Haklısın Yusuf Kaplan...
Şimdi iyi bir koro oluşturdunuz... Biriniz orkestra şefi, biriniz mızıkacı, biriniz zurnacı...
Yeni Şafak yazarlarından Yusuf Kaplan, tarihli yazısında "Suriye'den önce İran'ı durdurmak lazım" başlıklı yazısında, Suriye'deki olaylarla ilgili asıl sorumlunun İran İslam Cumhuriyeti olduğunu ileri sürerek, İran'ın bir an önce durdurulması gerektiğini söyleyip İran'a lanetler yağdırıyor.
Sayın Kaplan her ne kadar bir sonraki yazısında, bu "lanetleme"den dolayı özür dilese de, İran'la ilgili iddialarının arkasında olduğunu belirtiyor.
Ama ardından "İran sorunu" başlığı altında yazdığı yazıda, İran sefaretinin yazılarına gösterdiği tepkiye şu şekilde karşılık veriyor:
"İran'ın Ankara Büyükelçiliği de tıpkı "komünist partisi gibi", tıpkı İsrail büyükelçiliği, tıpkı Amerikan büyükelçiliği gibi çalışıyor anlaşılan: Anında cevap yetiştiriyor ve kendi bildiklerini, ezberlerini, sloganlarını bozuk plak gibi tekrarlamaktan geri durmuyor."
Yazılarındaki küstahlıkta sınır tanımayan Sayın Kaplan'ın İslam Cumhuriyeti'nin sefaretini "tpkı kominist parti gibi, tıplı İsrail büyükelçiliği, tıpkı Amerikan büyükelçiliği gibi çalışmak"la nitelendirmesinin ardından, kardeşlerimiz ve dostlarımızın da uyarısı üzerine, bu yazıyı yazma ihtiyacını hissettim.
Sayın Kaplan'ın "İran durdurulmalıdır"sözü ile ileri sürdüğü gerekçeleri değerlendirmeden önce birkaç noktaya değinmek istiyorum.
Öncelikle biz bu "İran durdurulmalıdır" sözüne hiç yabancı değiliz, defalarca ve defalarca Washington ve Tel Aviv'deki emperyalist ve siyonistlerin askeri-sivil şeflerinden duyduk. Bu çağrının kaç kere yapıldığını tam olarak bilememekle birlikte, internet üzerinden yapılabilecek küçük ibr araştırma sonucu, kaç kez "İran durdurulmalıdır" dendiğini genel olarak tesbit edebiliriz.
Bu vesile ile yardımcı olmak için aşağıya bazılarını alıyorum: