Cevheri Güven/Aktifhaber



Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden takip ettiğimiz Basın Açıklamaları, sıklık ve sertlik dozu yükselerek devam ediyor.



Genelkurmay son olarak, genel ifadeler kullanmak yerine direkt Taraf Gazetesi'ne yönelik açıklama yaptı.



Açıklamanın temeline bakıldığında ise Taraf Gazetesi'nin dolaylı hedef olduğu görülüyor.



"Kurum içinde yapılan araştırmada, mesajın nereden ve kimler tarafından dışarıya sızdırıldığı tespit edilmiş ve sorumlular hakkında gerekli yasal işlem başlatılmıştır." cümlesi dışında, sözkonusu açıklamada üzerinde durulacak farklı bir şey yok.



Genelkurmay kendisini zora sokacak haberlerin hepsini yalanlar ve medya da bu yalanlamayı "kesin doğru" olarak kabul edip okuyucusuna sunar. Bu tavır dünden bugüne süren bir klasiktir"



Bu açıklamada ise yalanlamayla beraber "dışarı sızdıranlar"ın tespit edildiği ve haklarında yasal işlem başlatıldığı kamuoyuna açıklanıyor. Genelkurmay'da iç soruşturmalarda "kol kırılır yen içinde kalır" mantığıyla dışarıya bilgi sızdırılmamasına azami özen gösterilir.



Son açıklamada bırakın özeni, tam tersi herkesin duyması amaçlanmış. Bu "herkes" içinde, söz konusu belgeleri Taraf Gazetesi'ne ulaştıran yeni jenerasyon genç subayların olduğu aşikar.



Yazılarını artık M. Ali Kışlalı stratejisiyle kaleme alan, yani yazılarını TSK'daki bazı komutanların mantık örgüsüyle yazmaya başlayan Murat Yetkin, Genelkurmay son açıklamasını yapmadan önce 21 Haziran'da; "O kadar ki, bazı ordu mensupları, bugüne dek Yüksek Askeri Şûra terfileri öncesindeki 'irticacı avını' atlatarak bugüne dek getirdikleri mesleklerini bir belgeyi sızdırmak uğruna yakmayı, belki askeri mahkemede yargılanmayı göze alabiliyorlar." cümlesiyle ön alarmı vermişti.



Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın ünlü "Genç Subaylar Rahatsız" yazısının ters versiyonuydu bu yazı. Murat Yetkin, bu sefer TSK'nın üst kademesinin yani "Yaşlı Subayların Genç Subaylardan Rahatsız" olduğunu vurguluyordu aslında.



İşte Genelkurmay'ın son açıklaması da budur. Karargahın klasik TSK mantığıyla yetişmiş ve bunu devam ettirmek isteyen "Komuta Kademesi" Taraf'a ulaştırılan belgelerin "Genç Subayların" elinden çıktığını biliyor.



Hoş Taraf Gazetesi de bunu gizlemiyor. Ama burada hem büyük bir yanlış hem de ciddi bir çifte standart var.



Genelkurmay, artık internet sitesine koyduğu açıklamalarla bu durumu sürdüremeyeceğini görmeli.



Söz konusu belgeleri dışarı çıkartanlar için cadı avı başlatılırken, içerikteki suç unsurları görmezden geliniyor. Dağlıca Komutanı Yarbay Onur Dirik'in internette yayınlanan ses kaydı bile tek başına bu durumu özetliyor. Dirik, kendi ağzıyla Dağlıca'da 13 Şehide mal olan hatalar yaptığını anlatıyor.



Genelkurmay tabi ki askeri birlik içinde bu ses kadını çekip sonra da internete koyanları araştırsın. Ama hiç olmazsa Yarbay Dirik'in kendi ağzından yaptığı bu itiraflardan yola çıkıp Dağlıca'da olanlarla ilgili ciddi bir araştırma yapıp, 13 şehide mal olan hatanın sorumlularını ortaya çıkarsın.



Bunlar yapılmayıp Taraf Gazetesi'ne muhtıra niteliğinde basın açıklamaları yapılırsa; Taraf'ın yayınladığı "Bilgi Destek Planı"nın Medya Bölümündeki "Yazar ve Sanatçıları Yıpratma" başlığına inanmak durumunda kalırız.



Genelkurmay "TSK Yıpratılıyor" derken "Taraf'ı yıpratma" konumuna düşüyor çünkü.



Dünya değiştiği, Türkiye değiştiği gibi Genç Subayların da değiştiğini görmeli Karargah. Artık soğuk savaş yılları mantığıyla kaleme alınan "kontrgerilla" tipi planları, komuta hatası nedeniyle meydana gelen kayıpların üstünün örtülmesini sindiremiyor genç subaylar.



TSK'nın sızdırmayı tespit etmek için kullanacağı yöntemleri zaten bilen bu genç subayların "tespit" edildiği açıklaması ise "caydırıcılık" için yapılmış gibi duruyor.



Org. Büyükanıt hakkında akla hayale gelmeyecek iddialar, belgeler yayınlayan siteleri yapanlardan tek bir tanesi bile bulunabildi mi?



Yeni nesil genç subayları caydırmak, eski genç subayları caydırmak kadar kolay görünmüyor...