"AKP'nin Kapatılmama İhtimali %51"
Ö. Lütfi Mete'nin 'Erdoğan Operasyonu- Küresel Sermayenin İktidar Savaşı' adlı kitabındaki görüşler, davanın arka planını tüm açıklığıyla gözler önüne seriyor.
İşte Zaman'ın Pazar ekinde ALİ BERAT'ın özel haberi..
Ömer Lütfi Mete, AKP'nin kapatılmama ihtimalinin yüzde 51 olduğunu dile getirdi.
AK Parti'ye açılan kapatma davası, uzun bir süredir gündemi meşgul eden bir konu. Demokrasi karşıtlarının desteklediği dava hakkında hemen her gün birileri çıkıp bir şeyler söylüyor. Ancak bu görüşler içinde en çok tartışmaya sebep olacak beyanlar ise bir istihbaratçıdan ve bir gazeteciden geldi.
Bu davanın basit bir kapatma davası olmadığını, küresel temelde sürdürülen bir oyunun parçası olduğunu düşünenlerden emekli istihbaratçı Prof. Dr. Mahir Kaynak'ın ve gazeteci yazar Ömer Lütfi Mete'nin bu fikirleri ise çok tartışılacak gibi görünüyor. Geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkan 'Erdoğan Operasyonu- Küresel Sermayenin İktidar Savaşı' adlı kitapta yer alan görüşler, kapatma davasının arka planını tüm açıklığıyla gözler önüne seriyor. Uzun yıllar Ankara'da politika muhabirliği yapan ve AK Parti'nin kurulduğu dönemde Recep Tayyip Erdoğan'ı yakından izleyen gazeteci Emine Dolmacı'nın röportajlarından oluşan kitap, Timaş Yayınları etiketi taşıyor.
Kitapta, gazeteci-yazar Ömer Lütfi Mete, Kürt ayrılıkçı hareketi ile Erdoğan'ı tasfiye amacı güdenlerin bağlantısına dikkat çekiyor. Bu konuda ciddi araştırmaları olduğunu ifade eden Mete, kapatma davasıyla birlikte Türkiye'nin bütün unsurlarıyla beraber yaşama iradesini pekiştiren Erdoğan'dan yararlanma fırsatının kaçırıldığı görüşünde.
Bir iktisat profesörü olan ve emekli istihbaratçı Mahir Kaynak ise kapatma davası ve ardından gelecek tasfiye sürecinin küresel sermayenin bir oyunu olduğunu düşünüyor. AK Parti'nin kapatılması halinde, Tayyip Erdoğan tarafını temsil eden yeni bir liderin etrafında AKP'yi yeniden organize etmenin mümkün olacağını düşünüyor. Kaynak; Erdoğan'ın yerine geçecek kişinin kimliği konusunda, İslam'ı dışlamayan ama yargıyla ve orduyla da çatışmayan; Kürt kimliğini kabul eden bir kişi üzerinde duruyor.
Bu kez darbe hukuk yoluyla yapılsın istendi
Kapatma davasını açanlarla Ergenekon ekibinin bir ilişki içinde olduğu iddia ediliyor genelde. Bu, ne kadar doğru?
Ergenekon, Türkiye'de darbe ortamını hazırlamak için kullanılacak bir örgüttü. Şimdi diyorum ki, Ergenekon'un üzerine baskı yapılmasının nedeni, bu defa operasyonun darbeyle değil hukuk yoluyla yapılmasına karar verilmesinden kaynaklanıyor. Yani bunlar vatan kurtarıcı olduğu için böyle bir kriz anında bir görev beklerler, onları baskı altına alırsanız bu görevi yapamaz hâle gelirler.
Sizin tezinize göre Ergenekon operasyonunu yapan ekip, aslında Ergenekon'u kuran ekip. Öyle mi?
Ergenekon'u kuran ekip aynı zamanda operasyonu yapan ekiptir. Kuran ekip baskı altına alıyor, diyor ki "Operasyon bu defa darbe yoluyla yapılmayacak. Başka yol deniyoruz biz". Onun için de herhangi bir biçimde olaya müdahale etmelerini, projeyi bozmalarını engellemek için onları baskı altına alıyorlar.
Yazar Ömer Lütfi Mete'den çarpıcı cümleler
Yeniçeri'den bu yana askerin kazan kaldırmasından usandık, şimdi de yargı kazan kaldırıyor.
Erdoğan'a yapılmak istenen, post-modern yeniçeri operasyonudur.
'Başörtüsüyle üniversitelerde okuyabilmeyi istemek anayasadaki laikliği ihlal etmek sayılır' demek bir hukuk, ahlak ve namus cinayetidir.
Erdoğan'ın tasfiye edileceğini sananlar ve umanlar fırsattan yararlanmaya çalışacaklardır"
İngiltere'nin ve küresel sermayenin Erdoğan'ı tasfiye etmeye çalıştığına inanıyorum. Özellikle Türkiye'nin güneyinde Barzani merkezli bir İngiliz etkinliği geliştirmeye çalışan lobi, ülkemizdeki işbirlikçi ya da bağlaşık unsurlarıyla hedefini gerçekleştirmeye gayret etmektedir.
Şu dakika itibarıyla partinin kapanma ihtimali en çok yüzde 49. Onun yerine heveslenenlerin boşa kürek çektikleri kanaatindeyim"
Zaman-Pazar