Hakan Yavuz'u Deşifre Etti
Utah Merkezli "ayak" Hakan Yavuz, bağlantıları ve mal varlığındaki astronomik artışla birlikte deşifre oldu... İşte Hakan Yavuz için bitişi başlatan yazı.
Büyükanıt ve TSK hakkında o belgeleri, Ergenekon topladıysa medyaya kim sızdırdı? 2004 yılından itibaren Ergenekon çevrelerine yanaşan Utah Üniversitesi Öğretim Üyesi Hakan Yavuz'un bu işteki rolü ne? 2004 yılında Washington DC'de Veli Küçük ile görüşen Hakan Yavuz ne tip bir ilişki çemberinin içindedir? Prof. Zekeriya Beyaz Veli Küçük ile Hakan Yavuz'un Washington görüşmesinin şahidi midir?
Sn. Ergenekon savcıları, Hakan Yavuz ve yakınlarının mal varlığını araştırmayı hiç düşünürleri mi? Örneğin 'Formula 1' pistinin yakınlarındaki 600 dönümlük araziyi ve....
Önder Aytaç/Taraf
32. Gün'e, Büyükanıt'a ve Ergenekon savcılarına teşekkürler
Yaşar Büyükanıt'ın 32. Gün'de yaptığı açıklamalar 'Apoletika' açısından çok önemli. Bilindiği gibi Emre Uslu'nun adı Genelkurmay belgelerini Utah'dan sızdırdığı ve Büyükanıt hakkındaki olumsuz kampanyanın arkasında Emre'nin olduğu yalanları medyada yer almıştı. Konu ile ilgili haberler de ilk kez Cumhuriyet'te yayımlandı.
O süreçte Emre; "Bu konuların hiç biri ile ilgim yok" yok diye açıklamalar ve kurumlara başvurular yaptı ama o iftira Ergenekon medyasında hep dillendirildi. Şimdi belgeler ve Büyükanıt'ın, yaptığı açıklamalar, duruma açıklık getirdi; Ergenekon yapılanması, bu belgeleri toplayıp, internet üzerinden yayıp suçu da Hakan Yavuz'un yönlendirmesiyle Emre'nin üzerine atarak bir taşla bir kaç kuş vurmak istemiş.
Önce Büyükanıt'ın açıklamalarına bakalım. Sonra da ilgilisine sorular soralım.
"Rıdvan Akar (RA): Bakın şu belge Ergenekon iddianamesinin eklerinden. El yazısını tanıdınız mı?
Yaşar Büyükanıt (YB): Benim el yazım bu. İşte bakın ne lakası var bunun iddianameyle. Ablamın ölüm şeysi.
RA: Ergenekon iddianamesinde Şener Eruygur'un, ADD'deki odasında bulunan bir CD'de sizinle ilgili dosyalar çıkıyor? Bakın eşinize ait sağlık bilgileri bile var. Neden?
Mehmet Ali Birand (MAB): Toplamış mı bunları?
YB: Valla ben bilmem bunu. Onu Şener paşaya soracaksınız. Bakın daha önce de çeşitli karalama kampanyalarında benim gelmişimi geçmişimi döktüler. Ben de hiç tanımadığım akrabalarıma rastladım. Tabii kişisel verilerin toplanması yasal olarak suçtur.
MAB: Bekler miydiniz Eruygur'dan böyle bir şey?
YB: Hayır. Hayır.
MAB: Şaşırdınız mı?
YB: Çok şaşırdım. Yani ne alakası var. Kızımın arkadaşları, ablamın rahatsızlığı. Yani ne alakası var. Ben anlayamadım.
MAB: Eruygur Paşa ne yapmak istemiş?
RA: Özden Örnek günlüklerine göre sizin K.K.K. olmanızı ve sonrasında Gen. Kur. Bşk. olmanızı engellemek için yapılmış. Sizin pasifize edilip yerinize bir korgeneralin geçirilmesi gibi bir senaryo söz konusu.
YB: Evet, evet. Ben de okudum onları. 1. Ordu Komutanı'ydım o ara. "Bu adamdan bize hayır gelmez. Altından bir korgenerali çıkartalım" diye.
MAB: O zaman mı başladı kampanya? Çünkü size karşı müthiş bir kampanya başladı.
YB: Şöyle söyleyeyim, ben 1. Ordu Komutanlığı'na gelene kadar benim hakkımda en ufak bir şey çıkmamıştı. Sonra birdenbire, Allah Allah o adam ben miyim, bu kadar çıt çıkmayan, milyarlarca dolarlara imza atmış bir insan, birden bire bir kampanya. Yani bakın tekrarlıyorum benim bilmem mümkün değil ama o dönemde başladı. 2003'te başladı.
RA: Örnek günlüklerinde Aytaç Yalman, Özden Örnek'e diyor ki, "Büyükanıt'ın Gen. Kur. Bşk'lığının önlenmesi için Eruygur hükümet ile bile işbirliği yapmaya hazır" deniliyor.
YB: Evet. Yani ben de basından okudum.
RA: O dönemde sizin çevrenizde böyle bir mekanizmanın harekete geçtiğini hissediyor muydunuz? Önlem alıyor muydunuz?
YB: Hissetmeyi bırakın, yaşıyordum. Yaşıyordum. Bakın bir gün internette bir haber dolaşmaya başladı. Bütün Türkiye'deki o patlamaları, çatlamaları yapan benim. Şuyum, buyum, böyle karalamalar falan. Gönderen kim biliyor musunuz? Yani şimdi. Rahmetli ablam. Yani bu kadar. Onun ismini yazmışlar. Ablam. İş buraya kadar gitti. Yani bakın 2 saat içinde 15 bin tane mail atıldı diyorum.
MAB: O dönemde böyle hareketler olunca duyulmaz mıydı? Yani sonuçta siz Ordu Komutanı'sınız.
YB: Bakın şunu söyledim. Bir şeyler olduğunun farkındaydım. Ama ne yapanı biliyorum, ne edeni biliyorum. Hissediyordum tabii, hissetmez miyim? Tabii bu Kuvvet Komutanı olmamla birlikte kısa bir sükûnet döneminde sonra Genelkurmay Başkanı olacak mı diye sonra tavan yaptı."
Şimdi sorular:
Büyükanıt ve TSK hakkında o belgeleri, Ergenekon topladıysa medyaya kim sızdırdı? 2004 yılından itibaren Ergenekon çevrelerine yanaşan Utah Üniversitesi Öğretim Üyesi Hakan Yavuz'un bu işteki rolü ne? 2004 yılında Washington DC'de Veli Küçük ile görüşen Hakan Yavuz ne tip bir ilişki çemberinin içindedir? Prof. Zekeriya Beyaz Veli Küçük ile Hakan Yavuz'un Washington görüşmesinin şahidi midir? Emre'nin adı TSK'dan sızdırılan belgelere karıştırılırken ve sonradan adı Hudson Enstitüsü'ndeki skandal konuşmaya da karışan, dönemin Washington askerî ataşesi kimdir? Ve Emre hakkında yapılan Andıç iğrençliğinin neresindedir? Ateşe, Hakan Yavuz'un oyununa mı gelmiştir, yoksa o da bu yapının bir parçası mıdır? Sn. Ergenekon savcıları, Hakan Yavuz ve yakınlarının mal varlığını araştırmayı hiç düşünürleri mi? Örneğin 'Formula 1' pistinin yakınlarındaki 600 dönümlük araziyi ve son iki yıl içinde akrabalarına aktardığı 400 bin dolara yakın para ile değişik yerlerdeki gayrı menkul yatırımlarını, yıllık 60 bin dolar civarı maaş ile mi almaktadır? Bunları neden kendi üstüne değil de akrabalarının üstüne yapmıştır? Hakan Yavuz'un 2004 yılında Fikret Bila'ya uydurduğu ABD'de yapıldığını iddia ettiği ve fakat hiç yapılmayan- toplantıda konuşulduğunu söylediği; "Kerkük elden giderse AKP bir şey yapmaz" yalanı, acaba o dönemde hazırlanan darbe planlarıyla ilgili miydi?
Teşekkürler 32.Gün, Büyükanıt ve Ergenekon savcıları. Sonunda Emre'nin aklanması çok güzel, hem de çok...