Adem Yavuz Arslan - Bugün

Yeni bir tür sansür!

Asrın davası olarak kabul edilen Ergenekon soruşturmasıyla yeni bir polemik daha doğdu. Mahkeme, dosyanın hassasiyetini gerekçe göstererek gizlilik kararı aldı. Fakat birçok hukuki metinde olduğu gibi burada da muğlaklık var. Dolayısıyla gizlilik kararı neyi kapsıyor kimse anlamış değil. Öyle ki başsavcının yaptığı açıklamayı haberleştirmek bile 'yayın yasağına' girdi. Ya da ek klasörler yer alan birtakım bilgileri haberleştirdiğiniz zaman dava açıldı.

Tabi bu durum her şeye rağmen Ergenekon'la ilgili haber yapan gazeteciler ve gazeteler için büyük bir tehdit. Çünkü yazdığınız her yazıya dava açılıyor. Öyle ki Ankara Adliyesi'nin 3. katında her gün gazetecileri ifade verirken görmek mümkün.

Saymadım ama sadece Ergenekon süreciyle ilgili hakkımda 20 civarında dava açılmış. Büyük çoğunluğu yayın yasağını ihlalden. Bazıları da 'haberleşmenin gizliliğini ihlal ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüsten.' Mesela çok tartışılan Tuncay Güney'in bizzat kendisini ilgilendiren bir haberle ilgili 'yayın yasağını ihlalden' dava açılmış. Oysa Tuncay Güney bu davada sanık değildi. Ya da 2001 yılında yapılan bir operasyonda Hizbullah'tan ele geçirilen silahların kriminal raporunu yayınladık. Rapora göre silahlar Hizbullah'tan önce PKK tarafından kullanılmış. Yayın yasağını ihlalden dava açıldı. Fakat o zaman ne Ergenekon soruşturması vardı ne de bugünkü dava. Her iki olayın tek ortak noktası Levent Ersöz'dü. Üstelik bu haber normal bir ülkede çok kelle götürürdü. Şimdi benimkisi tehlikede!

Başta da ifade ettiğimiz gibi yayın yasağı ya da gizliliği ihlal ile ilgili karar çok muğlak ifadelerle yazılmış. Bu yüzden Ergenekon süreciyle ilgili her habere dava açılıyor. Birinden mahkum olmamız durumunda ise 5 yıl süreyle ertelemeye giriyor. Bu bir bakıma 5 yıl boyunca bu konuyla ilgili tek kelime yazmamak demek. Eğer mahkeme kararına rağmen yazarsanız kendinize bir cezaevi seçersiniz. Oysa Ergenekon türü soruşturmaların en önemli ayağı medyadır. Toplumsal duyarlılığı oluşturacak olan da gazetelerdir. Fakat mahkemenin kararı Demokles'in Kılıcı gibi başımızda sallanıyor. Ne zaman düşeceğini de kimse kestiremiyor.

Etiketler:  sansür gazeteci Ergenekon soruşturması yayın yasağı gizlilik ihlali muğlak