Haber          : Selim Akduman - Murat Tabaru
Fotoğraflar: Mehmet Baydemir
Tercüme    : Mehmet Temir 

Mescid-i Aksa'nın altındaki kazılar nedeniyle varlığının tehdit altında olduğunu kamuoyuna duyurduğu için İsrail tarafından 'sakıncalı ve tehlikeli' ilan edilen Mescid-i Aksa ve Mukaddesatını Muhafaza Vakfı'nın Başkanı Şeyh Raid Salah’la Filistin’i konuştuk. Kazı projelerinde, Mescid-i Aksa'nın bir takım eklemelerle Yahudi ibadetine açılacağı, sonra da çeşitli gayretlerle tamamen ortadan kaldırılarak yerine Süleyman Mabedi’nin inşa edileceğini gösteren belgelere ulaşan Salah haber5’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Salah, sadece Kudüs ve çevresinde tahrip edilen, yıkılan, kumarhane ve gece kulübüne çevrilen cami sayısının 1200 civarında olduğunu söyleyerek Müslüman Filistin’in ne durumda olduğunu gözler önüne serdi.

İşte Mescid-i Aksa ve Mukaddesatını Muhafaza Vakfı'nın Başkanı Şeyh Raid Salah’la yaptığımız röportaj:

İsrail şuan Filistin ve Kudüs’ü Yahudileştirmeye çalışıyor. Bunun yanı sıra Siyonist İsrail, Batı Şeria’da 1,5 milyon Müslüman’a baskı ve zulüm uyguluyor. Bu katliamlar yetmiyormuş gibi birde Müslümanların ilk Mescidi olan Mescid-i Aksa’nın yıkılması için bir dizi çalışma yapıyorlar.

Evet İsrail’de iki grup olduğu doğrudur. Mirak grubu veya partiside denebilir, ikincisi ise Likud veya kadime yani Ehud Barak’ın partisi. İki grup var ama ikisi de sonuçta Filistin devletine karşı. İkisi de Kudüs’te Müslüman varlığına karşı. Mescid-i Aksa’yı yıkıp Süleyman Mabedi’ni kurmak her iki grubunda ideali. Mülteci olarak Filistin dışında olan Filistinlilerin ülkelerine dönmesine ikisi de karşı. Her ne kadar ikisi de ayrı gruplar gibi görünse de sonuçta onların hepsi Filistin’de işgalci durumundadır. Filistin toprakları 1948’den bu yana işgal altındadır ve bu işgalciler Yahudilerdir.

Siyonist İsrail güçleri Mescid-i Aksa’yı yıkmayı hedefliyor. Bu ölçüde Mescid-i Aksanın altında Kafilet-ül Ecyar adını verdikleri bir müze kurdular. Mescid-i Aksa bölgesine Yahudilerin gruplar halinde grip ibadet yapılmasına izin veriliyor. Ve projelerine göre Mescid-i Aksa’nın bir yerine dünyada ki en büyük havrayı inşa etmek istiyorlar.

Eski Mescid-i Aksa’ya, Mervani Namazgahı’na ve Burak Mescidi’ne bir kapı olmak üzere Mescid-i Aksa’nın çeşitli bölgelerine kapılar açmak istiyorlar. Bu kapılarda ki amaçları ise Mescidi Aksa’ya ilerleyen dönemlerde daha rahat girmek istemeleridir. Ve eklemek istiyorum ki bu yapılanların tüm amacı Mescid-i Aksa’yı yok ederek, Süleyman Mabedi’ni yerine inşa etmektir. Bu mabed hemen kurulamayacağı için, bu niyetlerini yavaş yavaş gerçekleştirmek için adım adım ilerliyorlar.

Şuana kadar İslam dünyasından gelen tepki yetersiz. Buna rağmen Türkiye’de ki Müslümanlar başta olmak üzere dünya Müslümanları uyanıyor. Ve bu konunun çözülmesi ve tepkilerin ses getirmesi için bir takım çalışmalar var. Bu konu sadece Filistin’in değil tüm Müslümanlarının sorunudur. Eğer bu mesele böyle görülebilirse Müslümanlar bu sorunu daha çabuk çözer.

Şöyle ifade edebilirim ki Gazze’de şuan daha önce tarihte eşine benzerine rastlanmamış bir katliam var. Bu durum her geçen gün daha kötüye doğru gidiyor. Hastalar ilaç bulamadıkları için şehit oluyorlar. Gazze yanıyor, İsrail her zaman olduğu gibi şimdide katliamlarında çocuk, kadın, yaşlı dinlemiyor.

Ama şunu görüyorum ki Müslümanlar Gazze için şuan bir şeyler yapıyorlar. Mısır hükümeti de şuan yardımları artırdı. En iyi çözüme gelince, Gazze ve Filistin için tek çözüm Siyonist İsrail’in o toprakları terk etmesidir ki; bu da Allah’ın izni ile çok yakındır.

Evet bu kesinlikle doğrudur. İsrail O topraklardan çıkmak istemediği gibi, topraklarını da her geçen gün genişletmeyi hedefliyor. Dolayısı ile Müslüman ülkelerin İsrail’e baskı yapması gerekmektedir. Bu baskı eğer gelirse yavaş yavaş Filistin Devleti güçlenir ve yeniden inşa edilir. İsrail de o toprakları terk eder.

Baskıda öncülük edecek ülkelerin en büyüğü ise Türkiye’dir. Bunun yanı sıra Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan’ında katlıları büyük olacaktır. Siyonist İsrail’i o toprakları terk etmesini bekleyemeyiz çünkü kendileri çıkmazlar, bu onların dini. Ama İslam ülkeleri Filistin’in yanında, İsrail’in karşısında olursa o topraklarda yeniden Filistinliler özgür yaşar ve Mescid-i Aksa’dan yeniden güçlü ezan sesleri yükselir. Şunu da ilave delim ki İsrail oradan çıkmak istemez ve buna karşın İslam ülkelerinin yöneticilerinden tepki gelmezse inanıyorum ki, tüm dünya Müslümanları bu mesele için rahatsızlık hissedecek ve halklar bazında Küresel bir intifada başlayacaktır. Çünkü Müslümanlar kardeştir ve kardeşleri zulüm altında iken kendileri huzurlu olmazlar.

Türkiye’nin yaptıkları bizim için çok önemlidir. Ve diyebilirim ki ilk yardımlar ve Filistin’e ilk destek Türkiye’den gelmiştir. Bu ise Müslümanların kardeşliğini Türkiye’nin en iyi şekilde yansıttığıdır. Bu da Türkiye’nin Osmanlı mirasçısı olmasından kaynaklanmaktadır. İnanıyorum ki Yıllardır Filistin’e yardımları olan Türkiye bundan sonra da devam edecektir.

Türkiye’den bir çok dernek ve vakıf yardım kampanyaları yapıyor. Hepsinin ismini şuan hatırlayamasam da Başta İ.H.H, Cansuyu ve Denizfeneri olmak üzere bütün STK’lardan yardım geliyor. Ve bu diğer İslam ülkelerine örnek olmalıdır.

Yapılacak yardımları ikiye ayırmak istiyorum. Önce Kudüs’ün durumunun düzeltilmesi gerekiyor. Kudüs’ü Yahudileştirmeye çalışanlara karşı, Kudüs’lü Müslümanların ekonomik olarak güçlenmesi gerekiyor. Burada ki cami ve İslam eserlerinin korunması gerekiyor. Dolayısı ile Kudüs’te kalıcı yatırımların yapılması gerekiyor. Hastane, Üniversite, okul fabrika gibi.

İkincisi ise Batı Şeria’da Gazze’nin durumu.Türkiye’den büyük yardımlar geliyor. İhtiyaç sahibi halka gıda, kıyafet ve ilaç yardımları yapılıyor. Bunlara teşekkür ederken, Filistin halkının kendisinin çalışması gerekiyor, dolayısı ile Filistin’e kalıcı yatırımların yapılması lazım.

Yardımlar elimize ulaşıyor bu ölçüde çözümler üretiliyor. Kalıcı yatırımlar içinde inşallah Allah’ın yardımı ile çözümler bulunur. Bizler için bir yol kapanırsa bir yolu açarız. Allah bize yardım ediyor. İsrail’e karşı Allah’ın yardımı ile galip geleceğimize inanıyorum.

Öncelikle söylemek istiyorum ki bizlerle ilgilenip yalnız bırakmadıkları için teşekkür ediyorum. Haber5 yönetimine de Filistin konusunda göstermiş olduğu hassasiyet için teşekkür ediyorum. Ve Türkiye’deki Müslüman kardeşlerimiz şunu unutmasınlar ki Zafer eninde sonunda Müslümanların olacaktır. Çünkü zulüm asla baki değildir. Allah’ın yardımı bizimledir ve bizler sizlerle bir gün Mescid-i Aksa’da bayram namazında buluşacağız.

haber5