İşte Zaferin Sırrı
Sadece Türkiye sınırları içinde değil, Bosna'dan Gazze'ye kadar bütün mazlum milletlere mesajını vermişsin, sonra içeri girerken karşılaştığın bir aile ile doğacak çocuğun cinsiyetine kadar sohbet ediyorsun.
Abdulkadir Selvi / Yenişafak
"Hepsinin kapısını çalacağım" Kemal Bey'den de katkı bekliyorum
Başbakan Erdoğan ünlü balkon konuşmasını yaptı, eşi ve kızlarıyla birlikte içeri girdi.Kendisini tebrik etmek için bekleyenlerin elini sıkarken, yanında iki çocuğuyla hamile bir kadınla karşılaştı. Eşi yanındaydı. "Üçüncü mü" diye sordu. "Evet" yanıtını alınca, güldü. Hemen geçmedi, ilgilendi. "Kız mı erkek mi?" sorusuna,"Kız" yanıtını alınca, iki erkek çocuğu sevmeye başladı. Çocuklar, "Bizi arabana al da gezdirsene" dediler. O sırada Emine hanım söze girdi. "Arabana al da gezdirsene diyorlar" dedi. Bu sahneyi detaylı bir şekilde anlatmamın bir nedeni var. Sen üçüncü kez girdiğin seçimde yüzde 50 oy almışsın, çıkıp ünlü balkon konuşmanı yapmış, partililerinle seçim zaferini kutlamışsın, sadece Türkiye sınırları içinde değil, Bosna'dan Gazze'ye kadar bütün mazlum milletlere mesajını vermişsin, sonra içeri girerken karşılaştığın bir aile ile doğacak çocuğun cinsiyetine kadar sohbet ediyorsun. Recep Tayyip Erdoğan'ın üçüncü kez seçim kazanmasının sırrı bu. En sonda yazacağımı en başta aktarayım. Balkon konuşmasından sonra Başbakan Erdoğan'la konuşma fırsatı bulduk. Üç gazeteciydik. Milliyetten Fikret Bila, Bugün'den Adem Yavuz Arslan ve ben. Önce seçim başarısından dolayı Başbakan'ı tebrik ettik. Sonra duygularını sorduk. "Mutluyuz " dedi. Zaten yüzünde de güller açıyordu. ÇOK MUTLUYUZ Biz sorduk Başbakan cevap verdi. İşte sorularımız ve Başbakan'ın yanıtları: "Tabi çok mutluyuz. Çok partili demokratik hayatta bir istikrar çizgisi koyarak, üçüncü dönemde, anamuhalefete en fazla fark atarak kazandık. Ben oy oranını çok önemsiyorum. Yüzde 50 oldu. -Bu oranı bekliyor muydunuz? -Yüzde 50 hedefimizdi tabi. Ama milletvekili sayımız 330'un altında gözüküyor. Hudut kapılarından gelecekler değiştirebilir mi, bilmiyorum. HEPSİNİN KAPISINI ÇALACAĞIM -Anayasa değişikliği için ne düşünüyorsunuz? -Şu anda iktidar partisi olarak bize düşen, anamuhalefet başta olmak üzere hepsinin kapısını çalacağım. Bize düşen kendilerine davet yapmaktır. Parlamento içinde, Anayasa için olur alırsak, STK'larla görüşürüz, bir yöntem belirleriz. Milletin anayasasını yapmak için. Kılıçdaroğlu'nun da Anayasa için sözü vardı. Ben Kılıçdaroğlu dahil hepsinden katkı bekliyorum. BAŞKANLIK SİSTEMİ -Başkanlık sistemini tartışmaya açmıştınız. Yüzde 50'den sonra ne olur? -Başkanlık sistemi tartışılsın demiştim. Ama Türkiye nasıl tartışır bilemem. Kılıçdaroğlu, Başkanlık sistemini parlamentonun olmadığı bir sistem gibi görüyor. Türkiye'ye bakınca çoğu yerde o yetkiler Başkanlık sisteminde yok. Bir tek bürokratik oligarşiyi kırıyorsun. Halk tartışsın. İlla benim arzum demiyorum. Türkiye tartışsın. ÜNLÜ BALKON KONUŞMASI Başbakan Erdoğan'ın siyasi geleneğimize kazandırdığı balkon konuşmasına geçmeden önce, her seçim dönemi yaptığım gibi bu kez de parti genel merkezlerini gezdim. Tek istisna bu kez MHP genel merkezinin içine girmedim, uzaktan izledim. İçerideki burukluk, dışarıya aksetmiş durumdaydı. Kapıya Bahçeli'nin istifaya hazırlandığı haberleri geliyordu ama en fazla da "13 Haziran'dan sonra ne olacak" sorusuna cevap aranıyordu. CHP Genel Merkezi'nde ise her zaman yaşanan klasik yenilmişlik havası bir kez daha yaşanıyordu. Oyları artmış, milletvekili sayıları yükselmiş ancak kendilerini öyle bir havaya sokmuşlar ki, yüzde 30'un altı başarısızlık. Saat 19:30'da dahi Gürsel Tekin Genel merkezin önünde "yüzde 30'un üstündeyiz" derse niye inanmasınlar? Yerel seçimlerde de öyle yapmış, İstanbul'da kazandıklarını ilan etmişti Gürsel Tekin. CHP için araştırmaların yapıldığı 6'ncı kattakilerin ise morali bozuktu. "Bu kadar düşük almamalıydık" diyorlardı. Bu hava içinde Kemal Kılıçdaroğlu çıktı ve istifasını bekleyenlere inat, "yarından itibaren yollara düşüyoruz" dedi. O sırada CHP Genel Merkezi'nde Deniz Baykal'ın Antalya'dan kalkan ilk uçakla Ankara'ya döneceği ve kurultay startını vereceği konuşuluyordu. Kılıçdaroğlu'nun mesajı Baykal'a cevap olarak değerlendirildi. CHP'de olağanüstü kurultay dahil her türlü sonuca açık bir netice alındı. MHP ve CHP'deki gelişmeleri dikkatli izlemekte fayda var. Bu seçimin galibi belli. Ama tek mağlubu yok. Adil Gür de mağluplardan biri. CHP'nin moral bozukluğunun altında da Adil Gür'e inanmaları yatıyor. Seçim gecesi CHP genel merkezinde kulakları çok çınlatıldı. AK Parti genel merkezine adım atınca en az 10 davulcu karşılıyordu insanı. Düğün olan yerde davul olur. AK Parti'nin bu seçimlerde sahillere uzattığı el havada kalmadı. Bunun sevinci yaşanıyordu. Ayrıca bakanların ve parti yöneticilerinin değişik illere kaydırılmasının olumlu sonuç verdiği ortaya çıktı. Millet tek başına iktidarı verdi ama Anayasa için tüm partileri görevlendirdi. "Uzlaşın" dedi. Başbakan da bu mesajı almış olmalı ki bizlere "Hepsinin kapısını çalacağım. Kemal Bey'den de katkı isteyeceğim" diye konuştu.