İsrail İki-Cepheli Savaş Simule Ediyor
İsrail'in Gazze'ye karşı başlattığı savaşın ardından, 2006'da hezimeti tattıran Lübnan'a karşı da savaş açacağı konuşuluyor.
Gazze Savaşı'nın, 2006 yılında Lübnan'a karşı başlatılan savaşın bir uzantısı olduğu varsayımı, Ortadoğu'da genel kabul gören bir sanıdır. Hiç şüphe yok ki, Gazze Şeridi'nde vuku bulan savaş, aynı çatışma ortamının bir parçasıdır.
Bunun yanı sıra, İsrail'in 2006 yılında yaşadığı hezimetten bu yana, Telaviv ve Washington, Lübnan'ı "client-state(sessiz, bağımlı ülke)"e dönüştürme projelerinden vazgeçmediler.
Başbakan Ehud Olmert, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Ocak ayının başlarında Telaviv'e yaptığı ziyaret sırasında, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Hamas'a saldırdığını ve yarın da Lübnan'da Hizbullah ile savaşacağını açık bir dille ifade etti(1).
Lübnan, hala artı göstergede" İsrail, Lübnan'a karşı bir başka savaş başlatmak için gerekçe ve mazeret arıyor.
Washington ve Telaviv, ilk başlarda, Lübnan'ı 14 Mart İttifakı'ndaki bağımlı politik güçlerle kontrol etmeyi ümit ediyordu. Bu güçlerin, Lübnan'da politik olarak egemenlik kuramayacakları aşikâr olarak ortaya çıktığında, Hizbullah'ın ve müttefiklerinin nihai çöküşünü sağlamak maksadıyla İsrail Ordusu, Lübnan üzerine salıverildi(2). Hizbullah'a ve politik müttefiklerine olan desteğin son derece güçlü olduğu bölgeler, var olan bu güçlü desteği (tamamen yok edemese de) minimize etmek hedefiyle İsrail'in şiddetli saldırılarına maruz kaldılar.
İsrail'in Lübnan'da ikinci hezimetini yaşadığı 2006 savaşının ardından, Washington ve Telaviv; Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Suudi Arabistan'ın yardımlarıyla, Hizbullah'a ve müttefiklerine karşı 'iç savaş' seçeneğini kullanmak amacıyla, kendilerine bağımlı olan yapıları silahlandırmaya başladılar.
İçinde (sadece Hizbullah'ın değil) Lübnan Ulusal Muhalefeti'nin, kabinenin üçte biri aracılığıyla veto hakkını elinde tuttuğu "Ulusal Birlik Hükümeti" kuruldu.
Lübnan'daki hedef, 'rejim değişikliği' ve her türlü politik muhalefeti bastırmaktır. Fakat, bu nasıl olacak? Lübnan'da 2009'da yapılacak genel seçimlerin tahminleri, 14 Mart İttifakı'nın lehine görünmüyor. İç politik ve iç savaş seçenekleri olmaksızın(bu seçenekler, Amerika sponsorluğunda kurulacak bir 'demokrasi' ile sonuçlanabilir), Washington ve onun kusursuz müttefiki İsrail için tek bir çıkış yolu var: Askeri çözüm; Lübnan'da bir diğer savaş"(3)
Crossing Arms III: İsrail, Lübnan ve Suriye'ye Karşı İki-Cepheli Savaş Simule Ediyor
Bu savaş, henüz gelişmiş planlama aşamasında" Aralık 2008'de, İsrail, Gazze Şeridi'nde katliama başlamasından yaklaşık bir ay önce, Shiluv Zro'ot III (Crossing Arms III) adını verdiği Lübnan ve Suriye'ye karşı iki-cepheli savaş için talim yaptı(4).
Bu askeri talim, Suriye ve Lübnan'ın geniş çaplı temsili işgalini içeriyordu. Bu işgal talimlerinden birkaç ay önce, Telaviv aynı zamanda, Beyrut'a bu savaşın sadece Hizbullah'ı değil tüm Lübnan'ı içereceğini deklare eden bir uyarıda bulundu(5).
İsrail'in bu savaş hazırlıkları için gerekçesi, Hizbullah'ın her geçen gün daha da güçlenmesi ve Doha Anlaşması'ndan bu yana Lübnan Hükümeti'nin ortağı olmaya başlamasıydı. Doha Anlaşması, Katar'da, 14 Mart İttifakı ile Lübnan Ulusal Muhalefeti arasında imzalandı. Önemine binaen şunu ifade etmeliyiz ki, Hizbullah, 2006 savaşından önce Lübnan Koalisyon Hükümeti'nin bir üyesiydi.
Hiç şüphesiz ki, Telaviv, İslami terörizmle mücadele etmek başlığı altında Lübnan'da önleyici bir savaş yürütmek için diğer bir gerekçe olarak, Hizbullah'ın Gazze'de Hamas'a verdiği desteğe işaret edecektir. Bu bağlamda, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Terörle Mücadele Şubesi Başkanı Dell Lee Dailey, El-Hayat Gazetesi'ne verdiği röportajda, İsrail'in Lübnan'a saldırısının, terörle mücadelenin bir parçası olarak 'eli kulağında olduğunu' söyledi(6).
Oluşmakta Olan Yıldırım Savaşı
Telaviv, Lübnan'a, aniden bir kara saldırısını da içinde barındıran geniş çaplı bir "yıldırım harekâtı" planlıyor(7). İsrail'in Gazze katliamı başlamadan hemen önce, İsrailli yetkililer ve generaller, hiçbir Lübnan kasabasının, din, mezhep ve/veya politik eğilimine bakılmaksızın İsrail'in hava bombardımanının gazabından masun olamayacağına dair ant içtiler(8).
Esasında, Telaviv, Lübnan'ı tamamen yıkmak için ant içti. İsrail, Lübnan'a karşı gerçekleştirilecek yakın gelecekteki bir savaşta, Hizbullah'tan ziyade tüm ülkenin hedef olacağını teyit etti. Gerçekte, bu, 2006 yılında İsrail'in Lübnan'a yaptığı hava saldırısının yinelenmesi durumudur(9).
The Jarusalem Post, 'istila talimleri'nin denetleyicilerinden biri olan Tuğgeneral Michael Ben-Baruch'un sözlerini aktardı:"Son savaşta, silahlarımızı Hizbullah'ın faaliyetlerini bitirmek için ateşledik" Bir dahaki sefer ise, silahlarımızı onu yıkmak için ateşleyeceğiz"(10).
İsrail'in 2006 yenilgisinin ardından, İsrail hükümeti, 'en büyük hataları'nın, ordunun tüm gücüyle Lübnan'a saldırmak yerine, sadece baskı uygulamalarının olduğunu kabul etti. İsrailli yetkililer, Lübnan'a karşı yapılacak bir diğer savaşta, tüm sivillerin ve devlet altyapılarının hedef olacağını ima ettiler.
Beyrut'un Yeni Savunma Doktrini: İsrail'in Çıkarlarına Tehdit ve Lübnan'ı Kontrol Etmek İçin Hedefler"
Niçin Lübnan tekrar artı-göstergede?
Cevap; jeo-politik ve stratejik" Bu, aynı zamanda politik konsensüs süreci ve yaklaşan 2009 Lübnan genel seçimleri ile de bağlantılı" Yeni Cumhurbaşkanı Michael Süleyman'ın yetkisinde yeni bir birlik hükümetinin kurulmasının ardından, ülke için ileriye yönelik yeni bir savunma doktrini tasarlandı. Bu savunma doktrinin amacı, İsrail'i uzak tutmak ve ülkeye politik istikrar ve güvenlik getirmek"
Cumhurbaşkanı Michael Süleyman
Doha'da Lübnanlı 14 imza sahibi tarafından oluşturulan Ulusal Savunma Strateji Diyalogu'nda, bütün taraflar İsrail'in Lübnan için tehdit olduğunu kabul ettiler.
İsrail'in Gazze'ye gerçekleştirdiği askeri saldırının öncesindeki aylarda, Beyrut tarafından önemli politik ve diplomatik adımlar atıldı. Cumhurbaşkanı Michael Süleyman, bazı kabine bakanlarının eşliğinde, Suriye'yi(Süleyman'ın ilk ikili devlet ziyareti; 1314 Ağustos 2008) ve Tahran'ı(2425 Kasım 2008) ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Süleyman ve Suriye Devlet Başkanı Esad
Sırasıyla, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Jean Qahwaji, Suriyeli meslektaşı General El-Habib ile müzakerelerde bulunmak amacıyla Şam'daydı(29 Kasım 2008). Ziyaret sırasında, General Qahwaji, aynı zamanda Suriye Savunma Bakanı Hasan Türkmeni ve Suriye Devlet Başkanı ile bir araya geldi(11). Bu ziyareti, Lübnan İçişleri Bakanı Ziyad Barud'un aynı çerçeve dâhilindeki ziyareti takip etti(12). Aynı anda, Lübnan Savunma Bakanı İlyas el-Murr, resmi bir ziyaret için Moskova'ya gitti(16 Kasım 2008).
Bu görüşmelerin sonucunda, Tahran ve Moskova'nın, daha önceden Amerikan yapımı ucuz savaş gereçlerinin alıcısı olan Lübnan Silahlı Güçleri için silahlar temin edebileceği ortaya çıktı. Amerika, daima Lübnan Ordusu'nun, İsrail'in askeri gücüne meydan okuyacak herhangi bir ağır silah satın almasını yasaklamıştı.
Aynı zamanda, Rusya'nın, Lübnan'ın yeni savunma stratejisi uyarınca Beyrut'a 10 adet MiG29 savaş uçağını hibe edeceği açıklandı(13). Rus yapımı MiG-29'ların kullanılması, aynı zamanda erken uyarı ve radar sisteminin kurulmasını da gerekli kılıyor. Lübnan, aynı zamanda Rus tankların, tanksavar roketlerin, zırhlı araçların ve askeri helikopterlerin peşinde koşuyor(14).
İran, Lübnan-İran arasındaki beş yıllık savunma anlaşmasının bir parçası olarak, orta menzilli füzeler temin etmeyi teklif etti(15). İran'dayken, Michael Süleyman, İranlı Savunma yetkilileri ile görüşmeler yaptı ve İran Savunma Endüstrisi Fuarı'na gitti.
Tahran ve Moskova ile yapılan görüşmeler, Lübnan Silahlı Güçleri'ni silahlandırmayı amaçlarken, Suriye ile yapılan görüşmeler de, İsrail saldırılarına karşı edilen birleşik güvenlik ve savunma iskeletini kurmak ve güçlendirmek için oluşturuldu(16).
Hizbullah'ı Lübnan Silahlı Güçlerine Entegre Etme
Bunun yanı sıra, Özgür Yurtsever Hareketi'nin ve Lübnan Parlamentosu'ndaki Reform ve Değişim Bloğu'nun başkanı olan Mişel Aun da Tahran'ı(1216 Ekim 2008; Michael Süleyman'ın resmi ziyaretinden önce) ve daha sonra da Suriye'yi(37 Aralık 2008) ziyaret etti(17). 'Politik konsensüs'te merkezi role sahip olan Aun, Hizbullah ile olan politik müttefikliğini tekrar teyit etti ve onayladı.
Her ne kadar Lübnan Savunma stratejisi içerisinde Hizbullah'ın barışçıl bir şekilde silahsızlanmasını talep etse de, Aun, Hizbullah savaşçılarının Lübnan ordusuna entegre edilmelerini kabul etti. Bu silahsızlanma süreci, sadece doğru zamanda ve artık İsrail'in Lübnan için tehdit olmadığı bir süreçte gerçekleşebilir. Hizbullah, eğer ülkenin güvenliği için artık İsrail tehdidinin olmaması durumunda, bunu genel hatlarıyla kabul etti. Hizbullah'ın silahları üzerine var olan bu durum, Mişel Aun'un, partisi Özgür Yurtsever Hareketi adına 6 Şubat 2006 tarihinde Hizbullah ile imzaladığı mutabakat zaptının 10.maddesinde(Lübnan'ın korunması) ayrıntılı olarak açıklandı.
Aun, Tahran ziyaretinin akabinde, yeni Lübnan savunma stratejisi oluşumu için mevcut durumu sundu ve İran'a yaptığı ziyaretin sonuçlarının 6 ay içerisinde somutlaşacağı sözünü verdi. Aun, aynı zamanda, İran'ın 'Lübnan ile Çin arasındaki bölgedeki en büyük bölgesel güç olarak", Lübnan'ın çıkarları için stratejik öneme sahip olduğunu ifade etti(18).
Hizbullah'ın Paramiliter Güçleri
Washington'un Lübnan'daki politik taraftarları, Lübnan'ın yeni savunma stratejisini oluşturması yönünde alarma geçtiler. Onlar, İran'dan alınan silahları ve Suriye ile olan savunma işbirliğini eleştirdiler. Bu eleştiriler, General Jean Qahwaji'nin tüm Lübnan kabilesinin vekâletiyle Suriye'ye yaptığı ziyarete karşı yapılan saldırıları da içeriyor(19). Buna ilaveten, Lübnan'daki bu Amerikan yandaşı güçler, Ortadoğu içerisinde Lübnan için 'İsviçre tarzı' 'tarafsız savunma politikası' için bastırıyorlar. Bu 'tarafsız' konum, jeo-politik ve stratejik olarak Amerika ve İsrail'in işine yarayacak. Tabii ki, İsrail'in askeri saldırı tehdidinin uzaktan belirmesi ile, bu pozisyonun Lübnan için hiç sevilmeyen bir durum olduğu kanıtlanıyor.
Filistinli Mültecileri Yerlileştirmek İçin Lübnan Üzerine Yapılan Amerikan-İsrail Baskısının Sona Ermesi
Yeni proaktif savunma doktrininin oluşumu, Hizbullah Savaşçılarının Lübnan Silahlı Güçleri ile birleşmesini ve gerekli şartlar sağlandığında Hizbullah'ın var olan paramiliter güçlerinin dağıtılmasını içeriyor.
Böylece, Lübnan'ın ana politik sorunlarından biri çözüme kavuşturulacak. Rusya ve İran'dan askeri yardımın sağlanmasının yanı sıra, Hizbullah savaşçılarının ülke ordusuna entegre edilmeleri ile birlikte, Lübnan, İsrail'in askeri saldırıları ile baş etmesine olanak sağlayacak savunma kapasitesine sahip olabilecek. Suudi Arabistan ve Mısır'da modellenmiş olan Amerika'ya bağlı egemen rejimlere ters düşen bu gelişmeler, Telaviv, Washington ve Londra'da alarm zillerinin çalmasına sebep oldu.
Lübnan'ın Rusya ve İran ile uzlaşmasına mukabil, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey iki yetkili, Aralık ayında apar topar Beyrut'a gitti(20). Bu ziyaret sırasında, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Terörle Mücadele Şubesi Başkanı Dell Lee Dailey ve Ortadoğu İşlerinden Sorumlu Yardımcı Müsteşar David Hale, gelişigüzel bir biçimde Hizbullah'ı suçlarken, İsrail'in Lübnan'a saldırısının örtülü tehdidini yinelediler(21). Bu tehditler, bir bütün olarak Lübnan'ı kastediyor. Onlar, Lübnan'ın yeni savunma doktrinini dağıtmayı amaçlıyorlar.
Saat, Beyrut'un yeni milli savunma doktrininin uygulamaya girmesini engellemek için NATO, Amerika ve İsrail için çalışıyor.
Eğer Hizbullah, yeni Lübnan savunma stratejisi içerisinde tamamen politik bir parti olursa, İsrail, artık askeri bir saldırı için herhangi bir gerekçe bulamayacak. Bunun yanı sıra, eğer Beyrut, yeni savunma doktrini altında, kendi sınırlarını İsrail'in askeri tehditlerine karşı koruyabilirse, bu, sadece İsrail'in Lübnan üzerinde politik ve ekonomik olarak hâkimiyet kurma emellerinin sona ermesi anlamına gelmeyecek; aynı zamanda İsrail tarafından işgal edilen vatanlarına dönmeyi bekleyen Filistinli mültecileri bulundukları bölgelerde yerlileştirmek için İsrail'in Lübnan'a yaptığı baskıların da sona ermesi anlamına gelecek.
Açık bir şekilde, Filistinlilerin Lübnan'da yerlileştirilmeleri konusu, aynı zamanda, Lübnan'ın politik konsensüs süreci ve yeni savunma stratejisi ile de bağlantılı ve bu konu, Michael Süleyman tarafından Tahran'da İranlı yetkililerle görüşüldü(22).
Ortadoğu'nun Barut Fıçısı: 3. Dünya Savaşı Senaryosu?
2006 yılında, İsrail, Lübnan'a saldırdığında, bu savaş uluslar arası kamuoyuna İsrail ile Hizbullah arasında gerçekleşen bir savaş olarak sunuldu. İşin özü, 2006 savaşı, İsrail'in bütün Lübnan'a açtığı bir savaştır. Beyrut Hükümeti, tutum takınmakta başarısızlık gösterdi ve 'tarafsızlığını' ilan ederek, Lübnan'ın askeri güçlerine İsrail işgalcilerine müdahale etmemeleri yönünde bilgilendirme yaptı. Bunun nedeni, Lübnan Hükümeti'nde hâkimiyet kuran Hariri önderliğindeki 14 Mart İttifakı'nın politik partilerinin savaşın çabuk biteceğini ve Hizbullah'ın(politik rakip) yenilgiye uğratılacağını düşünmeleriydi ve neticede Lübnan'ın iç politik sahnesinde anlamlı bir rol oynamaktan beri durdular. 2006'dan bu yana, beklentilerinin tam olarak tersi gerçekleşti.
Dahası, İsrail saldırılarına mukabil olarak, Lübnan Hükümeti İsrail'e savaş ilan edebilirdi ve Suriye, 1991'de imzalanan ikili anlaşma gereğince, Lübnan'ın tarafında olaya müdahil olmak zorunda bırakılabilirdi.
İsrail'in Lübnan'a karşı başlatacağı bir dahaki savaşta, askeri ittifakların yapısı hayati bir öneme sahip. Suriye, gerçekten Lübnan tarafında savaşa müdahil olabilir. Eğer, Suriye, böyle bir çatışma ortamına girerse, Şam, İran ile imzalanan ikili askeri işbirliği anlaşmaları bağlamında Tahran'ın desteğini talep edecektir.
Bu gerginlik senaryolar, dolayısıyla mümkündür ve durum, potansiyel olarak kontrolden çıkabilir.
Eğer İran, İsrail'e karşı gerçekleştirilecek olan savunma savaşında, Lübnan ve Suriye tarafında savaşa dâhil olursa, Amerika ve NATO'da bu savaşa dâhil olacaktır ve bu durum daha geniş çaplı bir savaşa neden olacaktır.
Hem İran, hem de Suriye, Rusya ile askeri işbirliği anlaşmalarına sahipler. İran, aynı zamanda Çin ile de ikili askeri işbirliği anlaşmasına sahip. Bunun yanı sıra, İran, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün gözlemci üyesi konumunda" İran'ın Rusya ve Çin'i içine alan müttefikleri, Ortak Güvenlik Anlaşma Örgütü'nün ve Şanghay İşbirliği Örgütü'nün üye devletleri bu geniş çaplı savaşa girebilirler.
Mahdi Darius Nazemroaya, tarafından kaleme alınan bu analiz, İsmail DUMAN tarafından İsra Haber için tercüme edilmiştir.
Notlar:
1) "Biz boş işaretlerden usandık", The Jerusalem Post, 6 Ocak 2009
2) Lübnan'ın askerileştirilmesi, Lübnan'da İsrail'e karşı olan herhangi bir güvenilir silahlı direnişi bastırma ve Suriye'yi hedef alma, İsrail'in 2006 saldırıları için tüm etkenlerdi.
3) Şu da belirtilmelidir ki, Hamas ile El-Fetih arasındaki kavga ve İsrail'in 27 Aralık'ta başlattığı Gazze saldırıları, Filistin'in seçim sürecini engelledi.
4) Amos Hare. "İsrail Savunma Güçleri, Kuzey'de çift-cephe savaşına benzeyen talimlerini tamamladılar". Haaretz, 6 Aralık 2008.
5) Barak Ravid. "İsrail: Lübnan, Hizbullah'ın faaliyetlerinden sorumludur". Haaretz, 8 Ağustos 2008.
6) "Hizbullah; İsrail ile Savaş Eli Kulağında". El-Manar, 17 Aralık 2008.
7) Yakkov Katz. "Hizbullah ile olası yüzleşmeye hazırlık yapmak". The Jerusalem Post, 11 Aralık 2008.
8) Andrew Wander. "Üst Düzey İsrailli Yetkili, 'bir daha sefere' Hizbullah'ın beş günde yıkılacağını söylüyor". The Daily Star (Lübnan), 17 Aralık 2008.
9) A.g.e.
10) Yakkov Katz. "Olasılık için hazırlanmak". A.g.e.
11) Ahmed Fathi Zahar ve diğerleri. "General Qahwaji'yi kabul eden Esad, Lübnan'ın Güvenlik ve İstikrarını Savunmada Lübnan Ordusu'nun Rolünün Altını Çizdi". Suriye Arap Haber Ajansı(SANA), 29 Kasım 2008.
12) "Lübnan Ordu Komutanı Suriye'ye ziyaret gerçekleştirdi". Xinhua News Agency, 30 Kasım 2008.
13) Wang Yan. "Rusya'nın Lübnan'a 10 adet MiG savaş uçağı hibe etmesi, şüpheleri arttırdı". Xinhua News Agency, 17 Kasım 2008; Yoav Stern, "Rusya, Lübnan'a 10 adet MiG savaş uçağı temin ediyor". Haaretz, 17 Kasım 2008; "Rusya, Lübnan'a savaş gemisi 'verecek'". BBC, 17 Kasım 2008.
14) "Lübnan Savunma Bakanı Silahları Konuşmak İçin Moskova'da". Rusya Haber Ajansı(RIA Novosti), 15 Aralık 2008.
15) Zheng E. "Lübnan Başkanı İran'dan Orta Ölçekli Silahlar Talep Etti". Xinhua News Agency, 26 Kasım 2008.
16) Sun. Lübnan Ordu Komutanı Suriye'den Dönüyor". Xinhua News Agency, 30 Kasım 2008.
17) Sami Moubayed. "Şam'da eski düşman sevinci". Gulf News, 4 Aralık 2008.
18) "Aun: İran en güçlü ülke". İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı(IRNA), 21 Ekim 2008.
19) "Lübnanlılar, Genelkurmay Başkanı'nın Suriye Ziyaretini Eleştirdiler". Xinhua News Agency, 1 Aralık 2008.
20) "Rusya'nın 'Bedava' MiG Sözü İçin Daha Fazla Övgü". Fransız Haber Ajansı(AFP) ve The Daily Star (Lübnan), 18 Aralık 2008.
21) "İsrail İle Savaş Eli Kulağında". A.g.e; "ABD elçisi Hizbullah'ın Tekrar Silahlanması Konusunda Uyarıda Bulundu". Alman Haber Ajansı (DPA), 17 Aralık 2008.
22) "Qahwaji Lübnan Silahlı Güçleri'nin Rolünü Açıklıyor". A.g.e.
isra haber
Bunun yanı sıra, İsrail'in 2006 yılında yaşadığı hezimetten bu yana, Telaviv ve Washington, Lübnan'ı "client-state(sessiz, bağımlı ülke)"e dönüştürme projelerinden vazgeçmediler.
Başbakan Ehud Olmert, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin Ocak ayının başlarında Telaviv'e yaptığı ziyaret sırasında, İsrail'in Gazze Şeridi'nde Hamas'a saldırdığını ve yarın da Lübnan'da Hizbullah ile savaşacağını açık bir dille ifade etti(1).
Lübnan, hala artı göstergede" İsrail, Lübnan'a karşı bir başka savaş başlatmak için gerekçe ve mazeret arıyor.
Washington ve Telaviv, ilk başlarda, Lübnan'ı 14 Mart İttifakı'ndaki bağımlı politik güçlerle kontrol etmeyi ümit ediyordu. Bu güçlerin, Lübnan'da politik olarak egemenlik kuramayacakları aşikâr olarak ortaya çıktığında, Hizbullah'ın ve müttefiklerinin nihai çöküşünü sağlamak maksadıyla İsrail Ordusu, Lübnan üzerine salıverildi(2). Hizbullah'a ve politik müttefiklerine olan desteğin son derece güçlü olduğu bölgeler, var olan bu güçlü desteği (tamamen yok edemese de) minimize etmek hedefiyle İsrail'in şiddetli saldırılarına maruz kaldılar.
İsrail'in Lübnan'da ikinci hezimetini yaşadığı 2006 savaşının ardından, Washington ve Telaviv; Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Suudi Arabistan'ın yardımlarıyla, Hizbullah'a ve müttefiklerine karşı 'iç savaş' seçeneğini kullanmak amacıyla, kendilerine bağımlı olan yapıları silahlandırmaya başladılar.
İçinde (sadece Hizbullah'ın değil) Lübnan Ulusal Muhalefeti'nin, kabinenin üçte biri aracılığıyla veto hakkını elinde tuttuğu "Ulusal Birlik Hükümeti" kuruldu.
Lübnan'daki hedef, 'rejim değişikliği' ve her türlü politik muhalefeti bastırmaktır. Fakat, bu nasıl olacak? Lübnan'da 2009'da yapılacak genel seçimlerin tahminleri, 14 Mart İttifakı'nın lehine görünmüyor. İç politik ve iç savaş seçenekleri olmaksızın(bu seçenekler, Amerika sponsorluğunda kurulacak bir 'demokrasi' ile sonuçlanabilir), Washington ve onun kusursuz müttefiki İsrail için tek bir çıkış yolu var: Askeri çözüm; Lübnan'da bir diğer savaş"(3)
Crossing Arms III: İsrail, Lübnan ve Suriye'ye Karşı İki-Cepheli Savaş Simule Ediyor
Bu savaş, henüz gelişmiş planlama aşamasında" Aralık 2008'de, İsrail, Gazze Şeridi'nde katliama başlamasından yaklaşık bir ay önce, Shiluv Zro'ot III (Crossing Arms III) adını verdiği Lübnan ve Suriye'ye karşı iki-cepheli savaş için talim yaptı(4).
Bu askeri talim, Suriye ve Lübnan'ın geniş çaplı temsili işgalini içeriyordu. Bu işgal talimlerinden birkaç ay önce, Telaviv aynı zamanda, Beyrut'a bu savaşın sadece Hizbullah'ı değil tüm Lübnan'ı içereceğini deklare eden bir uyarıda bulundu(5).
İsrail'in bu savaş hazırlıkları için gerekçesi, Hizbullah'ın her geçen gün daha da güçlenmesi ve Doha Anlaşması'ndan bu yana Lübnan Hükümeti'nin ortağı olmaya başlamasıydı. Doha Anlaşması, Katar'da, 14 Mart İttifakı ile Lübnan Ulusal Muhalefeti arasında imzalandı. Önemine binaen şunu ifade etmeliyiz ki, Hizbullah, 2006 savaşından önce Lübnan Koalisyon Hükümeti'nin bir üyesiydi.
Hiç şüphesiz ki, Telaviv, İslami terörizmle mücadele etmek başlığı altında Lübnan'da önleyici bir savaş yürütmek için diğer bir gerekçe olarak, Hizbullah'ın Gazze'de Hamas'a verdiği desteğe işaret edecektir. Bu bağlamda, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Terörle Mücadele Şubesi Başkanı Dell Lee Dailey, El-Hayat Gazetesi'ne verdiği röportajda, İsrail'in Lübnan'a saldırısının, terörle mücadelenin bir parçası olarak 'eli kulağında olduğunu' söyledi(6).
Oluşmakta Olan Yıldırım Savaşı
Telaviv, Lübnan'a, aniden bir kara saldırısını da içinde barındıran geniş çaplı bir "yıldırım harekâtı" planlıyor(7). İsrail'in Gazze katliamı başlamadan hemen önce, İsrailli yetkililer ve generaller, hiçbir Lübnan kasabasının, din, mezhep ve/veya politik eğilimine bakılmaksızın İsrail'in hava bombardımanının gazabından masun olamayacağına dair ant içtiler(8).
Esasında, Telaviv, Lübnan'ı tamamen yıkmak için ant içti. İsrail, Lübnan'a karşı gerçekleştirilecek yakın gelecekteki bir savaşta, Hizbullah'tan ziyade tüm ülkenin hedef olacağını teyit etti. Gerçekte, bu, 2006 yılında İsrail'in Lübnan'a yaptığı hava saldırısının yinelenmesi durumudur(9).
The Jarusalem Post, 'istila talimleri'nin denetleyicilerinden biri olan Tuğgeneral Michael Ben-Baruch'un sözlerini aktardı:"Son savaşta, silahlarımızı Hizbullah'ın faaliyetlerini bitirmek için ateşledik" Bir dahaki sefer ise, silahlarımızı onu yıkmak için ateşleyeceğiz"(10).
İsrail'in 2006 yenilgisinin ardından, İsrail hükümeti, 'en büyük hataları'nın, ordunun tüm gücüyle Lübnan'a saldırmak yerine, sadece baskı uygulamalarının olduğunu kabul etti. İsrailli yetkililer, Lübnan'a karşı yapılacak bir diğer savaşta, tüm sivillerin ve devlet altyapılarının hedef olacağını ima ettiler.
Beyrut'un Yeni Savunma Doktrini: İsrail'in Çıkarlarına Tehdit ve Lübnan'ı Kontrol Etmek İçin Hedefler"
Niçin Lübnan tekrar artı-göstergede?
Cevap; jeo-politik ve stratejik" Bu, aynı zamanda politik konsensüs süreci ve yaklaşan 2009 Lübnan genel seçimleri ile de bağlantılı" Yeni Cumhurbaşkanı Michael Süleyman'ın yetkisinde yeni bir birlik hükümetinin kurulmasının ardından, ülke için ileriye yönelik yeni bir savunma doktrini tasarlandı. Bu savunma doktrinin amacı, İsrail'i uzak tutmak ve ülkeye politik istikrar ve güvenlik getirmek"
Cumhurbaşkanı Michael Süleyman
Doha'da Lübnanlı 14 imza sahibi tarafından oluşturulan Ulusal Savunma Strateji Diyalogu'nda, bütün taraflar İsrail'in Lübnan için tehdit olduğunu kabul ettiler.
İsrail'in Gazze'ye gerçekleştirdiği askeri saldırının öncesindeki aylarda, Beyrut tarafından önemli politik ve diplomatik adımlar atıldı. Cumhurbaşkanı Michael Süleyman, bazı kabine bakanlarının eşliğinde, Suriye'yi(Süleyman'ın ilk ikili devlet ziyareti; 1314 Ağustos 2008) ve Tahran'ı(2425 Kasım 2008) ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Süleyman ve Suriye Devlet Başkanı Esad
Sırasıyla, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Jean Qahwaji, Suriyeli meslektaşı General El-Habib ile müzakerelerde bulunmak amacıyla Şam'daydı(29 Kasım 2008). Ziyaret sırasında, General Qahwaji, aynı zamanda Suriye Savunma Bakanı Hasan Türkmeni ve Suriye Devlet Başkanı ile bir araya geldi(11). Bu ziyareti, Lübnan İçişleri Bakanı Ziyad Barud'un aynı çerçeve dâhilindeki ziyareti takip etti(12). Aynı anda, Lübnan Savunma Bakanı İlyas el-Murr, resmi bir ziyaret için Moskova'ya gitti(16 Kasım 2008).
Bu görüşmelerin sonucunda, Tahran ve Moskova'nın, daha önceden Amerikan yapımı ucuz savaş gereçlerinin alıcısı olan Lübnan Silahlı Güçleri için silahlar temin edebileceği ortaya çıktı. Amerika, daima Lübnan Ordusu'nun, İsrail'in askeri gücüne meydan okuyacak herhangi bir ağır silah satın almasını yasaklamıştı.
Aynı zamanda, Rusya'nın, Lübnan'ın yeni savunma stratejisi uyarınca Beyrut'a 10 adet MiG29 savaş uçağını hibe edeceği açıklandı(13). Rus yapımı MiG-29'ların kullanılması, aynı zamanda erken uyarı ve radar sisteminin kurulmasını da gerekli kılıyor. Lübnan, aynı zamanda Rus tankların, tanksavar roketlerin, zırhlı araçların ve askeri helikopterlerin peşinde koşuyor(14).
İran, Lübnan-İran arasındaki beş yıllık savunma anlaşmasının bir parçası olarak, orta menzilli füzeler temin etmeyi teklif etti(15). İran'dayken, Michael Süleyman, İranlı Savunma yetkilileri ile görüşmeler yaptı ve İran Savunma Endüstrisi Fuarı'na gitti.
Tahran ve Moskova ile yapılan görüşmeler, Lübnan Silahlı Güçleri'ni silahlandırmayı amaçlarken, Suriye ile yapılan görüşmeler de, İsrail saldırılarına karşı edilen birleşik güvenlik ve savunma iskeletini kurmak ve güçlendirmek için oluşturuldu(16).
Hizbullah'ı Lübnan Silahlı Güçlerine Entegre Etme
Bunun yanı sıra, Özgür Yurtsever Hareketi'nin ve Lübnan Parlamentosu'ndaki Reform ve Değişim Bloğu'nun başkanı olan Mişel Aun da Tahran'ı(1216 Ekim 2008; Michael Süleyman'ın resmi ziyaretinden önce) ve daha sonra da Suriye'yi(37 Aralık 2008) ziyaret etti(17). 'Politik konsensüs'te merkezi role sahip olan Aun, Hizbullah ile olan politik müttefikliğini tekrar teyit etti ve onayladı.
Her ne kadar Lübnan Savunma stratejisi içerisinde Hizbullah'ın barışçıl bir şekilde silahsızlanmasını talep etse de, Aun, Hizbullah savaşçılarının Lübnan ordusuna entegre edilmelerini kabul etti. Bu silahsızlanma süreci, sadece doğru zamanda ve artık İsrail'in Lübnan için tehdit olmadığı bir süreçte gerçekleşebilir. Hizbullah, eğer ülkenin güvenliği için artık İsrail tehdidinin olmaması durumunda, bunu genel hatlarıyla kabul etti. Hizbullah'ın silahları üzerine var olan bu durum, Mişel Aun'un, partisi Özgür Yurtsever Hareketi adına 6 Şubat 2006 tarihinde Hizbullah ile imzaladığı mutabakat zaptının 10.maddesinde(Lübnan'ın korunması) ayrıntılı olarak açıklandı.
Aun, Tahran ziyaretinin akabinde, yeni Lübnan savunma stratejisi oluşumu için mevcut durumu sundu ve İran'a yaptığı ziyaretin sonuçlarının 6 ay içerisinde somutlaşacağı sözünü verdi. Aun, aynı zamanda, İran'ın 'Lübnan ile Çin arasındaki bölgedeki en büyük bölgesel güç olarak", Lübnan'ın çıkarları için stratejik öneme sahip olduğunu ifade etti(18).
Hizbullah'ın Paramiliter Güçleri
Washington'un Lübnan'daki politik taraftarları, Lübnan'ın yeni savunma stratejisini oluşturması yönünde alarma geçtiler. Onlar, İran'dan alınan silahları ve Suriye ile olan savunma işbirliğini eleştirdiler. Bu eleştiriler, General Jean Qahwaji'nin tüm Lübnan kabilesinin vekâletiyle Suriye'ye yaptığı ziyarete karşı yapılan saldırıları da içeriyor(19). Buna ilaveten, Lübnan'daki bu Amerikan yandaşı güçler, Ortadoğu içerisinde Lübnan için 'İsviçre tarzı' 'tarafsız savunma politikası' için bastırıyorlar. Bu 'tarafsız' konum, jeo-politik ve stratejik olarak Amerika ve İsrail'in işine yarayacak. Tabii ki, İsrail'in askeri saldırı tehdidinin uzaktan belirmesi ile, bu pozisyonun Lübnan için hiç sevilmeyen bir durum olduğu kanıtlanıyor.
Filistinli Mültecileri Yerlileştirmek İçin Lübnan Üzerine Yapılan Amerikan-İsrail Baskısının Sona Ermesi
Yeni proaktif savunma doktrininin oluşumu, Hizbullah Savaşçılarının Lübnan Silahlı Güçleri ile birleşmesini ve gerekli şartlar sağlandığında Hizbullah'ın var olan paramiliter güçlerinin dağıtılmasını içeriyor.
Böylece, Lübnan'ın ana politik sorunlarından biri çözüme kavuşturulacak. Rusya ve İran'dan askeri yardımın sağlanmasının yanı sıra, Hizbullah savaşçılarının ülke ordusuna entegre edilmeleri ile birlikte, Lübnan, İsrail'in askeri saldırıları ile baş etmesine olanak sağlayacak savunma kapasitesine sahip olabilecek. Suudi Arabistan ve Mısır'da modellenmiş olan Amerika'ya bağlı egemen rejimlere ters düşen bu gelişmeler, Telaviv, Washington ve Londra'da alarm zillerinin çalmasına sebep oldu.
Lübnan'ın Rusya ve İran ile uzlaşmasına mukabil, ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey iki yetkili, Aralık ayında apar topar Beyrut'a gitti(20). Bu ziyaret sırasında, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Terörle Mücadele Şubesi Başkanı Dell Lee Dailey ve Ortadoğu İşlerinden Sorumlu Yardımcı Müsteşar David Hale, gelişigüzel bir biçimde Hizbullah'ı suçlarken, İsrail'in Lübnan'a saldırısının örtülü tehdidini yinelediler(21). Bu tehditler, bir bütün olarak Lübnan'ı kastediyor. Onlar, Lübnan'ın yeni savunma doktrinini dağıtmayı amaçlıyorlar.
Saat, Beyrut'un yeni milli savunma doktrininin uygulamaya girmesini engellemek için NATO, Amerika ve İsrail için çalışıyor.
Eğer Hizbullah, yeni Lübnan savunma stratejisi içerisinde tamamen politik bir parti olursa, İsrail, artık askeri bir saldırı için herhangi bir gerekçe bulamayacak. Bunun yanı sıra, eğer Beyrut, yeni savunma doktrini altında, kendi sınırlarını İsrail'in askeri tehditlerine karşı koruyabilirse, bu, sadece İsrail'in Lübnan üzerinde politik ve ekonomik olarak hâkimiyet kurma emellerinin sona ermesi anlamına gelmeyecek; aynı zamanda İsrail tarafından işgal edilen vatanlarına dönmeyi bekleyen Filistinli mültecileri bulundukları bölgelerde yerlileştirmek için İsrail'in Lübnan'a yaptığı baskıların da sona ermesi anlamına gelecek.
Açık bir şekilde, Filistinlilerin Lübnan'da yerlileştirilmeleri konusu, aynı zamanda, Lübnan'ın politik konsensüs süreci ve yeni savunma stratejisi ile de bağlantılı ve bu konu, Michael Süleyman tarafından Tahran'da İranlı yetkililerle görüşüldü(22).
Ortadoğu'nun Barut Fıçısı: 3. Dünya Savaşı Senaryosu?
2006 yılında, İsrail, Lübnan'a saldırdığında, bu savaş uluslar arası kamuoyuna İsrail ile Hizbullah arasında gerçekleşen bir savaş olarak sunuldu. İşin özü, 2006 savaşı, İsrail'in bütün Lübnan'a açtığı bir savaştır. Beyrut Hükümeti, tutum takınmakta başarısızlık gösterdi ve 'tarafsızlığını' ilan ederek, Lübnan'ın askeri güçlerine İsrail işgalcilerine müdahale etmemeleri yönünde bilgilendirme yaptı. Bunun nedeni, Lübnan Hükümeti'nde hâkimiyet kuran Hariri önderliğindeki 14 Mart İttifakı'nın politik partilerinin savaşın çabuk biteceğini ve Hizbullah'ın(politik rakip) yenilgiye uğratılacağını düşünmeleriydi ve neticede Lübnan'ın iç politik sahnesinde anlamlı bir rol oynamaktan beri durdular. 2006'dan bu yana, beklentilerinin tam olarak tersi gerçekleşti.
Dahası, İsrail saldırılarına mukabil olarak, Lübnan Hükümeti İsrail'e savaş ilan edebilirdi ve Suriye, 1991'de imzalanan ikili anlaşma gereğince, Lübnan'ın tarafında olaya müdahil olmak zorunda bırakılabilirdi.
İsrail'in Lübnan'a karşı başlatacağı bir dahaki savaşta, askeri ittifakların yapısı hayati bir öneme sahip. Suriye, gerçekten Lübnan tarafında savaşa müdahil olabilir. Eğer, Suriye, böyle bir çatışma ortamına girerse, Şam, İran ile imzalanan ikili askeri işbirliği anlaşmaları bağlamında Tahran'ın desteğini talep edecektir.
Bu gerginlik senaryolar, dolayısıyla mümkündür ve durum, potansiyel olarak kontrolden çıkabilir.
Eğer İran, İsrail'e karşı gerçekleştirilecek olan savunma savaşında, Lübnan ve Suriye tarafında savaşa dâhil olursa, Amerika ve NATO'da bu savaşa dâhil olacaktır ve bu durum daha geniş çaplı bir savaşa neden olacaktır.
Hem İran, hem de Suriye, Rusya ile askeri işbirliği anlaşmalarına sahipler. İran, aynı zamanda Çin ile de ikili askeri işbirliği anlaşmasına sahip. Bunun yanı sıra, İran, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün gözlemci üyesi konumunda" İran'ın Rusya ve Çin'i içine alan müttefikleri, Ortak Güvenlik Anlaşma Örgütü'nün ve Şanghay İşbirliği Örgütü'nün üye devletleri bu geniş çaplı savaşa girebilirler.
Mahdi Darius Nazemroaya, tarafından kaleme alınan bu analiz, İsmail DUMAN tarafından İsra Haber için tercüme edilmiştir.
Notlar:
1) "Biz boş işaretlerden usandık", The Jerusalem Post, 6 Ocak 2009
2) Lübnan'ın askerileştirilmesi, Lübnan'da İsrail'e karşı olan herhangi bir güvenilir silahlı direnişi bastırma ve Suriye'yi hedef alma, İsrail'in 2006 saldırıları için tüm etkenlerdi.
3) Şu da belirtilmelidir ki, Hamas ile El-Fetih arasındaki kavga ve İsrail'in 27 Aralık'ta başlattığı Gazze saldırıları, Filistin'in seçim sürecini engelledi.
4) Amos Hare. "İsrail Savunma Güçleri, Kuzey'de çift-cephe savaşına benzeyen talimlerini tamamladılar". Haaretz, 6 Aralık 2008.
5) Barak Ravid. "İsrail: Lübnan, Hizbullah'ın faaliyetlerinden sorumludur". Haaretz, 8 Ağustos 2008.
6) "Hizbullah; İsrail ile Savaş Eli Kulağında". El-Manar, 17 Aralık 2008.
7) Yakkov Katz. "Hizbullah ile olası yüzleşmeye hazırlık yapmak". The Jerusalem Post, 11 Aralık 2008.
8) Andrew Wander. "Üst Düzey İsrailli Yetkili, 'bir daha sefere' Hizbullah'ın beş günde yıkılacağını söylüyor". The Daily Star (Lübnan), 17 Aralık 2008.
9) A.g.e.
10) Yakkov Katz. "Olasılık için hazırlanmak". A.g.e.
11) Ahmed Fathi Zahar ve diğerleri. "General Qahwaji'yi kabul eden Esad, Lübnan'ın Güvenlik ve İstikrarını Savunmada Lübnan Ordusu'nun Rolünün Altını Çizdi". Suriye Arap Haber Ajansı(SANA), 29 Kasım 2008.
12) "Lübnan Ordu Komutanı Suriye'ye ziyaret gerçekleştirdi". Xinhua News Agency, 30 Kasım 2008.
13) Wang Yan. "Rusya'nın Lübnan'a 10 adet MiG savaş uçağı hibe etmesi, şüpheleri arttırdı". Xinhua News Agency, 17 Kasım 2008; Yoav Stern, "Rusya, Lübnan'a 10 adet MiG savaş uçağı temin ediyor". Haaretz, 17 Kasım 2008; "Rusya, Lübnan'a savaş gemisi 'verecek'". BBC, 17 Kasım 2008.
14) "Lübnan Savunma Bakanı Silahları Konuşmak İçin Moskova'da". Rusya Haber Ajansı(RIA Novosti), 15 Aralık 2008.
15) Zheng E. "Lübnan Başkanı İran'dan Orta Ölçekli Silahlar Talep Etti". Xinhua News Agency, 26 Kasım 2008.
16) Sun. Lübnan Ordu Komutanı Suriye'den Dönüyor". Xinhua News Agency, 30 Kasım 2008.
17) Sami Moubayed. "Şam'da eski düşman sevinci". Gulf News, 4 Aralık 2008.
18) "Aun: İran en güçlü ülke". İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı(IRNA), 21 Ekim 2008.
19) "Lübnanlılar, Genelkurmay Başkanı'nın Suriye Ziyaretini Eleştirdiler". Xinhua News Agency, 1 Aralık 2008.
20) "Rusya'nın 'Bedava' MiG Sözü İçin Daha Fazla Övgü". Fransız Haber Ajansı(AFP) ve The Daily Star (Lübnan), 18 Aralık 2008.
21) "İsrail İle Savaş Eli Kulağında". A.g.e; "ABD elçisi Hizbullah'ın Tekrar Silahlanması Konusunda Uyarıda Bulundu". Alman Haber Ajansı (DPA), 17 Aralık 2008.
22) "Qahwaji Lübnan Silahlı Güçleri'nin Rolünü Açıklıyor". A.g.e.
isra haber