Dillerde Allah, Ellerde Amerikan Bayrakları

Dillerde Allah, Ellerde Amerikan Bayrakları

SURİYE DEVRİMİ DERKEN, İSLAM'IN FATİHASINI OKUMAK...!

Suriye'de Mart ayında Dera kentindeki gösterilerle başlayan rejim karşıtı muhalefet, artık, sivil gösterilerin ötesinde, özel eğitilerek Suriye içine sokulan silahlı güçlerin profesyonel saldırılarıyla yeni bir boyut kazanmış durumda.

Özgür Suriye Ordusu adlı yapılanmanın bir NATO projesi olduğunu söylediğimizde, bizleri hemen Suriye devrimini karalamakla itham edenlerin kendileri de artık, bu güçlerin NATO bağlantılı olduklarını biliyordur sanırım.

Belki bunda bir beis görmüyor olabilirler. Ancak her geçen zaman daha da belirginlik kazanan Suriye gerçeğinin, ABD; NATO ve Körfez ülkelerinin koordinasyonuyla sürdürülen bir "dış müdahale" olduğunu gizleyecek bir yan da kalmadı.

Artık dünya basınında, ABD ve NATO'nun Suriye'deki rejim karşıtı silahlı eylemleri nasıl organize ettiği, nasıl desteklediği ve yönlendirdiği manşetlerde yer alırken, tüm bu hassasiyetimizi "komploculuk" ile değerlendirenlere diyecek bir sözümüz de yok.

Suriye halkının özgür, adil, insani ve onurlu bir yaşama kavuşması için, gereken yeni bir nizama kavuşması her vicdan sahibinin kabullenip savunacağı insani bir sorumluluktur.

Biz, başından beri bir NATO projesi olarak sergilenen böylesi bir "komplo"nun Suriye halkının yararına olmadığını, burada "Suriye halkına özgürlük" adı altında sadece emperyalizmin bölgesel hedeflerinin gözetildiğini ve siyonist rejimin korunmasının amaçlandığını söylüyoruz. Karşısında durduğumuz nokta budur.

Böyle bir durum bir vehim, bir yalan, bir iftira ise, bütün günah ve vebal bizim üzerimize. Eğer aksi ise, Suriye'deki rejim karşıtı muhalefet ABD ve NATO'nun kurgu ve kumandası ile devam ediyorsa, bu vebal ve günahı siz boynunuza alabilecek misiniz?

Öyle ki, Suriye içinde düzenlenen bazı gösterilerde Amerika'ya askeri müdahale çağrısı yapılıp Amerikan bayrakları taşınabiliyorsa, İslam dünyasına yönelik gerçekleşen vahşi işgallerin, kendi deyimiyle haçlı savaşının öncüsü ABD Başkanı George Bush'un özlendiği bile ifade edilebiliyorsa, bu Amerikan mikrobunun İslam ülkesine nasıl ekildiğinin hazin bir göstergesi olsa gerek.

Müslüman halkların özgürlük ve adalet talebi Amerikan bayrağı altında, Amerikan bombardımanları ile iç içe geçecek ise, o zaman bundan böyle kendimizi bir daha "anti-emperyalist" olarak nitelememizin haklı bir gerekçesi de kalmayacak.

Duygular üzerinden değil, yalın ve acı gerçekler üzerinden, ısrarla görülmesi engellenen planlar konuşalım.

Artık, ABD kumandası altında Suriye'ye gelecek bir özgürlüğün, gerçekte bir esaret, zillet ve modern kölelik olduğu gerçeğini kabullenelim.

Bir taraftan bütün halkların insanca yaşamından yana duruş sergilerken, diğer yandan da sömürgeci kapitalizmin bölgede yeni bir siyasal sulta ve sömürü alanları oluşturmasının da karşısında dimdik duralım. Bizleri, halkları katledenler bugün bizim kurtarıcımız pozisyonunda görülmesin.

"Allah" "Allah" seslerinin ardından "Gel artık ey Amerika!" sloganlarını atılacaksa eğer, bunun adı hiçbir zaman "Muhammedi İslam" olmayacak. Kur'an mustazafların kurtuluşunu müstekbirlere karşı mücadele ile tanımlıyor. Zamanın Firavun ve Haman'ları yıkılarak, mustazaflar özgürleşir; Firavun ve Haman'lara el uzatarak değil.

Sömürgeci haçlı emperyalizmine "ölüm" demekten başka her bir yol, bize insanlığımızı, onurumuzu, şerefimizi kaybettirir. Onurlu insanlar ölür ama emperyalizme el uzatmaz, onunla beslenmez ve onu kendisine veli edinmez.

Soğuk savaş dönemi sonrasında, emperyalizm İslam ile savaş sayfasını açarken, bizler "emperyalizm ile savaş" defterini kapatacaksak eğer, gerçekte İslam'ın fatihasını biz okumaya başladık demektir.

Bizim de zorumuza giden budur".

Suriye'de ABD Yanlısı Utanç Dolu Bir Gösteri (VİDEO)

 velfecr