Ergenekon-BDP İttifakının Fotoğrafı

Ergenekon-BDP İttifakının Fotoğrafı

Seçim sürecinde Ergenekon-BDP ittifakı görünümüdür bu...

Seçim sürecinde Ergenekon-BDP ittifakı görünümüdür bu. Hâlâ aktif olan Ergenekon için seçim sürecinde en etkili yöntem, toplumun sinir uçlarını kaşımak. Bunun için PKK dolayısıyla BDP mahfilleri bolca sahnede rol alacak gibi görünüyor.

Gültekin Avcı/ Bugün

Bengi Yıldız ve Sabahat Tuncel'e Ergenekon'dan tam puan

Terör ve şiddet ortamında demokrasi ve insan hakları yeşermez.

Ne IRA, ne ETA ne Peru'daki Aydınlık Yol Savaşçıları...

Huzur getirmediler, bilakis insanları kaosa ve anarşiye sevk ettiler.

Önemli olan teröre sebebiyet veren sorunu siyaset masasına getirebilmek ve konunun hayati önemini anlatabilmek.

Sivil toplum çağında bunun için terör ve şiddet gerekmiyor.

Hele geçmiş yıllara göre demokratik algı seviyesi oldukça yükselmiş bir Türkiye kamuoyunda.

Terör ve şiddetle de kronik bir sorunsala işaret edilir ama ekilen kin ve nefret tohumları bir gün mutlaka boy verir. Beklenmeyen bir yerde ansızın karşınıza çıkar.

Tsunami gibi alır götürür her şeyi.

Kürt sorununu temsil ettiğini iddia eden BDP, çözüm yollarına mayın döşemeye devam ediyor.

Aslında çözüm sürecinin sabote edilmesi konusunda BDP'nin niteliksiz siyasi kadrosu oldukça etkili.

Cehalet, provokasyon ve siyasetsizlik diz boyu.

Provokasyon için BDP'nin bazı şuursuz milletvekilleri varken başka aktörlere gerek kalmıyor.

IRA'nın siyasi kanadı Sinn Fein'in veya İspanyol Bask Milliyetçi Partisi PNV'nin siyasi bilincinin kırıntısı yok bunlarda.

Demokrasiyi teröre konfetiler saçan bir mecnun zannediyorlar.

Geç kalmış Kürt ulusalcılığının faşizan şehvetiyle...

Öğrendikleri her terimin başına 'demokratik' kelimesini eklemekle...

Kürt toplumunu Kandil ve İmralı totemleriyle kuşatarak yeni bir karanlığa sevk etmekle...

Allah'sız bir PKK geleneğinden dine saygı kotarmakla dindar Kürt kitlelerini suiistimal ederek, Kürt sorununu çözeceklerini ve güya demokrasiye katkı yapacaklarını zannediyorlar.

Kürt sorununun demokratik perspektifle çözüleceğini söylüyorlar ama kendileri faşizan reflekslerinden vazgeçmiyorlar.

Nevruz kutlamalarında BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, terörist kıyafetiyle araçların yolunu kesiyor, polise taş atıp hakaretler savuruyor.

Taş atmakla ve terörist üniformasıyla siyaset değil terör icra edilir.

Bengi Yıldız da bunu yaptı zaten. Üstelik PKK'nın değil Ergenekon'un değirmenine su taşıdı.

Hangi devlet "buyurun araçlarımı özgürlüğünüz için ateşe verin, memurlarımın başını gözünü yarabilirsiniz" der ki?

Yine BDP Milletvekili Sabahat Tuncel, olaylara müdahale etmek zorunda kalan Emniyet Amiri Murat Çetiner'e tokat atıyor ve arkasındaki PKK gücüne dayanarak tehditler savuruyor.

 "Bunun hesabını vereceksin" diyor.

Hani şiddet çözüm yolu olmamalıydı? Sertlik ve şiddet çözüm yolu olsaydı bu kadar PKK'lı öldürülmesiyle sorun çözülmesi gerekmez miydi?

Hal böyleyken polise atılan taşların, molotofların, milletvekili tokatlarının ve tehditlerinin anlamı nedir?

Seçim sürecinde Ergenekon-BDP ittifakı görünümüdür bu.

Hâlâ aktif olan Ergenekon için seçim sürecinde en etkili yöntem, toplumun sinir uçlarını kaşımak.

Bunun için PKK dolayısıyla BDP mahfilleri bolca sahnede rol alacak gibi görünüyor.

Polise ve askere atılan her tokat, Türk milliyetçiliğini tetikler ve siyasal iktidarı yaralar.

Terörist üniformasıyla taş atmakla parlamenterlik, polise tokat atmakla, tehdit etmekle vekillik ve insanlık yaptığını zannedenlerin ne bu ülkeye ne de Kürt kardeşlerimize vereceği bir şey yok.

Kan ve gözyaşından başka...