BDP, Görüşmede Neleri Önerdi?
Kulislerde BDP Görüşmesinin ayrıntıları...
BDP'lilerle görüşme bitmiş, Meclis Başkanı Cemil Çiçek Meclis Genel Kurul Salonu'na doğru yürüyordu. Bir süre birlikte yürüyüp, sohbet ettik. Aramızda şu diyalog gerçekleşti: -Bugün (Dün) bir sonuç bekleyelim mi? -Bir tur daha gerekir. -Yarın için umutlanalım mı? -Her yarın umut doludur. - BDP'lilerin zor şartlar ileri sürdükleri söyleniyor. -İnanma. -Kulislere öyle bir hava yayıldı. -Zor şartlar ileri sürdüler diyene inanma. -Çözüme yaklaşıldı mı? -Çözüme yakınız. Bu konuşmanın üzerinden birkaç saat geçti. Hükümetle ilgili güven oylaması yapıldı. Bu sırada görüşmeye ilişkin Başbakan Erdoğan'a bilgi verildi, onun talimatı alındı. Başbakan Erdoğan Meclis'ten ayrılırken soruları yanıtladı. "Talepler konusunda biz herhangi bir talebe açık değiliz" dedi. O ana kadar uzlaşma havası hakimdi. Başbakan'ın sözlerinden sonra uzlaşma suyu düştü gibi bir hava oluştu. Ama doğru değil. AK Parti durduğu yerde duruyor. BDP ise ilk günlerde cebinde dolaştırdığı, "Mutabakat metni"nde yer alan bazı maddeleri dışarıda bırakarak girdi görüşmeye. BDP bu görüşmede neleri önerdi? 1-Anayasa'nın 14. Maddesi değişsin 2-TMK'nın 7. Maddesi değişsin 3-Kamuoyuna açıklanacak olan mutabakat metninde yeni anayasa konusunda güçlü mesajlar verilsin. BDP'nin ilk önerisi Hatip Dicle'yle ilgili. Bu öneri getirilince AK Parti heyeti, "Dicle konusunda biz sizi uyardık. Siz bunu başından beri biliyordunuz" diyor, ama bir karşılık alamıyor. TMK 7. Madde'yle ilgili teklif ise KCK sanığı milletvekillerini kurtarmaya yönelik. Bu arada kuliste BDP'nin, "Diyarbakır'da tüm milletvekillerinin istifa etmesiyle birlikte seçimlerin yenilenmesini önerdiği" şeklinde bir haber dolaştı. Ama bunu doğrulatamadım. Hatta böyle bir teklifin gündeme gelmediği söylendi. BDP'nin görüşmeye girerken daha önce gündemine aldığı bazı tekliflerini kapıda bıraktığını aktarmıştım. Neydi bu öneriler? -İmralı'nın infaz durumu gözden geçirilsin. Bunun anlamı Öcalan'ın ev hapsine alınmasının yolunun açılması. -Yerel özerklik -Yüzde 10 barajının düşürülmesi Bunlar masaya getirilse, zaten görüşme başlamadan biterdi. Sanıyorum BDP de bunu dikkate aldı. Bugün heyetler yeniden bir araya gelecekler. AK Parti'de CHP ile imzalanan mutabakat metni için, "Ne gerek vardı" şeklinde itirazlar mevcut. Genel geçer ifadeler olmasına ve içeriğinde AK Parti'yi bağlayıcı bir yön bulunmamasına rağmen. BDP'liler ise, "Yemini kitlemize anlatabilmemiz için, CHP'den daha güçlü bir metin olsun" talebinde bulundular. BDP'nin yemin etmesi isteniyor, bunun zemininin hazırlanması için çalışılıyor ancak, BDP'ye güvence verildi şeklinde bir görüntünün oluşmaması amaçlanıyor. AK Parti'nin nereye kadar ilerleyebileceğinin sınırını Başbakan Erdoğan çizdi. "Güvence yok, davet var" Bu sınırın aşılması beklenmemeli. Uzlaşmaya varılırsa yayınlanacak olan deklarasyonda, çözüm yerinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu belirtilecek, özgürlükçü anayasa konusundaki taahhüt, güçlü bir şekilde vurgulanacak. Siyasetin önünde engel teşkil eden yasakçı düzenlemelerin, AİHM kararları ışığında yeniden gözden geçirileceği ifade edilecek. Onun ötesinde BDP'ye hiçbir şekilde anayasal ve yasal bir taahhütte bulunulmayacak. Peki tüm bunlara rağmen bugün sorunun çözümü bekleniyor mu? Bunu büyük ölçüde BDP'nin tavrı belirleyecek. Çünkü yemin etmeme kararı alan kendileri. "Önce yemin, sonra çözüm" Ama bu çözüm BDP'ye özel bir çözüm olmayacak. TBMM'nin yeni yasama dönemine başlayacağı 1 Ekim tarihinde yeni ve özgürlükçü anayasa için partilerin eşit oranda temsil edileceği bir "Uyum komisyonu" kurulacak. BDP yemin etmek suretiyle, Türkiye'nin de kendisinin de önünü açacak süreçte yerini alacak. Yoksa... BDP'nin bileceği iş...