Ne Mutlu Devrimi Kuşananlara
Mısır Müslümanları bir firavunu daha tarihin çöplüğüne gönderdi.
Mısır Müslümanları bir firavunu daha tarihin çöplüğüne gönderdi. Bu halk tarihe baktığınızda en çok eziyete uğrayan, en azılı diktatörleri, zalimleri, firavunları hep kendi başında bulan talihsiz bir halk olarak geçti tarih sayfalarına. Uzun zaman zulme maruz kaldılar. Bir çok önderlerini şehid verdiler. Fakat sonunda başlarından bu firavunları def etmeyi her zaman becerdiler. Hz. Musa ile başlayan bu gelenek yirmi birinci yüzyılda devam ediyor.
Lakin hep tondan sonra başka bir zalimin tekrar başlarına gelerek ''gelen gideni aratır'' mukabilinden otoriteyi ele geçirmesiyle sonuçlanan süreçler yaşadı Nil toprakları.
Hüsnü Mübarek denen alçak Filistinli Müslümanların kanı başta olmak üzere Halid İslambuli, Abdulhamid Abdusselam Abul Ali, Ata Tail Hamide,Hüseyin Abbas Muhammed, Muhammed Abdusselam Ferac Atiye'nin kanları üzerine inşa ettiği krallığını bu gün itibarı ile kaybetmiştir. O iktidara geldikten sonra ilk iş olarak yukarıda ismini saydığımız İslam ümmetinin medarı iftiharı olan yiğitleri darağacında astırarak şehid etmişti. Bunun üzerine kurduğu zalim düzeni tam tamına 30 yıl sürdü. Ama biz biliyorduk ki Allah CC bu zulmedenleri bir inkılap ile devirecekti.
Zulmedenler Nasıl Bir İnkılap İle Devrileceklerini Pek Yakında Görecekler.(ŞUARA SURESİ 227)
Enver Sedat'ın cezasını veren Mısırlı gençler onun akabinde otuz yıldır iktidarı elinde bulunduran Hüsnü Mübarek'e de gerekli dersi verdiler. Ve Hz. Musa'nın sünnetini devam ettirdiler.
Artık bundan sonrası önemli.Biz Müslümanlar hep cihad meydanlarında savaşı kazanmış ve masa başında kazanımlarımızı düşmana teslim etmek zorunda kalmışızdır. İnşallah bu sefer böyle olmaz. Mısır Halkı ve İhvan-ı Müslümin hassas davranır ve İsrail'in en az Mübarek kadar sadık adamı Ömer Süleyman'a veya rejimin kalıntılarına fırsat vermezler.
Zaten devrimciler bir kara liste hazırladıkları ve Mısır halkına ve İslam ümmetine ihanet eden yönetici, asker, bürokrat kim varsa cezalandıracaklarını açıkladılar.
1981 yılından bu yana şehid olan binlerce Müslüman gencin hayatlarını feda ettikleri değerler inşallah Mısır'da hakim olur. Ben inanıyorum ki Seyyid Kutup'ların, Hasan El Benna'ların, Halid İslambuli ve arkadaşlarının kanları Mısır halkına ışık tutacak ve yolunu aydınlatacaktır.
Bu gün Hasan El Benna'nın şehadet yıldönümü. Ve tam bir gece önce Mısır Benna'nın arzuladığı nizama bir adım daha yaklaştı. Onu şehid eden İslam düşmanlarından intikamını Mısırlı gençler aldılar. İhvan lideri Muhammed Bedi devrimi ''İşte Böyle Bir Gecede Hasan El Benna Şehid Olmuştu'' sözleri ile karşıladı.
ABD ve İsrail'in bölgede istediği sinirleri alınmış halk yığınları projesine hizmet etmemek için şimdi daha fazla çalışma zamanıdır. Hüsnü Mübarek'in gidişi ABD ve İsrail çıkarlarına vurulan önemli bir darbedir. Mısır Halkının Bölgede çalınan demokrasi tamtamlarına aldanmadan Mısır halkının ve İslam ümmetinin değerlerine uygun, hakkın ve adaletin yeryüzündeki temsilcisi olan nizamı kurmalarını temenni ediyorum. Aksi halde kurulacak tüm düzenler İsrail'in ve ABD nin bölgedeki çıkarlarına hizmet etmekten öteye gitmeyecektir.
Ben tüm Mısır halkına ve içe dönük olarak Türkiyeli Müslümanlara Seyyid Kutup'un Yoldaki İşaretler kitabını baştan bir kez daha okumalarını tavsiye ediyorum. Türkiye de Ak Parti iktidarından sonra ''Hâlâmı Seyyid Kutup okuyorsunuz?'' eleştirisi yapanlara Mısır halkının onurlu ve izzetli duruşunu hatırlatmak istiyorum. Ne demişti Seyyid Kutup;
'' İslam sadece iki tip toplum tanır. İslam toplumu ve cahiliye toplumu. İslam toplumu itikat, ibadet, şeriat(yasama ve yürütme), sosyal ve siyasal nizam, ahlak ve yaşama biçimi olarak İslam'ın uygulandığı, yaşanıldığı toplum tipidir.
Cahili toplum ise, İslam'ın uygulanmadığı ve inanç sisteminin (İslam akidesinin), düşünce yapısının, değerlerinin, ölçülerinin, sosyal ve siyasal sisteminin, ahlak ve yaşama biçiminin yürürlükte olmadığı bir toplumdur.
İslam toplumu tek ilahın hakim olduğu, insanların kula kulluk zilletinden kurtulup tek ilaha kulluk etme izzetini kazandığı, tek örnek toplum tipidir.''
Mısır halkı özgürlüğüne ve zilletten uzaklaşmasına vesile olacak yegâne sistem İslam nizamıdır.
Mısır'da yeni bir güneş doğmuştur. Yaklaşık yetmiş yıldır Nil topraklarına ekilen şehadet tohumları çiçek açmaya başlamıştır. Meydanlar yeşermiştir. Artık bu yoldan geri dönüş yoktur. İsrail'in sonu yaklaşmıştır. Filistin ve Gazze inşallah rahatlayacaktır. Bütün bu olaylarda Mavi Marmara olayının etkisinin olduğuna inanıyorum. Her ne kadar Türkiyeli Müslümanlar bu olayı hakkıyla sahiplenememiş, gerekli kazanımları elde edememişse de orada dökülen kanların hürmetine rabbimiz bereketi İslam ümmetinin üzerine yağdırmıştır. İnşallah darısı zorda olsa zalim Arabistan, Ürdün, ve diğer işbirlikçi Arap liderlerinin başına!
Türkiyeli Müslümanlar olarak da iç geçirmiyor değiliz hani"
Şimdi Mısır semalarında Halid, Seyyid Kutup, Hasan El Benna ve tüm şehidler bir halka halinde dizilmiş olanları mutlulukla izliyor, ''yarabbi bizi tekrar dünyaya gönder tekrar şehid olalım'' diye rablerine yalvarıyorlardır eminim"
Bundan tam 18 gün önce ''Halid Geri Geldi'' demiştim" Görüyorum ki hiç ayrılmamışlar yanımızdan" Hiç Eksilmemiş, aksine binler, milyonlar olmuşlar" Ne mutlu devrimi kuşananlara" Ne mutlu Zalime baş kaldıranlara"
YUSUF ENSAR ÇALIŞKAN
VELFECR