Haddini bil haddini!

Haddini bil haddini!

Zihni Çakır, kendisine ve Vakit gazetesine saldıran Hürriyet gazetesi yazarı Soner Yalçın’a cevap verdi: Ergenekon’a üyeysen de, Ergenekoncuların maşasıysan da sen ol!

Hürriyet gazetesi yazarı Soner Yalçın, kendisine ait Oda TV adlı internet sitesinde, Ergenekon Terör Örgütü'nü deşifre eden Vakit gazetesi ve Gazeteci-Yazar Zihni Çakır'ı hedef aldı. Soner Yalçın, Ergenekon soruşturmasında tanık olan Zihni Çakır'ın, Vakit gazetesinde görüşlerinin çıktığını belirterek, "Zihni Çakır'ın muhafazakâr bir isim olduğunu biliyoruz. Vakit gazetesinde düzenli olarak Ergenekon üzerine yazıları yayınlandı. Ve bunlarda açıkça ırkçılık yaptı" iddiasında bulundu.

Hürriyet gazetesi yazarı Soner Yalçın, kendisine ait Oda TV adlı internet sitesinde, Ergenekon Terör Örgütü'nü deşifre eden Vakit gazetesi, Taraf gazetesi ve Gazeteci-Yazar Zihni Çakır'ı hedef aldı.

YALÇIN: VAKİT GAZETESİ AÇIKÇA IRKÇILIK YAPTI(!)
Soner Yalçın, Ergenekon soruşturmasında tanık olan Zihni Çakır'ın, Vakit gazetesinde görüşlerinin çıktığını belirterek, "Zihni Çakır'ın muhafazakâr bir isim olduğunu biliyoruz. Vakit gazetesinde düzenli olarak Ergenekon üzerine yazıları yayınlandı. Ve bunlarda açıkça ırkçılık yaptı" iddiasında bulundu. Soner Yalçın, Zihni Çakır'ın kitabında, alenen "27 Mayıs'ı Ermeni dönmeleri yaptı" dediğini hatırlatarak, "27 Mayıs'ı Müslüman subaylara yakıştıramıyor!!! Bu nedenle 27 Mayıs'ın subaylarına klasik İslâmcı söylemle 'Ermeni dönmesi' yakıştırmasını yapıveriyor" dedi.

ÇAKIR: ÖMRÜNDE BİR KERE DE OLSA MEÇHUL YÜZÜNÜ AÇ VE "SEN" OL
Zihni Çakır ise, Hürriyet gazetesi yazarı Soner Yalçın'a ağır şekilde cevap verdi. Çakır, Soner Yalçın'a, haddini bilmesi gerektiğini söyledi ve "Ne hizmet ettiğin kirlenmiş gizli servislerin benim üzerimdeki psikolojik harekât hamlelerinde piyon ol, ne de 'usta'larının ve 'efendi'lerinin benden intikam almak için hazırladığı operasyonlarda tetikçi! Sen ol, sadece sen! Ergenekon'a üyeysen de, Ergenekon'cuların maşasıysan da sen ol. Ömründe bir kere de olsa kıllarla örttüğün meçhul yüzünü aç ve 'sen' ol!" dedi.

SONER YALÇIN, AYDINLIK DERGİSİ'NDE ÇALIŞTI!
Bilindiği gibi Soner Yalçın, Ergenekon Terör Örgütü'nün sözcüsü olduğu iddia edilen Aydınlık Dergisi'nde 1990-1991 yıllarında çalışmıştı. Yalçın'ın, Ergenekon tutuklusu İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'le samimiyeti kamuoyunca biliniyor.

SONER YALÇIN'IN ERMENİ AŞKI!
Soner Yalçın, imtiyaz sahibi olduğu Oda TV adlı internet sitesinde, Zihni Çakır'ın, Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 1.5 yıl hapis cezası almasının ardından gazetemize ve Zihni Çakır'a şöyle saldırdı: "(") Mahkemenin gerekçeli kararı eleştirilebilir, eleştirmek bir gazetecilik görevidir. Ancak bir şeye dikkat çekmek istiyoruz"
Zihni Çakır'ın muhafazakâr bir isim olduğunu biliyoruz. Vakit gazetesinde düzenli olarak Ergenekon üzerine yazıları yayınlandı. Ve bunlarda açıkça ırkçılık yaptı.
Kitabında Zihni Çakır ne yazdı, aynen aktarıyoruz: "İstanbul'un düşman işgalinden kurtulmasıyla, Kazım Karabekir Şarkta kazandığı büyük zaferlerden sonra elinde kalan Ermeni çocuklarını, askerî mekteplere girmeleri için İstanbul'a Kuleli Askeri Mektebi'ne gönderir. Bir de bakarlar ki mektep Ermeni çocuğu dolu, hepsine Türk ismi takarlar, sünnet ettirirler, gel zaman git zaman 27 Mayıs ihtilâli olunca ellerinde kağıt-kalem, hesap-kitap bu ihtilâli yapan subayların aynı döneme denk düşenlerin olduğu yazılıdır."
Yani diyor ki; 27 Mayıs'ı yapanlar Ermeni kökenlidir. Bunu da 27 Mayıs hareketini 'aşağılama' için yazıyor. Peki Zihni Çakır'ın bu sözlerinde buram buram ırkçılık kokmuyor mu? Taraf nasıl oluyor da bu sözlere sahip çıkıyor? Zihni Çakır, alenen '27 Mayıs'ı Ermeni dönmeleri yaptı' diyor. 27 Mayıs'ı Müslüman subaylara yakıştıramıyor!!! Bu nedenle 27 Mayıs'ın subaylarına klasik İslâmcı söylemle 'Ermeni dönmesi' yakıştırmasını yapıveriyor. Ermeni kelimesini küfür olarak kullanarak, asıl Zihni Çakır ırkçılık yapmıyor mu?"

"ERGENEKON'A ÜYEYSEN DE, ERGENEKONCULARIN MAŞASIYSAN DA.."
Zihni Çakır, yazarı olduğu Cafesiyaset adlı internet sitesinde, Soner Yalçın'a cevap verdi. Çakır, "Oda'nızdaki pisliği, bana bulaştırmayın" başlıklı yazısında, Soner Yalçın'ın geçmişini ve ilişkileri hakkında ilginç değerlendirmelerde bulundu. Zihni Çakır'ın, gündemde tartışma oluşturacak yazısı şöyle: "Son dönemde bir 'oda'dır gidiyor. Her halinden, içi sinkaf dolu olduğu belli olan bu 'oda'dan ben de payımı aldım.
Üstelik, gazetecilik etiği ve meslek ilkelerinin hatırlatıldığı sanılarak, Soner Yalçın tarafından kaleme alınan bir yazıyla.
(")
Zat, (") şahsımla ilgili belli merkezlerin, 'muhbir-muhabir' vasıtasıyla piyasaya sürdüğü asılsız iddiaları araştırmadan dile getirerek, bana çamur atmaya çalışmış.
Sanki 'oda'larında bulaştıkları pislik ve çamurdan bu kamuoyu haberdar değil! Öyle sanmış anlaşılan zat-ı muhterem.
Haddine değil senin.
'Efendisi' ve 'ustası' malum zevat, sana diyorum.
Bana ve 'bu mahallede' mesleğini ülkesi için, ülkesinin aydınlık geleceği için lâyıkıyla yerine getirmeye çalışanların üzerine, içinde yaşadığın 'oda'nın pisliğini bulaştırmak senin ve senin 'efendi' ve 'usta'larının haddine bile değil.
Haddini bil haddini!
Pislik bulaştırmak, çamur atmak, senin çok iyi bildiğin bir yöntem olan, 'başkaları tarafından kaleme alınmış çalışmaları, yine başkalarını hedef gösterecek şekilde tahrif ederek kitap diye piyasaya sürmek' kadar kolay değil.
Hatta bu 'ar'sız girişimi, 'yanlışlıkla yazmışım, ne var bunda' diye geçiştirmeye çalışacak kadar hiç kolay değil.
Anlıyorum seni!
Bu meslekle alakan bile yokken, elinden tutup, devletin en mahrem bilgilerini senin üzerinden psikolojik savaşta kullanan 'usta'larına ve 'efendi'lerine itaatkârlığını ispatlamaya çalışıyorsun.
Ama kusura bakma, itaatkârlığını ispat için yanlış adres seçtin!
Ben eleğimde senin gibi çok 'istihbarat kölesi' eledim.
Benle dans etmek, Fatih Ürek'le dans etmeye de benzemez! Hele Şirin Payzın meselesine burada hiç değinmeyeceğim, o başka zamana kalsın!
Hani sakın ola, 'fabrikatör'lerin tezgahında öğrendiğin kirli istihbarat ayaklarına da yatmaya kalkışma!
Belki sen mesleğini, mesleğe istihbarat sağlamak yerine, gizli servislere istihbarat sağlayıp, onları haberleştirmek üzerine kurmuş da olabilirsin.
Sözüm olmaz.
Bu senin ve seni besleyenlerin sorunu der geçerim. Ama bu kirli tezgah oyunlarını benim üzerimde oynama.
"Efendi"lerinin ve "usta"larının bana duydukları kin ve öfkenin intikamını almayaysa hiç kalkışma.
Olur ya yarın 'ustam' dediklerin, polis ve hakim sorgularında, seni de örgütleriyle bağlantılı gösterip, bunu da şark bülbülleri gibi dizelerle sıralarlar maazallah!
Ben başkaları gibi; 'odada toplaşan aydınlıkçı' olduğunu da söylemiyorum bak!
Ama inan bana eski bir forvet futbolcusu olarak, 'oda'nızda da caddede de topa vurmanın bütün inceliklerini sergileyebilirim.
Çok söze hacet yok. Haddini bil.
Ne hizmet ettiğin kirlenmiş gizli servislerin benim üzerimdeki psikolojik harekât hamlelerinde piyon ol, ne de 'usta'larının ve 'efendi'lerinin benden intikam almak için hazırladığı operasyonlarda tetikçi!
Sen ol, sadece sen!
Ergenekon'a üyeysen de, Ergenekoncuların maşasıysan da sen ol.
Ömründe bir kere de olsa kıllarla örttüğün meçhul yüzünü aç ve 'sen' ol!"
"SADECE SEN OL"
Zihni Çakır, Hürriyet gazetesi yazarı Soner Yalçın'a ağır cevap verdi. Çakır, Soner Yalçın'a, haddini bilmesi gerektiğini söyledi ve "Ne hizmet ettiğin kirlenmiş gizli servislerin benim üzerimdeki psikolojik harekât hamlelerinde piyon ol, ne de "usta"larının ve "efendi"lerinin benden intikam almak için hazırladığı operasyonlarda tetikçi! Sen ol, sadece sen! Ergenekon'a üyeysen de, Ergenekoncuların maşasıysan da sen ol. Ömründe bir kere de olsa kıllarla örttüğün meçhul yüzünü aç ve 'sen' ol!" dedi.