"İsrail bankaları artık Kıbrıs'taki bankacılık sektörüne hakim durumda; İsrail güvenlik şirketlerinin ve İsrail yapay zeka şirketlerinin tüm siber güvenlik tesislerini ve gözetleme kameralarını kontrol ettiğinden bahsetmiyorum bile."

Cemal Vakim'in*
*Lübnan Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Tarihi Profesörü

İsrail kontrolünde batan Kıbrıs hakkında

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, şehit Talib Sami Abdullah'ı anma töreninde yaptığı konuşmada, Kıbrıs'ı, topraklarını, hava sahasını ve havaalanlarını İsrail güçlerine açmanın sonuçları konusunda uyararak güçlü bir uyarıda bulundu. İsrail işgal güçleri ile Lübnan direnişi arasındaki çatışma genişlerse Lübnan'a karşı düşmanca eylemler başlatılacak.

İsrail nüfuzunun boyutu

Seyyid Nasrallah, direnişin, İsrail düşmanının Kıbrıs'ta Kıbrıs bölgelerinde ve havalimanlarında manevralar yaptığına dair bilgilere sahip olduğunu ve işgal altındaki Filistin'deki(İsraildeki) havaalanları ve tesislerinin hedef alınması halinde bu havaalanlarını Lübnan'a yönelik saldırısında kullanmayı planladığını açıkladı.

Buna göre Seyyid Nasrallah, Kıbrıs hükümetine sert ifadeli bir mesaj göndererek şunları söyledi: “Kıbrıs hükümeti şunu bilmelidir ki, Kıbrıs havalimanları ve üsleri Lübnan'a karşı savaşa açıldığında, Kıbrıs'a sanki savaşın bir tarafıymış gibi davranacağız. Ve mevcut koşullar göz önüne alındığında kim korkmalı ki düşmandır, biz ise Gazze'ye desteğimizi sürdüreceğiz ve aynı zamanda her türlü olasılığa da hazırlıklı olacağız.”

Bu, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides'in "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin hiçbir şekilde savaş çatışmalarına dahil olmadığını ve sorunun değil, çözümün bir parçası olduğunu" vurgulamasına neden oldu.

Christodoulides, "Bu konuşma hiç hoş değil ve hiçbir şekilde gerçeklerle tutarlı değil, Kıbrıs'ı savaş faaliyetlerine dahilmiş gibi gösteriyor, bu gerçekliğe tamamen aykırı" dedi ve "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin hiçbir şekilde bu savaşa müdahil olmadığını vurguladı. Gazze Savaşı. ”Ülkesinin“ sorunun değil, çözümün bir parçası ”olduğunu vurguladı, Kıbrıs Larnaka limanından başlayarak Kıbrıs'tan Gazze'ye insani yardım ulaştırılacak.

Bu, Larnaka Limanı'nın gerçekliğini ortaya koyuyor ve bu limanın İsrail yönetimi altında olduğu gerçeğini kapsıyor; Siyonist varlık ile Kıbrıs'ın özellikle güvenlik, askeri ve yatırım koordinasyonu düzeyinde karmaşık ilişkilere sahip olduğuna dikkat çekiyor.

Larnaka Limanı...Kıbrıslı mı, İsrailli mi?

İsrail'in ada üzerindeki hakimiyetinin en belirgin örneklerinden biri, yardımların deniz yoluyla Gazze Şeridi'ne taşınacağı varsayılan Larnaka limanı üzerinde İsrail sermayeli bir şirketin hakimiyetidir.

Liman, Prosperity Group Limited ve RIM International tarafından kurulan Ketion Ocean Holding tarafından yönetilmektedir ve Larnaka'daki liman ve marinayı tasarlama, inşa etme ve finanse etme, yönetme, işletme ve bakımını yapma konusunda uzun vadeli münhasır hakka sahiptir ve Bölgedeki emlak piyasası. BCS, kontrol edilen kuruluşun mülkiyet yapısının ayrıntılarını açıkladı ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile imtiyaz sözleşmesi imzalamak için özel amaçlı bir araç görevi gören Ketion Holding ile bir imtiyaz sözleşmesi imzaladı.

"Prosperity Group"un Kıbrıs'ta kayıtlı bir şirket olduğunu ve Kıbrıs Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu tarafından lisanslanan ve "idari hizmetler" sağlamak amacıyla kurulmuş olan "Alexandru Corporate Services"e ait olduğunu belirtmekte fayda var.

Reem International, Kıbrıs Cumhuriyeti kanunlarına göre usulüne uygun olarak tescil edilmiş bir şirket olup, kuruluş amacı holding şirketi olarak faaliyet göstermektir. Bu sıfatla ana şirket Eldman'ın yüzde 50 oranında kısmi mülkiyetine sahiptir.

Eldman, işletmeleri ve şirketleri yönetmek, işletmek ve tanıtmak ve arazi geliştirmenin yanı sıra büyük ölçekli karma kullanımlı gayrimenkul yatırımları ve geliştirmeleri de dahil olmak üzere yatırımlarla ilgilenmek için kuruldu.

Bu birleşmenin amacı Larnaka limanını yönetmektir. Liman, çoklu kullanım kapasitesi ile karakterize edilir ve her türlü mala hizmet verirken, limana güvenli deniz erişiminin sağlanması, navigasyon, seyrüsefer yardımcıları, kargo elleçleme hizmetlerinin sağlanması, transit ticaretin yönetilmesi, limana güvenli deniz erişiminin sağlanması da dahil olmak üzere ilgili liman hizmetlerini sağlar. liman gemilerine yönelik temel hizmetlerin üçüncü tarafları ve denizcilikle ilgili hizmetler.

Şirketin sahibi, İngiltere ve Kıbrıs'ta ofisleri bulunan bir gayrimenkul yatırım ve geliştirme şirketi olan Prosperity Group'a aittir. Şirket, 2006 yılında Surrey Üniversitesi'nde okuyan öğrencilere kiralamak üzere Guildford'da 3 ve 4 yatak odalı şehir evleri satın almaya başlayan Panos Alexandru tarafından 2006 yılında kuruldu. O tarihten bu yana grup, İngiltere, Kıbrıs ve Hırvatistan'da gayrimenkul yatırımı yapmayı hedefleyen ve İngiltere, Kıbrıs, Hırvatistan ve Hollanda'ya odaklanarak Avrupa çapında yatırım yapmaya devam eden, çeşitlendirilmiş bir organizasyon haline geldi.

Yakir Gabay kimdir?

Ta ki Kıbrıs vatandaşlığına sahip olan ve Kıbrıs'ın kurucusu ve yönetim kurulu başkan yardımcısı sıfatıyla adaya milyarlarca dolar yatırım yapan İsrailli işadamı Yakir Gabbay'ın adı ortaya çıkana kadar işler hiç şüpheye yer bırakmayacak gibi görünüyor. 30 milyar dolarlık gayrimenkul portföyüne sahip dev uluslararası gayrimenkul şirketi “Roundtown” şirketinin yöneticisi ve ana hissedarıdır.

Roundtown, Ketion Ocean'ın hissesini satın alarak Larnaka Limanı'nın yönetimini kontrol altına aldı. Özel okul, sağlık kurumu, araştırma ve inovasyon merkezinin kurulmasını içeren Aya Villa projesine 856 milyon euro değerindeki dev yatırımdan bahsederken de Yakir Gabay'ın adı geçiyor.

Forbes dergisinin gayrimenkul girişimcileri listesinde yer alan Yakir Gabay'ın net servetinin 3,4 milyar dolar olduğu tahmin edilen ve yaklaşık 65.000 daireye sahip Roundtown'un yan kuruluşu Grand City Properties'in yüzde 40 hissesine sahip olduğunu belirtmekte fayda var. Almanya ve Londra'da.

Roundtown'un Lüksemburg yasalarına göre tescil edilmiş ve Frankfurt Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören bir emlak şirketi olduğunu belirtmekte fayda var. Yakir Gabay tarafından 2004 yılında kurulmuş olup, halihazırda şirketin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. . Şirketin, çoğu Almanya, Hollanda ve Londra'da olmak üzere Orta Avrupa şehirlerinde yatırımları bulunuyor.

Yakir Gabay, 2021 yazında Kıbrıs'ta Limasol yakınlarında 949.916 metrekarelik geniş gayrimenkul arazilerini 28 milyon avro olarak tahmin edilen bir miktar karşılığında satın almaya başladı. Bu araziler, Limasol-Platres yolunun 250 metre doğusunda, özellikle Limasol'u Moniatis'e bağlayacak inşaatı devam eden otoyolun doğu tarafında, Agia Villa bölgesinde yer alıyor.

Yakir Gabay, yukarıda belirtilen arsa üzerinde Rufino Real Estate Company Limited aracılığıyla bir konut kompleksi geliştirmeyi planlıyor. Önerilen projede özel bir okul ve destekli yaşam ünitelerini destekleyecek Avrupa markalı bir tıp kurumunun rehabilitasyon merkezi, araştırma ve yenilik merkezi, iş parkı, çok aktiviteli spor merkezi ve işletmeler için yeşil alan yer alacak. park ve ticaret ve eğlence için temel altyapıyı içerecek bireysel ve organize bir konut projesi olacak.

Önerilen projenin kademeli olarak inşa edilmesi ve inşaatın 2030 yılına kadar tamamlanması bekleniyor.

Yakir Gabbay, 1966 yılında işgal altındaki Kudüs'te doğdu. İsrail Adalet Bakanlığı eski Genel Müdürü ve aynı zamanda “İsrail”de Kamu Hizmeti Komiseri olarak görev yapan Meir Gabbay'ın oğludur. Babası aynı zamanda Birleşmiş Milletler İdare Mahkemesi Başkanlığı görevine seçilirken, annesi İsrail Başsavcılığı'nda üst düzey bir yetkili ve İsrail Adalet Bakanlığı'nda Af Dairesi Direktörü olarak görev yapıyordu.

Yakir Gabbay, İbrani Üniversitesi'nden ekonomi ve muhasebe diplomasının yanı sıra MBA derecesine sahiptir. Kariyerine İsrail kamu sektöründe başladı ve daha sonra yatırım bankacılığına dahil oldu.

Diğer görevlerinin yanı sıra, İsrail'in en büyük bankalarından biri olan Bank Leumi'de yatırım bankacılığı bölümünün CEO'su olarak görev yaptı ve aynı zamanda emeklilik fonunu yöneten İsrail şirketi "Gmol Investments"ın Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. toplam değeri 30 milyar dolar olan gayrimenkul yatırımları ve menkul kıymetler.

Yukarıda bahsedilenler, İsrail'in Kıbrıs adasına çeşitli alanlarda nüfuz etme derecesi konusunda buzdağının yalnızca görünen kısmıdır. Bilgiler, İsrailli şirketlerin güney ve kuzey Kıbrıs'ta(KKTC) geniş çaplı gayrimenkul alımları gerçekleştirdiğini gösteriyor.

Buna paralel olarak İsrail bankaları adadaki bankacılık sektörüne hakim olmaya başladı; İsrail güvenlik şirketlerinin ve İsrailli yapay zeka şirketlerinin adadaki tüm siber güvenlik tesisleri ve gözetleme kameraları üzerindeki kontrolünden bahsetmeye bile gerek yok.