Direnişin Dengeli Tutumu ve Metaneti
“Hani direniş nerede? Direnişçiler klimalı bürolarda oturmak ve yeni araçlara binmek için mi direniş silahını bıraktı?”
Dr. Hasan Ebu Haşiş / fiem
İşgalcinin Gazze Sınırında Bulduğu Tünel
Siyonist işgal rejimi İsrail, Gazze’nin Han Yunus şehrinin doğu kesimi ile işgal rejiminin 1948 yılında işgal ettiği ve kendisine ait olduğunu iddia ettiği Filistin toprakları arasında uzunluğu
İşgalcinin, daha kullanılmadan ve kendisi için felaketlere neden olmadan tüneli bulmaktan ötürü çok mutlu olduğunu ifade etmesi doğaldır. Ancak korktuğu felaketlerin her an başına gelebileceğini herkesten çok kendisi çok iyi biliyor. Yine kendisi Filistin direnişinin silah bırakmadığını ve ateşkesi keyfi, istirahati, rahatı ve konforu için imzalamadığını da gayet iyi biliyor. Ateşkesi hazırlık, eğitim, strateji geliştirme ve silahlanma için kullanıyor. Bu hususta birçok sıkıntı, haksız eleştiri ve baskıya da göğüs geriyor. Çünkü beyinsiz, cahil ve ahmak bazı insanlar bilinen şu sorularını yineleyip duruyorlar:
“Hani direniş nerede? Direnişçiler klimalı bürolarda oturmak ve yeni araçlara binmek için mi direniş silahını bıraktı?”
Buna mukabil art niyetli insanlarla, düşman ve düşmanın hizmetine kendini adamış bazı şahıslar direnişi tahrik etmek ve onu kışkırtmak için aynı soruyu tekrarlıyor ve düşmana hizmet edecek bilgiler veriyorlar. Bunun sonucunda düşman direnişe karşı saldırgan tutum sergiliyor ve direniş sürecini etkileyecek adımlar atmasını sağlıyor. Hain ve düzenbazların bu yaygaralarına rağmen direnişin metanetini kaybetmediğini, sessizliğini koruduğunu, siyasi ve enformatik yaygaralara kendini kaptırmadığını ve bu konuda önemli bir denge sağladığını görüyoruz.
Direnişin sürdürdüğü dengeli tutum ve metanete sadece bir örnek vermek istiyoruz.
Siyonist asker Gilat Şalit’e yönelik yapılan operasyon, Hamas hareketinin yönetimle direnişi elinde bulundurmada başarısız kaldığı yalanlarını ortadan kaldırırken, Özgürlerin Vefası esir takası anlaşması da Hamas hareketinin Furkan savaşından sonra silah bıraktığı iftirasını ve yaygaralarını çürüttü. Siccil Taşları savaşı da direnişe güvenin azaldığı söylemlerine ağır darbeler indirdi ve herkesi şaşırtan sürprizlere imza attı.
Şimdi işgal rejimi Gazze ile işgal altındaki Filistin topraklarını birbirine bağlayan
Bunlar, pusulasını kaybeden ancak kendisinin değil de başkalarının pusulalarını kaybettiğini düşünenlere sadece bir hatırlatmadır. Direnişin yaptığı çalışmalar, gayretler ve hazırlıklar ise anlatılamayacak kadar çok, kalemlerin övemeyeceği ve savunamayacağı kadar yücedir.
Bu konuda düşünen akılların ve direniş projelerini uygulayan ellerin bayramı bin kere mübarek olsun.
Filistin halkıyla, Filistin toprağı ve direnişinin bayramı da mübarek olsun.