"Aşırı Başörtüsü"

"Aşırı Başörtüsü"

Başörtüsü ve manto siyah, manto biraz bol olunca, çarşafa benzedi diye mesela aşırıya mı kaçılmış olunacak. Ne denecek?

Nevşin Mengü/cnn
 
"Aşırıya kaçmak istismar etmek olur". Başbakan Erdoğan ATV'de konuk olduğu televizyon programında kamuda başörtüsü hakkında bu yorumu yaptı. Asker, polis üniforma giydiği için başörtülü olamayacak. Hâkim ve savcı başörtüsü takamayacak. Geri kalan devlet memurları artık başörtüleriyle çalışabilecek. Yerel seçimlerde başörtülü adayları da göreceğiz.
Sadullah Ergin ve Bekir Bozdağ'ın açıklamalarından anlaşılan, Başbakanlık yönetmeliği değişecek ve "başı açık" ifadesi "yüzü açık" olarak yazılacak. Dürüst olmak gerek, geç bile kalınmış bir düzenleme. İnanç; inancın gereği kılık kıyafeti nedeniyle birilerini bir yerlere almamak bu devirde en basit şekliyle absürt. 
 
Türkiye siyasetinde hep olduğu gibi, kamuda yeni kılık kıyafet meselesinde de kervan yolda düzülecek anlaşılan. Adım adım uygulamada göreceğiz. Uygulamayla beraber belki düzenlemeye detaylar eklendiğini de göreceğiz. Ki hemen her yeni düzenlemede bu yöntemin uygulandığına şahidiz. 
 
Burada kilit bana kalırsa, Başbakan'ın da kullandığı "aşırıya kaçma" ifadesi. Yönetmelikte yüzü açık ifadesi kullanılacağına göre, peçeye burkaya izin verilmeyecek. Peki başörtüsü, hangi hallerde aşırı oldu, hangi hallerde olmadı buna nasıl karar verilecek? Başörtüsü, manto ideal kıyık kıyafet; çarşaf aşırı mı sayılacak. Başörtüsü ve manto siyah, manto biraz bol olunca, çarşafa benzedi diye mesela aşırıya mı kaçılmış olunacak. Ne denecek? "her iş yerinin belirli kuralları, nizamları, gerekleri var, örtü olur ama bir yere kadar olur; şu kadarı olur bu kadar sakınca yaratır" mı denecek acaba?
 
Tutum bu olursa bunun 28 Şubat sürecinde çok duyduğumuz "her yere giyilecek bir kıyafet var; şehirde bikiniyle geziliyor mu; işte, okulda başörtüsü olmaz" söyleminden ne farkı olacak acaba?
 
Hangi başörtüsü aşırı, hangisi değil, yine yeni çerçeveli tariflerle mi girecek insanların hayatlarına. Yine devletin tarifini yaptığı yeni bir kapalılık\açıklık nizamına mı sokulacak kadınlar. Kapanma limitinin hamisi devlet mi olacak yine. 
 
Siyaset zor iş, devlet yönetmek çok zor iş, evet katılıyorum. Bürokrasiyi idare etmek çocuk oyuncağı değil. Denge bulmak, sağı memnun etmek, solu küstürmemek kırmadan dökmeden siyaset yapmaya çalışmak basit değil farkındayım.
 
Fakat Türkiye'de neden her özgürlük dendiğinde yeni bir nizam verme beraberinde bonusu olarak geliyor. Özgürlükler neden yeni kurallar silsilesiyle sunuluyor, işte ben bunu anlamıyorum. Her özgürlük dendiğinde yeni kısıt, her demokrasi dendiğinde yeni limit geliyor insan bazen hayret ediyor.