Almanya, İslam, tehlikeli eğilim...
Mesele şu: Sadece Almanya'da değil, Avrupa'da aşırı sağ hızla güçleniyor. Ekonomik krizin de etkisiyle başkalarına tahammül yok oluyor. Çok kültürlülük projesi rafa kaldırılıyor. Avrupa Birliği içe kapanıyor
Avrupa Birliği için İslam ve Müslümanlar "birarada yaşama projesi"nin göstergesi mi yoksa tehdit mi? İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Batı'nın sahiplendiği, övündüğü, model olarak en büyük ihraç malzemesi olan çök kültürlülük projesi çöktü mü? Çöktü ise, yerine ne geçecek? 11 Eylül saldırılarından, aslında Soğuk Savaş'tan hemen sonra kendini hissettiren aşırı sağ dalga, Amerikan sağı ile Atlantik'te fırtınaya dönüp 21. yüzyıl dünyasını mı vuracak?
"İslam Almanya'nın parçası" diyerek, tartışmayı alevlendiren Almanya Cumhurbaşkanı Christina Wulff, Türkiye'yi ziyaret ederken gündeminde Almanya'daki göçmenlerin, Türklerin, Müslümanların entegrasyon soruları var. Ancak Başbakan Angela Merkel'in o keskin açıklamaları o sözün doğru olmadığını, İslam'ın ya da Türklerin Avrupa'nın bir parçası olmadığını, olamayacağını, bu gerçeğin hiçbir zaman kabul edilmeyeceğini, bugüne kadarki sessizliğin ve birarada yaşama söyleminin yanılsamadan ibaret olduğunu, Batı'nın bu konudaki gerçek niyetini hep gizlendiğini ortaya koydu.
Merkel; ülkesinde çok kültürlü bir toplum inşa etme çabasının tamamen başarısız olduğunu, insanların yan yana mutlu yaşamalarını öngören çok kültürlülük kavramının işlemediğini ilan etti. Friedrich Ebert Vakfı'nın araştırmasında halkın yüzde 30'unun ülkenin "yabancılar tarafından istila edildiğine" inandığını ortaya koymasından hareketle; "1960'ların başında ülkemiz yabancı işçileri Almanya'ya çağırdı, şimdi de ülkemizde yaşıyorlar. Bir süre kendi kendimizi kandırmıştık, kalmazlar, giderler diye. Ama durumun böyle olmadığını görüyoruz" dedi.YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ