Obama'dan Napolyon'un işgal taktiği

Obama'dan Napolyon'un işgal taktiği

Kısa bir süre önce ABD dünyanın nefret ettiği bir ülke iken Obama'nın başkan olmasıyla nefretin yerini sempati aldı. Bugün gazetesinden Erhan AFYONCU yazdı...

Napolyon'u da Obama gibi Müslüman zannetmiştik

Kısa bir süre önce ABD dünyanın nefret ettiği bir ülke iken Obama'nın başkan olmasıyla nefretin yerini sempati aldı. ABD'nin bu taktiği aslında yeni değil. Fransa, 210 yıl önce Mısır'ı işgal ettiğinde Napolyon'un Müslüman olduğu havasını yaymıştı...

Almanya'nın 19. yüzyıldaki efsanevi başbakanı Bismark, "Devlet büyük bir gemiye benzer. Ani manevra yapamazsınız der". Çok doğru bir sözdür. Eğer büyük devletseniz yıllar sonra karşılaşacağınız problemi çok önceden çözersiniz. ABD, Bush döneminde izlediği siyasetle hakimiyet alanını genişletti ama başta İslam dünyası olmak üzere bütün dünyanın en nefret edilen ülkesi oldu.

ABD boşuna büyük devlet olmadığını son Amerika seçimlerinde gösterdi. Bush'un yerine başkanlığa bütün dünyanın sempati ile karşılayacağı bir ismi Barack Hüseyin Obama'yı getirdi. Obama'nın hem siyahi olması hem isimlerinden birisinin Hüseyin olması, hem de ailesinin Müslüman olması sebebiyle başta İslam dünyası olmak üzere bütün dünyada Amerika aleyhtarlığının kırılmasına sebep oldu. Nitekim Obama Türkiye ziyaretinde sempati ile karşılandı. Gizli Müslüman olduğu dedikoduları yapıldı.

FRANSIZLAR HAKİKİ MÜSLÜMANLARDIR

Tarih, büyük devletlerin kendi milletlerini çıkarları için her türlü yolu denediklerini gösteriyor. Nitekim Fransa'nın tarihteki en önemli ismi olan Napolyon da 211 yıl önce bir Osmanlı toprağı olan Mısır'ı işgal ettiğinde Müslüman gibi davranarak burada hakimiyeti kurmuştu.

Değerli tarihçilerimiz Ahmet Kavas ve Yüksel Çelik'in bu konuda çok güzel yazıları vardır. İhtilal yıllarında yıldızı parlayan Napolyon, 1798'de bir Osmanlı toprağı olan Mısır'ı işgalle görevlendirilmişti. Osmanlı'yı arkadan vuran Fransa'nın Mısır'ı işgal sebebi ise Osmanlı'nın müttefiki sıfatıyla ve padişahın otoritesinin Mısır'da yeniden tesis edilmesiydi. 19 Mayıs 1798'de Toulon'dan kalkan 600 gemilik Fransız donanmasında 40 bin asker vardı.

Donanma 1 Temmuz'da İskenderiye önlerine ulaştı. Karaya çıkan Napolyon hemen bir Arapça beyanname yayınladı: "Mısırlılar, size, benim buraya dininizi yıkmak için geldiğim söylenecektir. Bu açık bir yalandır, inanmayınız. Buraya gasp edilmiş haklarınızı size iade için geldiğimi, Memlükler'den daha fazla Allah'a taptığımı ve Peygamber Muhammed ile hayranlığımı celbeden Kur'an'a hürmet ettiğimi söyleyiniz.

Allah adil ve merhametlidir. Herkes idareye ortak ve mutlu olacak. Ey şeyhler, imamlar ve diğer önde gelenler, halka deyiniz ki Fransızlar da hakiki Müslüman'dırlar". Napolyon bu propagandayla halkı yanına çekip, Memlükler'i mağlup etti. Yirmi gün sonra Kahire'ye giren Napolyon Kahire'de kaldığı sürece ulema meclislerine katılıp, mevlit gibi dini törenler düzenleterek halkın sempatisini kazandı.

GİZLİCE KAÇTI

Osmanlı İmparatorluğu, bu işgal üzerine Rusya, İngiltere ve Napoli Krallığı ile ittifak yaptı. İngiliz Amirali Nelson donanmalarını yok edince Fransızlar'ın anavatanları ile irtibatları kesildi. Kendini emniyete almak isteyen Napolyon'nun Suriye'yi işgal planı ise Akkâ önlerinde Cezzar Ahmed Paşa tarafından bozuldu. Durumun kötüye gittiğini gören Napolyon komutayı Kleber'e devrederek 22 Ağustos 1799 gecesi gizlice Fransa'ya hareket etti. Fransızlar'ın Mısır'daki hakimiyetleri bir süre devam etti. Ancak Fransızlar, Osmanlı ve müttefiklerinin saldırılarına dayanamayarak 30 Ağustos 1801'de imzalanan anlaşmayla Mısır'ı terk ettiler.

iSLAM DÜŞMANLARINA iNANMAYIN

Osmanlı yönetimi Napolyon'un propagandası karşısında Fransızlar'ın Müslüman düşmanı olduklarını anlatan karşı beyannameler yayınlamıştı: "Fransızlar kâfir ve asidir. Allah'ın birliğine ve Peygamberimize iman etmezler. Diğer dinleri de artık tanımazlar ve ahireti inkâr ederler.

Fransızlar'ın en çok düşman bildiği İslamiyet olduğu için Bonapart'ı İslam üzerine saldırmak ihanetinden kendilerini alamadılar. Fransızlar iyi sözler ve hilelerle sizleri kandırmak istiyorlar, fakat onların asıl maksadı Mekke'yi ve Medine'yi ve Kâbe'yi ve bütün mescit ve camileri tahrip ederek çocuk ve kadınlardan başka, bütün erkekleri katletmektir. Kendi usul, kendi dinlerini kabul ettirdikten ve İslamiyet'i tamamen kaldırdıktan sonra yerleştikleri yerleri iade edeceklerdir.

HER ÜLKEYE AYRI TAKTiK

Napolyon her askeri hareketinde o bölgenin özelliğine uygun hareket etmişti. Nitekim bu siyasetini şöyle açıklar: "Katolik olarak Vend'e isyanına son vermiştim. Mısır'da bir Müslüman olarak yerleştim, İtalya'ya kamuoyunu fevkalade asri olarak kazandım. Eğer Yahudi milletini idare etseydim, Salomon'un mabedini kurardım".