İ. Selçuk'un İsrail Bunalımı
"İçimizdeki İsrail muhipleri Davos'ta yaşananlardan sonra bunalıma girmişler"
Tamer Korkmaz / Yeni Şafak
Şu işe bakın"
İçimizdeki İsrail muhipleri Davos'ta yaşananlardan sonra bunalıma girmişler; "Şimon Perez'e nasıl böyle davranırsın?" diye Başbakan Erdoğan'ı suçlamışlardı; "İsrail'in gönlünü almamızı" bekler bir haldeydiler!
Davos'taki tarihi restten sonra alttan alan tarafın İsrail olduğunu gördüler; bir müddet sonra İsrail Kara Kuvvetleri Komutanı Mizrahi'nin Erdoğan'ı hedef alan saldırıları karşısında "bekledikleri İsrail'in döndüğünü" düşünürlerken bu defa da -Ankara'nın hem hükümet hem de TSK üzerinden İsrail'e sert tepkiler vermesiyle neye uğradıklarını şaşırdılar.
Son olarak, İsrail Genelkurmay Başkanı Aşkenazi, Kara Kuvvetleri Komutanı'nın Erdoğan'a yönelik çirkin sözleri nedeniyle Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'a "Gerekeni yaptık" diyerek özür mektubu göndermiş bulunuyor. Mektuptan önce, Aşkenazi Başbuğ'u telefonla da aramış"
*
Bütün bunlar, Türkiye'deki statükocu-ulusalcı çevreleri fena halde üzen gelişmeler"
Hatırlarsanız, Doğu Perinçek Erdoğan'ın Şimon Perez'e hareket çekmesine en fazla bozulan simalardan biriydi.
İlhan Selçuk mu? Zatı şahaneleri, haftalar sonra bile depresyondan kurtulamamış görünüyor. Yazısına "RTE'nin hışmı ve öfkesi nelere yol açtı?" diye başlık atarak aslında hangi safta yer aldığını bir kere daha göstermiş oluyor.
"Şu işe bakın" diyor, Selçuk; "Şimdi bizim devletimiz İsrail'e nota veriyor. Ordumuz bildiri yayınlıyor"
İlhan Bey'in yaşadığı büyük şokun farkında mısınız?
Ankara eskiden böyle miydi? İsrail'e boyun eğerdi. Şimdi İsrail'e hükümetiyle askeriyle hareket çeken bir Ankara var ve İlhan Selçuk bundan dolayı büyük bir bunalım yaşıyor"
"-Ne günlere kaldık, değil mi İlhan Bey? İsrail'e posta koyduğumuz için laik rejimimiz de tehlike altında olmalı!"
*
Bu arada "Mösyö Jak" Türkiye-İsrail ilişkilerinin yumuşaması için devre girmiş, İsrail'e gitme ihtiyacı hissetmiş:
İşadamı Jak Kamhi "Şimon Perez bir an önce aranın düzelmesini istiyor. Türkiye olmadan bölgede işlerinin çok zor olacağını biliyor" diyor. (Dünkü Yeni Şafak)
Kamhi, İsrail'in ilişkileri düzeltmek için yoğun çaba harcadığından, Şimon Peres'in ilişkilerin normalleşmesi için Obama'dan yardım istediğinden bahsediyor.
-Olacak iş değil!
"Erdoğan Davos'ta büyük çam devirdi. Bizden bunun hesabını mutlaka sorarlar" diye feveran eden medyamızdaki İsrail muhipleri için üzücü haberler bunlar"
*
Şimon Peres'in, Davos'taki tarihi restin hemen ardından alttan alan/durumu kurtarmaya/yaşananları tamir etmeye çabalayan tavırları hafızalarınızda tazeliğini koruyor.
Erdoğan'ın paneli terk edişini müteakip "Majesteleri'nin Moderatörü" David Ignatius İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e yaklaşıp "Özür dilerim, ancak bu kadarını yapabildim" diye konuşmuş"
Grogi vaziyetteki Peres de Ignatius'a "Burada olanları hemen telafi etmemiz lazım" karşılığını vermiş. Sonrasını biliyorsunuz...
*
Cumhuriyet gazetesinin patronu İsrail Cumhurbaşkanı'na efelenen Erdoğan için ne diyordu:
"-Bu ne biçim Başbakan?"
İlhan Selçuk, "Bir başbakan dış ilişkilerde devletinin ulusal çıkarlarını mı düşünür, yoksa kafası kızdı diye aklının direksiyonunu öfkesinin yelpazesine mi teslim eder?" diye sorarken, aslında "ulusal çıkarlar" kamuflajıyla Türkiye'nin İsrail'e -eskisi gibi- boyun eğmesini istiyor.
Geçti artık o devir"
İlhan Bey "milli olmayan bir ulusalcı" olarak -tam da bu yüzden- bunalımda ya"