Doğru Değerlendirmek
Muhammed Allahın Resulüdür. Onun beraberindeki müminler de kâfirlere karşı şiddetli olup kendi aralarında şefkatlidirler..."
Çiğdem Topçuoğlu / Velfecr
Foreign Policy dergisi, İsrail gizli servisi Mossad'a bağlı ajanların kendilerini CIA ajanı gibi göstererek, Pakistan ve İran'da gizli operasyonlar gerçekleştirdiğini öne sürdü.
Derginin internet sitesinde, Mark Perry imzasıyla yayımlanan özel haberde, Mossad'ın 2007-2008 yıllarında ABD hükümetinin bilgisi dışında Pakistan merkezli Cundullah terör örgütünün üyelerini yanına çekmek için gizli operasyonlar yaptığı iddia edildi.
Perry, CIA iç yazışmalarına dayandırdığı haberinde, ABD pasaportu taşıyan ve Amerikan dolarları kullanan Mossad ajanlarının, Cundullah üyelerini İran'da bir dizi saldırı ve suikast düzenlemeye azmettirdiğini belirtiyor.
Dönemin ABD Başkanı Geroge W. Bush'un bu olayı sonradan öğrendiği ve çok öfkelendiğini(!) yazıyor.
Foreign Policy dergisinde yayımlanan Türkiye analizinde, 'Yakın geçmişe kadar ordunun elindeki ipleri artık Pennsylvania'daki bir din adamı mı tutuyor?' diye soruluyor.
Bu ve benzeri haberlerde şunları tesbit ediyoruz;
İsrail batının gözüne baka, baka bunu hep yapageldiği rutin işleri olarak görüyor.
Batı her zamanki aymazlığıyla bihabermiş gibi şaşkın ve etkisiz, göstermelik tepkiler veriyor.
MI6, Mossad, CIA istihbarat teşkilatları arasında kan bağı kardeşliği her fırsatta ortaya konup idame ettiriliyor.
Elbette hiç kimseyi bir tarafa bırakacak değiliz; Filistin'de, İran'da, Pakistan'da, Suriye'de, Afganistan'da İslam coğrafyasının her bir köşesinde olanlar kadar batıda olanlar da çağı anlama ve konumlanmada müslümanların ilgi alanlarına girmelidir.
Hususen olaylara ve haberlere bakınca İran'da yapılmak istenen Türkiy'de ne şekilde icra ediliyor acaba demekten kendimizi alamıyoruz.
İran'ın İslamiliğinin kontrol altına alınması için sarf edilenlerin kaç katı Türkiyeli müslümanların kontrolden çıkmaması için sarf ediliyor acaba?
CIA, Mossad, MI6 vb. batılı istihbarat örgütleri Türkiye'de ne tür örtülü operasyonlar düzenliyorlar? Gizliden veya açıktan yürütülen bu faaliyetler kimler tarafından görülmezden geliniyor? Neden?
Küresel odaklar, İslam coğrafyasındaki, çok uzunca bir zamandır çıkarlarını sürdürebilmek için, kimi zaman etnik hassasiyetleri, kimi zaman mezhebi aidiyetleri araç olarak kullandılar. Onlar, çıkarları mezhebi oluşumda ise ona, etnik alandaki bloklaşmada ise ona oynamışlar, birlikte oynadıkları işbirlikçiler de çeşitlilik ve değişiklik arz etmiştir. Bu güç odaklarının, zaman zaman, gerek mezhebi aidiyeti sebebiyle gerekse laik hüviyetinden yola çıkarak Türkiye üzerine oynadıkları görülmüştür.
Türkiye'yi İran'a karşı kullanmak, Türkiye'yi İsrail'in yanına yerleştirmek gibi...
Bir dönem her bir İslam ülkesi, Batılı küresel güç odakları nezdinde satranç tahtasında birer taş muamelesi görmüştür. Doğrusu İslam ülkelerindeki yönetimler de, çoğu zaman bu oyun elemanı rolüne razı olmuşlardır. Boyun eğmiyenlerin ise kellesi alınmak istenmiştir.
Bize düşen; "Muhammed Allah'ın Resulüdür. Onun beraberindeki müminler de kâfirlere karşı şiddetli olup kendi aralarında şefkatlidirler. Sen onları rükû ederken, secde ederken, Allah'tan lütuf ve rıza ararken görürsün. Onların alameti, yüzlerindeki secde izi, secde aydınlığıdır. Bunlar, Tevrattaki sıfatları olup İncîldeki meselleri ise şöyledir: Öyle bir ekin ki filizini çıkarmış, sonra da onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış da artık gövdesi üzerinde doğrulmuş. Öyle ki ekicilerin hoşuna gider, kâfirleri de öfkelendirir. İşte böylece Allah, onlar gibi iman edip makbul ve güzel işler yapanlara bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır" (fetih suresi) ayetini tekrar düşünüp geleceğe kararlı tevhidi birliktelikle yürümeliyiz.
Kendi geleceğini düşünürken, bunu tüm İslam coğrafyasının, hatta bir adım daha ileride, tüm dünyanın geleceği ile birlikte değerlendirmeliyiz.
Selametle"