El-Cezire ve El-Arabiya'nın Amacı Ne?

El-Cezire ve El-Arabiya'nın Amacı Ne?

Her tarafı Amerikan üsleri ile dolu Katar'ın başkenti Doha'dan yayın yapan El-Cezire televizyonu AK Parti'nin iktidara...

Her tarafı Amerikan üsleri ile dolu Katar'ın başkenti Doha'dan yayın yapan El-Cezire televizyonu AK Parti'nin iktidara geldiği günden itibaren Türkiye'ye çok yakın ve özel ilgi göstermişti. Türkiye'nin Arap ve İslam aleminde elde ettiği saygınlık ve prestijde El-Cezire'nin büyük payı var. Ancak El-Cezire sahibinin farklı hesaplarından dolayı son günlerde Türkiye'ye karşı bir cephe almış durumda. Gerekçesi de Türkiye'nin ''çelişkili'' Libya politikası. El-Cezire, Libyalı muhalifleri ekrana taşıyarak Türkiye'ye karşı geniş kapsamlı bir kampanya sürdürüyor.. Zaman zaman Suudilerin televizyonu El-Arabiye'nin de katkıda bulunduğu bu kampanya, Türkiye'nin bölgesel saygınlık ve güvenirliğini sarsmakta ya da sarsamaya çalışmaktadır.
Önümüzdeki ay İstanbul'dan Türkçe yayın yapacak olan El-Cezire'nin neden böyle davrandığını yakında anlarız. Medyanın gücünü kullanan ya da kullanmayı hesaplayan bir organizasyon, boşuna böyle bir oyuna kalkışmaz. Öyle olsaydı İsrailliler durduk yerde Youtube'da propaganda yapmak için özel merkezler kurmazdı. ''Bir fotoğraf bin kelimeden, kısa bir görüntü ise bin fotoğraftan daha etkili'' diyerek yola çıkan İsrailliler, geniş kapsamlı bir propaganda savaşı yürütüyor. Türkiye'nin barış projesine sıcak yaklaşmayan Batılı başkent ve medya, Afrika Birliği'nin 'Barış Planı'na her nedense destek verdi. 'Kaddafi'yi devirmek kolay değil'' gibilerinden söylemleri de dillendirmeye başladılar.
Peki 'Kaddafi'yi devirmek kolay değilse, o zaman Batılılar neden Libya'ya müdahale etti. İşine gelmeyen gelişmeleri görmemezlikten gelen Batı medyası acaba neden günlerdir Libya, Suriye, Yemen ve daha önce Mısır, Tunus ve Bahreyn'e büyük ilgi göstermiş, gösteriyor. Bu bir medya savaşı. Elbette bizim coğrafyadaki gelişmeler Batı'nın bu ilgisine yeterince malzeme sunmaktadır. Ama Batı yine de bu konuda da dürüst davranmamaktadır. Örneğin Batı medyası yalnızca son 4 günde 20 Filistinli'yi öldüren İsrail'in yaptıkları ile hiç ilgilenmemektedir. Benzer şekilde Batı medyası Suriye'de 'provokatörler' tarafından öldürülen polis ve askerleri haber yapmamakta ve olaylarda öldürülen güvenlik elemanlarını da gösterici olarak saymaktadır. Reform süreci ve bu yönde atılan ciddi adımlarla ilgili haber ve yorum yayınlamayan Batı medyası çatışma haberlerine özel ilgi göstermektedir. Tıpkı El-Cezire televizyonunun yaptığı gibi. Ama tek farkla. El-Cezire Libya olayında olduğu gibi Türkiye'yi Suriye konusunda da çelişkili tavır takınmakla suçlamakta ya da ekranına taşıdığı insanlarla Türkiye'yi sıkıştırmaya çalışmaktadır. Listelerin hazırlanması ile meşgul olan Başbakan Erdoğan ve ekibi bunun farkında ve karşı önlem almaktadır. Son yıllarda özenle sağlanan saygınlık ve güvenirlilik ciddi bir yara alabilir. Arap kamuoyu Türkiye ile ilgili tüm haberleri yakından ve ilgi ile izlemekte bunu bilen El-Cezire ve Türkiye ile ilgili özel hesapları olan diğer medya araçları bu durumdan yararlanmaya çalışmaktadır. Türkiye konusunu gündemde tutan medya araçları hem reyting yapmakta hem de kendi amaçlarını gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar... Keşke TRT Arapça televizyonu haber kanalı olarak yayın yapsaydı ve Türkiye karşıtı bu ilginç kampanyaların gerçek yüzünü Arap seyircilere anlatabilseydi. Unutulmamalıdır ki; bazıları kazanılmıyorsa da çağımızın tüm savaşları medya üzerinden yürütülüyor. Üstelik Türkiye bu savaşta çok daha avantajlı çünkü tüm söylem ve davranışlarında hep dürüst ve samimi.



Hüsnü Mahalli