'Büyük Fitne...'

'Büyük Fitne...'

Zalimlerle Yaşamak Müslümanlar açısından zillettir...

Nakba(Büyük Felaket) günü 1948 yılında orta doğunun göbeğinde kurulan ve o günden itibaren öldürülen, yurtlarından sürülen, hakları, toprakları ve malları gasp edilen Filistin'li kardeşlerimizin çektikleri acılar bir türlü bitmek bilmiyor.

"Nakba... Filistin topraklarının işgal edilerek 15 Mayıs 1948'ta İsrail devletini kurulmasına verilen ad. Tam olarak karşılamasa da Türkçe'ye 'felaket', 'yıkım' ya da 'facia' olarak çevriliyor. Nakba, bir halkın bilinçli olarak yıkımı, bilinçli olarak felakete uğratılması, bir ülkenin ve vatandaşlarının çok planlı bir biçimde yakılıp yıkılması demek. Arap aydını Konstantin Zureyk tarafından Ağustos 1948'te ortaya atılan Nakba "sürmekte olan" olarak kullandı. Zira 500'den fazla Filistin köyünün haritadan silinmesi 1948'te değil, "Siyonist fethi" takip eden yıllar içerisinde gerçekleşti. 1880'lerde Filistinlileri topraklarından sürme mücadelesi Kasım 1947'de doruk noktasına ulaşarak devam etti. Öyle ki Siyonist güçler 14 Mayıs 1948'ten önce 700 bin Filistinliyi topraklarından sürdü. 1950'lerde ve 1967 sonrasında da yüzbinlerce Filistinli topraklarından sürüldü."

Filistinlilerin bağımsızlık mücadelesine destek vermek ve İsrail'in bağımsızlığını ilan ettiği tarih olan Nakba yıldönümünü protesto etmek için milyonların bölgeye akması İsrailin ve bölgedeki despot yönetimlerin uykularını kaçırdı. Tam 63 yıldır bölgede adeta bir ur gibi büyüyen/büyütülen, büyümesine ve gelişmesine göz yumulan Siyonistler maalesef kurulduğu günden bu yana başta bölge olmak üzere dünya Siyonizm fitnesinden kurtulamadı.

"1948 yılından bu yana Filistin topraklarının yüzde 78'i işgal edildi. Filistinlilerin en az yüzde 60'ı ya göç etmiş durumda ya da topraklarına uzakta bulunan mülteci kamplarında yaşıyor. Bugün 4 milyon 700 bin Filistin'in topraklarında uzakta yaşamak zorunda bırakılıyor. Sadece ağır çekim soykırımın yaşandığı Gazze'deki 1.5 milyon Filistinli kuşatma koşullarında hayatta kalmaya çalışıyorlar, yüzbinlercesi İsrail tarafından hukuksuz bir şekilde tutuklanıyor veya öldürülüyor." Öyle ki, Büyük şeytan ABD başkanı Obama bile 1947 topraklarına dönülmesinden söz etmeye başladı.

Fitnenin büyümesi daha doğrusu büyütülmesi bir yana, bölgede Siyonizme ve batı emperyalizmine uşaklık etmekte olan yönetimlerin Müslüman göstericilere şiddet uygulaması Siyonist askerlerine rahmet okutacak boyutta olması maalesef acı bir gerçeğimiz olarak karşımızda durmaktadır.

Onun için büyük felaket yerine "Büyük fitne" diyorum. Fitne öyle bir boyuta ulaşmış ki, bölgede aynı halkın aynın dinin mensupları olan toplulukları bir araya getirmek neredeyse imkânsızlaşmış duruma geldi.

Gerçi son günlerde özellikle bölge halklarında kendi rejimlerine karşı uyanma hareketleri ve Filistin'deki gurupların uzlaşmaları biraz cesaretimiz artırsa da korkarım ki, büyük fitnenin başka bir oyunu sahneye koymasını sonucu olsun.

Arap gençlerinin Suriye tarafından ve Ürdün tarafından işgal altındaki Filistin topraklarına girmek istemeleri sonucunda şiddetle karşılaşmaları ve Ürdün üzerinden Filistin topraklarına giden Türkiyeli Müslümanlardan beşkardeşimizin yaralanmasını ve otobüslerinin İsrail jandarmalığını yapmakta olan Ürdün güvenlik güçlerince tahrip edilmesini büyük bir üzüntü ve esefle karşıladım. Kardeşlerimize acil şifalar niyaz ediyor gazalarının mübarek olmasını yüce Allah'tan diliyorum.

Zalimlerle Yaşamak Müslümanlar açısından zillettir. Özellikle halkı Müslüman olan ülkelerde zulüm devam ederse insanlar birbirleriyle nasıl anlaşır, geçinir, bütünleşir ve İslam toplumunu nasıl inşa ederler/edebilirler?..

Dünya için büyük felaket olan İsrailin kuruluşunun yanında bölge için en büyük tehlike fitnenin önüne geçilememiş olmasıdır sanırım. Fitnenin önüne geçilmezse Nakba(büyük felaket) için yapılacak olan tüm eylemler, ödenecek olan tüm bedeller boşa gitmiş olacaktır. Ümmet olarak birlik beraberlik için ne yapılması lazımsa onu yapmak zorundayız. Farklılıkları farklı düşünceleri ümmetin zenginliği noktasında görmek zorundayız aksi halde büyük felaketin büyük fitneye dönüşmemesi için hiçbir sebep yoktur.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.

 

Abdülhelim Almalı / velfecr