Hüsnü Mahalli: İşin Gerçeği

Hüsnü Mahalli: İşin Gerçeği

Dün Hamas ile İsrail arasındaki esir değişimi ile ilgi bazı detayları aktarmaya çalıştım. Bugün ise ABD ile İran arasında ansızın gelişen çok komik bir olaydan bazı detaylara dikkat çekmek istiyorum.

Geçen çarşamba günü Amerikalı askerlerin İran'a karşı kullanılacak radar sistemlerini Kürecik'te kurarken ABD Başkanı Obama İranlı bir ajanın Washington'daki Suudi Arabistan büyükelçisine yönelik suikast hazırladığını söyleyerek İran'ın mutlaka cezalandırılması gerektiğini vurguladı. Başta ABD olmak üzere Batı medyasının büyük bölümü açıklamayla dalga geçti ve olayın bir düzmece olduğunu söyledi. Ama Obama ve ekibi bu aptalca iddialarını sürdürdü, sürdürüyor.

Peki olay ne?

30 yıldır Amerika'da yaşayan Mansur Arbabasiar bir işadamı ama aynı zamanda sürekli viski içen, kadın peşinde dolaşan, hafızası zayıf ve dağınık olduğu için her şeyi ve özellikle araba ve ev anahtarları ile cep telefonunu sürekli bir yerlerde unutan, çenesi düşük, politika ile hiç ilgilenmeyen ama hayatında camiye hiç gitmeyen ve oruç tutmayan bir kişi.

İşte Amerikalılara göre bu kişi İran Devrim Muhafızları ile işbirliği yapmış ve Suudi elçiyi öldürmek için Meksika mafyası ile işbirliği yapmış ve son anda yakalanmış! Peki, Mansur bu hazırlıklara ne zaman başlamış? Yaklaşık 8-9 ay önce. Yani Mansur'un Amerikan vatandaşlığına alındığı sıralarda. Peki mademki Mansur böyle bir halt işleyecekmiş, o zaman Amerikalılar ona neden bu vatandaşlığı verdi? Senaryoyu yazan ya da yazdıranlar anlaşılan herkesi aptal yerine koymak istiyor. Saddam konusunda benzer aptalları inandıran Amerikalılar anlaşılan şimdi aynı oyunu oynamak istiyor.

Peki neden şimdi?

Bölgeden haberlere bakılırsa Amerikalılar bu uyduruk hikayeyle İran-Suudi Arabistan ilişkilerindeki olası yumuşamayı engellemek istemiş. Çünkü bu olay olmasaydı Suudiler ve İranlılar bu hafta Kuveyt'te bir araya gelecekti. Bu palavra hikayenin hazırlıklarını önceden yaptığı anlaşılan ABD, belki de bu nedenle Malatya'daki radarları kurmakta acele etti. Çünkü Başbakan Erdoğan'a 'Neden İran'ı kolluyorsunuz' diye sitem eden Obama İran'a karşı yeni saldırı planlarında Ankara'yı yanında görmek istiyor. İran'ın Suriye'yi mezhepsel nedenlerle desteklediği propagandasını yapan ve buna rağmen Şam-Tahran stratejik ittifakını sarsamayan Amerikalılar, bu son olayla birlikte herkesi İran'a karşı kışkırtmaya çalışacaktır. Obama yakında İran'a yönelik nükleer dosyayı yeniden açacak ve Rusya ile Çin'i sıkıştırmaya çalışacaktır. İran'ı yeniden hedef gösteren Obama, ülkesinin Suudi Arabistan ile ilişkilerini yeniden canlandırmaya çalışıyor. Çünkü bu ilişkiler Amerikalıların demokrasi taleplerinden ve Suudilerin Filistin devleti konusunda Abbas'a destek vermesinden dolayı taktiksel de olsa geleneksel sıcaklığını kaybediyordu.

Tüm bu ve diğer detaylar ABD'nin İran'a yönelik kampanyasını tırmandıracağını göstermektedir. Çünkü yakında Irak'tan çekilmesi beklenen ABD'nin buraları kendisiyle işbirliği yapmayan İran destekli Şiilere bırakmaya niyetli değil. Bu nedenle bölgedeki Sünni ülkeler ve yönetimler mutlaka İran'a düşman kılınmalı ve Tahran'a karşı olası bir saldırıda ABD'nin yanında olması sağlanmalıdır. İşte bu nedenle radarlar hızla Malatya'da yerleştirilmekte. İşte bu nedenle Irak'tan çekilecek casus uçakları Pedatorlar İncirlik üssüne getirilmek isteniyor. İşte bu nedene Suriye'ye destek verdiği gerekçesiyle İran'a saldırılmaktadır. İşte bu nedenle Obama aptalca bir hikaye ile yandaşlarını İran'a karşı saldırtmaya çalışmaktadır. İşte bu nedenle yakında İran'ın içinin karıştırılması planları yapılmaktadır. İşte bu nedenle Suriye konusunu en az şimdiye kadar çözemeyen ABD ve İsrail şimdi farklı yerlerde başka oyunlar oynamaya hazırlanıyor.

http://www.aksam.com.tr/isin-gercegi-2-4198y.html