El Kaide Yerine El Wikileaks!

El Kaide Yerine El Wikileaks!

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de Wikileaks adlı internet sitesinin ifşaatları ilgiyle takip ediliyor.

Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Wikileaks adlı internet sitesinin ifşaatları ilgiyle takip ediliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait gizli belgeleri, daha önceden anlaştığı beş gazete aracılığıyla yayınlayan sitenin, hangi amaca hizmet ettiği de şu ana dek ortaya çıkmış değil. Herkesin şüpheyle yaklaştığı fakat kendi amacına hizmet edeceğine inandığı bilgilere kuvvetlice sarıldığı bu ifşaatlardan her ülke gibi Türkiye'de nasibini aldı.

Yayınlanan belgelerin gerçekten de ABD'ye ait olduğu kesin. Ama verilen bilgilerin önemi ve doğruluğu ise şüpheli. Çünkü gizli bilgi denilen raporların içinde öyle şeyler var ki, tamamen mahalle dedikodusu deyip geçilecek türden.

Ama en önemlisi şu ana kadar yayınlanan belgelerin hiç de bilinmeyen bilgiler içermemesi. Yani tamamen ABD'nin bilinen fikirlerinin veya bilginin raporlandığı ülkedeki herkesin hatta tüm dünyanın bildiği klasik şeyler içeriyor belgelerin çoğu.

Örneğin; İtalya Başbakanı Berlusconi'nin şehvet ve parti düşkünlüğü ve çılgın partiler düzenlediğini bilmeyen mi var. Ya da Rusya devlet Başkanı Medvedev'in Başbakan Putin'in emir ve konrolünde olduğunu... Veya Suud yetkililerinin ABD'den İran'a sldırı düzenlemesini talep etmesi çok mu şaşırtıcı bir olay... Yoksa belgelerin iddia ettiği gibi Azerbaycan'ın First Lady'sinin estetikli oluşu çok mu önem arzediyor.

Her ne kadar içerik olarak çok önemli neticeler doğurmayacak olsa da belgelerin yayınlanması çok önemli. Fakat en önemlisi bu belgeler niye yayınlandı, kim tarafından sızdırıldı, ABD neden engel olmadı ve de en çok kime yaradı.

Ortada çok iddia dolaşıyor. Ama şu ana kadar yayınlanan belgelerde İsrail ile ilgili neredeyse yok denecek kadar az ve önemsiz bilgilerin olması da garip doğrusu. Çünkü Netenyahu Wikileaks'ın ifşaatlarından oldukça memnun olarak bu belgelerin, özellikle İran konusunda kendi tezlerini desteklediğini söyledi.

Bu belgeler iç çekişmenin bir sonucu olarak sızdırılmış da olabilir. Biliyorsunuz Obama'ya olan destek ABD içinde gittikçe azalmış bir durumda. Obama'nın dış dünyadaki imajı ise halen güçlü. Sunulan belgeler tüm dünyayla alakalı olduğundan yaşanacak dış problemler içeride Obama'yı daha zayıf bir duruma düşürecektir.

Ya da tam tersi bir durum. Zayıflayan Obama'nın bir taktiği mi bu acaba? George Bush dönemini hatırlayalım. Kendisine olan desteğin en minimuma indiği bir anda 11 Eylül olayı patlak vermiş ve düşmanlara karşı kenetlenme adına yeniden halkın desteğine ulaşmıştı. Bu da onun gibi bir şey olabilir. Yani zayıflayan Obama yönetiminin tehlikeli bir oyunu. Acaba bu yüzden mi Wikileaks terör örgütü olarak, bu olay da 11 Eylül diye adlandırıldı. El Kaide yerine El Wikileaks, Usame Bin Laden yerine de Julian Assange...

Eğer gerçekten de ABD bu olayı 11 Eylül olarak algıladıysa; o zaman dünyanın vay haline. 11 Eylül saldırılarından sonra ABD'nin top yekun saldırıya geçtiğine hepimiz şahit olduk. İşte Guantanamo, işte Ebu Gureyb, işte Afganistan ve Irak... Ya bu yeni 11 Eylül ile ABD tüm dünyayı siber alemde kontrol altına alacak ya da elindeki bilişim ve teknolojik imkanlarla tüm ülkelerin bu tür imkan ve ilerlemelerine engel olacak. Hele bir de Microsoft ve Google ve benzeri şirketlerin emrinde olduğunu düşünürsek daha sağlıklı sonuçlara ulaşabiliriz.

Peki ABD istese buna engel olamaz mıydı? Elbette ki olurdu. Hani hatırlarsanız yakın zaman önce Irak'ta savaşan bir asker anılarını kitaplaştırmıştı. Kitabın ilk baskısının tamamını alan ABD yetkilileri, o askere kitabı yeniden ve istedikleri gibi yazdırmışlardı. Bu belgelerin yayınlanmasına engel olmadıysalar eğer, bu hesaplarına geldiği içindir. Çünkü; Büyük Şeytan'ın hilesi de büyüktür.

Tabi tüm dünyaya verilen, haberiniz olsun yaptığınız herşeyden haberdarım haa, mesajı da cabası. Zaman herşeyi gösterecektir. Ama bence bu ifşaatlar, Büyük Şeytan'ın uzun vadeli ve ileriye dönük büyük hilesinden başka birşey değildir. Ama elbetteki kurulan tuzakların başlarını yiyeceği günler de olacaktır. Yani, çırpın bakalım bataklık kuşu çırpın. Çırpın da daha da bat....


Zülküf Er / Hürseda