İsa Yusuf Alptekin

İsa Yusuf Alptekin

Çin’in işgali altında olan Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurların nasıl bir soykırımla karşı karşıya olduklarına Türkistan’dan gelen görüntüler vasıtasıyla hep birlikte şahit olduk....

ADEM ÖZKÖSE - GERCEK HAYAT

İsa Yusuf Alptekin

Çin'in işgali altında olan Doğu Türkistan'da Müslüman Uygurların nasıl bir soykırımla karşı karşıya olduklarına Türkistan'dan gelen görüntüler vasıtasıyla hep birlikte şahit olduk. Ayrıca sokaklara çıkarak özgürlük sloganları atan Uygur Gençleri ve elindeki bastonunu yukarı kaldırarak Çin Ordusu'na meydan okuyan 80 yaşındaki Uygur Anası Türkistan'daki bağımsızlık ve direniş ruhunun ne kadar canlı olduğunu bütün dünyaya gösterdi. 80 yaşındaki Uygur Anası'nın Çin Ordusu'na meydan okuyan o asil duruşu son derece şiirsel bir özgürlük manifestosu gibiydi. Kızıl Çin'in zulmüne karşı Müslüman Uygur Halkı asil bir özgürlük mücadelesi veriyor. Hayatını Doğu Türkistan'ın özgürlüğüne adayanların en önemlilerinden biri de 1995 yılında kaybettiğimiz Rahmetli İsa Yusuf Alptekin'dir. Doğu Türkistan'da yaşanan sorunların ancak Türkiye'nin bu konu da insiyatif almasıyla çözüleceğini savunan İsa Yusuf Alptekin'in hayatını öğrenmek, eserlerini okumak Doğu Türkistan Davası'nı öğrenmeye adım atmak anlamına gelmektedir.

1901 yılında Kaşgar İline bağlı Yenihisar Kazası'nda dünyaya gelen İsa Yusuf Alptekin bir çiftçi çocuğudur. Alptekin'in babası Hacı Ali Bey oğlunun bir din alimi olmasını ister ve Alptekin'i Ünlü Alim Ahun Mollanın denetiminde bir medreseye kaydettirir. Alptekin ilk eğitimini Ahun Molla'dan alır. Fakat bu eğitimi çok uzun sürmez. Çünkü Yeni Hisar Kazası'nın Çinli Kaymakamı Uygur Çocuklarını Çinlileştirmek için çevre köylerdeki bir çok medreseyi kapattırır ve bu çocukların Çin Okullarına kayıt olmalarını sağlar. Alptekin'in babası Hacı Ali Bey de oğlunu Çin Okulu'na yazdırmak zorunda kalır. İsa Yusuf Alptekin bir taraftan Çin Okulu'na devam ederken, diğer taraftan da Semar Ahun Helfetim isimli bir alimden Kur-an, hadis, tefsir ve fıkıh dersleri alır. Bu dersler tıpkı Türkiye'de tek parti döneminde olduğu gibi gizli olarak yürütülmektedir.

MEŞREP MECLİSLERİ

İsa Yusuf Alptekin'in gençlik yıllarının geçtiği ve kalbinde İslam, vatan ve özgürlük duygularının kuvvetli bir şekilde kök saldığı yerler ise Meşrep Meclisleridir. Meşrep Meclisleri tıpkı Osmanlı'daki Ahi Ocakları gibi çeşit1i meslek gruplarına mensup kişilerin toplanarak oluşturdukları terbiye ve ahlak ocaklarıdır. Meşrep Meclislerine üye olan kişilerin uymaları gereken kurallar ise şu altı maddeden oluşmaktadır:
1-İslam'ın emirlerine sıkı sıkıya bağlı olmak.
2-Anne, babaya saygı ve sadakatte kusur etmemek.
3- İçki, esrar gibi zararlı maddeleri kullanmamak.
4- Yalan ve riyadan kaçınmak.
5-Muhtaçlara hizmet ve yardımda bulunmak.
6- Geceleri eve erken dönmek.
İsa Yusuf Alptekin zamanla Meşrep Meclisleri'ndeki en üst derece olan Yiğit Başlılık derecesine kadar yükselir. 1926 yılında Batı Türkistan'a geçen İsa Yusuf, burada Özbeklerin en ünlü şairlerinden olan Çolpan Bey ile tanışır ve Çolpan Bey'le gizli görüşmeler yapar. Fikirleriyle İsa Yusuf'u derinden etkileyen Çolpan Bey, İsa Yusuf'a özellikle şu tavsiyelerde bulunur: " Şimdiye kadar ne çektiysek adamsızlıktan çektik. Her şeyden anlayacak terbiyeli gençler yetiştirmeliyiz. Başta Türkiye olmak üzere farklı ülkelere öğrenciler göndermeliyiz ve bu gençler özgürlük mücadelesinde halkımıza önderlik yapmalılar." Alptekin, Çolpan Bey'in bu nasihatlerine uyar ve Uygur Gençleri'nin eğitilmesi için çalışmalar başlatır.
TÜRKİSTAN'DAN SÜRGÜN

1933 yılında Doğu Türkistanlı Vatandaşlar Cemiyeti'ni kuran İsa Yusuf Alptekin, aynı yıl arkadaşlarıyla birlikte Türkistan'ın Sesi isimli bir de dergi çıkarmaya başlar. Doğu Türkistan Davası'nı dünyaya duyurmak için seyahatler yapan Alptekin Türkiye, Mısır, Irak, İran, Suudi Arabistan, Lübnan, Afganistan gibi ülkelere giderek buralarda üst düzey görüşmelerde bulunur. Bu görüşmelerin ardından Doğu Türkistan'a dönen Alptekin yaşadığı baskılar nedeniyle 21 Ekim 1949 tarihinde yüzlerce kişiden oluşan bir kafileyle birlikte ülkesini terk etmek zorunda kalır. Tehlikeli ve meşakkatli bir dağ yolcululuğundan sonra Keşmir sınırındaki Ladak Kasabası'na ulaşan bu kafileden 54 kişi açlık ve şiddetli kış nedeniyle yolda hayatını kaybeder. 49 kişinin de el ve ayak parmakları şiddetli don nedeniyle kesilir. Keşmir'de uzun süre beklemek zorunda kalan Alptekin ve kafiledeki diğer Uygur Müslümanları 1953 yılından itibaren Türkiye'ye yerleşmeye başlarlar. Alptekin de ailesiyle birlikte 1954 Yılının Haziranında Türkiye'ye yerleşir ve 4 Aralık 1957 tarihinde de Türk vatandaşlığına kabul edilir.

TÜRKİSTANLILARIN SESİ OLDU

1960 Yılında yakın dava arkadaşı Mehmet Emin Buğra ile birlikte Doğu Türkistan Göçmenler Cemiyeti'ni kuran İsa Yusuf Alptekin gazete gazete dolaşarak Doğu Türkistan davasını anlatır; fakat basından beklediği ilgiyi bulamaz. 1962'de Bağdat'ta, 1964'te Mogadişu'da, 1965'de Mekke'de, 1978'de Karaçi'de toplanan İslam Konferansı Örgütü'nün Konferanslarına katılan Alptekin, 1980 yılında Mekke'de düzenlenen Dünya İslam Birliği Kurucular Meclisi üyeliğine seçilir. Bu toplantı ve konferanslarda Doğu Türkistanlı Müslümanları temsil eden Alptekin Doğu Türkistan'ın sesini dünyaya duyurmak için büyük çaba gösterir. Alptekin ayrıca Türkçe, İngilizce ve Arapça olmak üzere 3 dilde yayın yapan Doğu Türkistan'ın Sesi isimli dergiyi çıkarmaya başlar. Bu dergi bugün de yayın hayatını sürdürmektedir. 1978 yılında geçirdiği trafik kazasının ardından yavaş yavaş görme yetisini kaybeden Alptekin her şeye rağmen çalışmalarına devam eder ve 1986 yılında Doğu Türkistan Vakfı'nı kurar. Türkiye'deki Uygur Türklerinin bir çoğu bugün bu vakfın çatısı altında faaliyet göstermektedir. 17 Aralık 1995 Gecesi hakka yürüyen İsa Yusuf Alptekin'in Doğu Türkistan Davası, Unutulan Vatan Doğu Türkistan, Doğu Türkistan İnsanlıktan Yardım İstiyor, Türkistan Şehitleri, Demir Perde Arkasındaki Müslümanlar, Esir Doğu Türkistan İçin, Resimli Doğu Türkistan, Büyük Doğu Türkistan Hakkında Muhtıra, Doğu Türkistan'ın Hür Dünyaya Çağrısı isimli kitapları bulunuyor. Alptekin'in Türkistan'daki hatıralarını içeren Esir Doğu Türkistan isimli kitabı Uygur Müslümanlarının davasına ilgi duyan herkese tavsiye edeceğimiz bir kitap.

"İNSANLARA HÜRRİYET, MİLLETLERE İSTİKLAL"

Diplomat ve siyasi kimliğiyle ön plana çıkan Doğu Türkistanlı Lider İsa Yusuf Alptekin Türkiye'deki İslami kesimden Doğu Türkistan Davası konusunda yeterince ilgi görememiş bunun üzerine milliyetçi çevrelerle iletişime geçmiştir. MHP'nin başını çektiği milliyetçi çevreler ise Doğu Türkistan Davası'na hizmet etmek yerine bu davayı kendi menfaatleri için kullanma yolunu seçtiler. Bu da Doğu Türkistan Davası'nın kitleler tarafından ilgi görmesinin önünde büyük bir set oluşturdu. Vefat etmeden önce kaleme aldığı son makalesinde, Doğu Türkistanlı Müslümanların ya sessizce eriyip tarih sahnesinden silinme veya topyekûn ayaklanıp kahramanca ölme gibi bir tercih ile karşı karşıya bırakıldıklarını ifade eden Alptekin; "Doğu Türkistan'da imha ve asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin yaklaşık yarım asırdır devam eden feryadına kulak verin. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan kardeşlerinizi unutmayın." diyor ve yazısını "İnsanlara hürriyet, milletlere istiklal" sloganıyla bitiriyor. Allah; hayatını vatanına ve halkına adayan İsa Yusuf Alptekin'e gani gani rahmet etsin. Alptekin'in büyük çabalarına rağmen Doğu Türkistan Davası o hayattayken yeterince ilgi görmemişti. Umarız Doğu Türkistan'a şimdiye kadar esirgediğimiz ilgiyi bundan sonra gösteririz.