakların emri gereği, şüphesiz ki, Anayasa mahkemesi ve HSYK'nın yapısını değiştiren teklife de hayır diyeceklerdir!

Şimdi!...
Bu (en az), sekiz milletvekili, azıcık onur, şeref ve haysiyet kaygısı taşıyor iseler, hiç vakit geçirmeden istifa etmelidirler.

Çıksınlar ve 'adam' gibi 'istifa' ettiklerini deklare etsinler!
İstifaları, yaptıkları ihaneti düşürmeyecektir ama azıcık da olsa kendi onurlarını kurtarma yönünde bir teşebbüs sayılabilecektir.

Bu talep makes bulur mu dersiniz?
Hiç sanmam!
Gözünü kırpmadan memleketin geleceğini satan münafık tıynetli birinin, haysiyet gibi bir derdi de olamaz diye düşünüyorum.
'Hayrul makirin olan Allah', elbette ki, onların bu oyunlarını ayaklarına dolayacaktır.

Yuh olsun sizlere emi!...