Sarıgül'ün 1000 Depremzedesi N'oldu?
Mustafa Sarıgül, 1000 Vanlı depremzedeyi Şişliye getirecekti. Ne oldu, bir haber var mı kendilerinden???
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün Van depreminin ardından 1000 depremzede aileyi İstanbul Şişli'ye götürme vaadini hatırlatan Posta Yazarı Özsel Tortop, "Ne oldu, bir haber var mı kendilerinden???" diye sordu.
İşte Tortop'un yazısının ilgili bölümü:
O günlerde çok büyük bir vaatte bulundu ve o vaat havada kaldı"
Depremin ertesi günüydü"
Daha Van'daydı"
Şöyle dedi; "1000 aileyi İstanbul Şişli'ye götüreceğiz. Bu aileleri, Şişli'deki ailelerin yanına yerleştireceğiz ve 1 yıl boyunca bakımlarını üstleneceğiz. Bunların çadırda yaşamalarına hiçbir şekilde gönlümüz razı olmaz. Çocuklarını da okula yerleştireceğiz".
İçimden, "Yok artık, 1000 aileyi nasıl getirecek de, Şişli'deki ailelerin yanına yerleştirecek" dedim.
GAZETELER ÖVE ÖVE BİTİREMEDİ AMA...
Açıklama gazetelerde "Şahane Öneri", "Sarıgül Yine Farkını Gösterdi" başlıklarıyla yer bulunca, "Haydi bakalım" dedim, "Utandır beni Mustafa Sarıgül".
Aradan 17 gün geçmişti ki; bir tane bile 'İstanbul'a gelen Vanlı depremzede aile' haberine rastlamadığımı hatırladım.
Ve twitter'da sordum: "Mustafa Sarıgül, 1000 Vanlı depremzedeyi Şişli'ye getirecekti. Ne oldu, bir haber var mı kendilerinden?"
İki gün sonra şöyle bir yanıt geldi: "Getirdik, gelenler evlerine yerleşti. Eğer ziyaret etmek isterseniz bizi arayabilirsiniz"
Mesaj kimden?
Ömer Sarıgül"
Mustafa Sarıgül'ün küçük oğlu"
Cevap yazdım hemen: "1000 kişi de geldi mi?"
Yanıt: Vanlı ailelerle sizi görüştürmek istiyoruz, cevap bekliyoruz"
"Helal olsun" dedim kendi kendime, " Görüyor musun, gelmiş yerleşmişler bile. Ne güzel, gidip tanışayım. Hikâyelerini, yeni hayatlarını köşemde yazarım".
Kendisine ulaşabileceğim bir telefon numarasını e-mail adresime göndermesini istedim, Ömer Sarıgül'den"
Ertesi gün, yani 13 Kasım Pazar günü de aradım kendisini"
Son derece kibar, genç bir adam vardı telefonun öbür ucunda"
Twitter'da yazdığım mesajı gördüğünde babasının da yanında olduğunu, "Hemen bir cevap yaz oğlum" dediğini, bu konuda çok hassas olduklarını, televizyondaki yardım programlarında vatandaşların vaat ettiği bağışları yapmadığını, bir gazeteci olarak konunun takipçisi olmamdan çok hoşnut olduklarını söyledi.
Hızlı hızlı konuşuyor, doğru cümleler kurmaya çalışıyordu"
Ve heyecanını gizleyemiyordu"
Velhasıl Van'dan Şişli'ye kaç ailenin geldiğini detaylarıyla e-mail adresime göndereceğini, gelen ailelerle görüşmem için derhal bir organizasyon yapacağını, ertesi gün tekrar arayacağını söyledi, kapattık telefonu.
Ertesi gün arandım mı?
Evet"
Şişli Belediyesi'nden bir görevli, konuyu Belediye'nin Özel Kalem Müdürü'nün iyi bildiğini, müsait olup olmadığımı sordu.
Tam iki saat sonra son derece müsait olabileceğimi söyledim.
Ama neredeyse 10 saat geçti kimse aramadı"
İnadım inattı"
Twitter'dan yine yazdım Ömer Sarıgül'e: "Bugün özel kalem müdürünüz beni arayacaktı, sanırım unuttu"
Cevap yine gecikmedi: "Ben hemen ilgileneceğim, yarın sizi aramaları için."
Ertesi gün arayan kişi Şişli Belediyesi'nin basın danışmanı olduğunu söyleyerek konuya şu soruyla girdi: "Konu neydi acaba?"
Pardon!!!
Ya sabır çektim, üşenmedim, Twitter'a yazdığım mesajla başladım konuyu anlatmaya. Ve isteklerimi ilettim: "Van'dan kaç depremzede ailenin geldiğini öğrenmek istiyorum. Gelen ailelerle görüşmek istiyorum."
Van'dan iki aileye mensup 13 kişinin geldiğini, bir kısmının belediyenin kiraladığı bir evde oturduğunu, bir kısmının ise İstanbul'daki tanıdıklarının yanına yerleştiğini söyledi.
Neden bu kadar az depremzedenin geldiğini sordum, Van'da kimsenin başvurmadığını söyledi.
"Nasıl olur" dedim, "Siz ki iyi organizasyonlar yapan bir belediyesiniz. Demek ki iyi duyuramadınız bu kez. Gelen ailelerle görüşeyim, yazımda bu konuya da yer vermiş olurum, duymayanlar da duymuş olur".
Basın danışmanı "Kem küm" etti, "Aileler deşifre olmak istemiyor" dedi.
Ne yalan söyleyeyim, söyledikleri hiç de inandırıcı gelmiyordu bana.
"Siz de biliyorsunuz ki" dedim, "Mustafa Başkan isterse her şey olur. Siz bir konuşun kendisiyle. Bakın hem çok büyük bir vaatte bulundu. Konu havada kalırsa basın bunun peşini bırakmaz, başta ben olmak üzere".
Beni tekrar arayacağını söyleyerek telefonu kapattı"
Aradan geçti tam 9 gün!
O günden beri ne arayan var, ne soran"
Bu arada bir depremzede çadırı, çıkan yangın sonucu minik Bahar, İsmail ve Mikail'e mezar oldu"
Şimdi tekrar soruyorum. "Mustafa Sarıgül, 1000 Vanlı depremzedeyi Şişli'ye getirecekti. Ne oldu, bir haber var mı kendilerinden???"