Sevan Nişanyan Selman Rüşdi'ye Özeniyor
Bugün Gazetesi yazarı Nuh Gönültaş'tan İslam'ın mukaddes değerlerine alçakça hakaret eden Sevan Nişanyan'a: Selman Rüşdi'ye Özenme
Sevan Nişanyan, Selman Rüşdi'ye özeniyor!
Öncelikle: Allah ihmal etmez imhal eder. Eyvallah!
Sonra:
Fikir özgürlüğü demek, Allah'a ve her dinin kutsallarına küfretme özgürlüğü demek değildir.
Şimdi:
Sevan Nişanyan diye bir yazar var. Taraf Gazetesi'nde yazıyor.
Bu adam fikir özgürlüğünün aynı zamanda Allah'a ve dinin kutsallarına küfretme gibi saçma bir düşüncenin ürünü bir yazı yazdı.
Açıkça Allah'a, Peygamberimiz'e, Kitabımız'a, kısaca amentümüze küfür eden bir yazı yazdı.
Bu tip adamlar hakkında yazı yazmanın bazı zorlukları var.
Çünkü adam kendini bir tür Selman Rüşdi makamına yükseltince elbette hakkında yazınca bazı endişeleri de taşıyorsunuz. Bazı çılgınların bir çılgınlık yapabileceğinden korkuyorsunuz.
Onun için yazmadım, bekledim.
Fakat internette kıyamet koptu.
İnsanlar mail listelerinde, bloglarında Sevan Nişanyan'ı fena halde protesto ettiler.
En sonunda Cüneyt Özdemir TV'deki programında bu ahlaksızlığı eleştirdi ve Nişanyan'ı özür dilemeye davet etti. Terbiyesiz adam telefonu kapattı!
Nişanyan'ın fikir özgürlüğü adına Allah'a ve diğer tüm kutsallarımıza ettiği küfrü burada elbette tekrar yazmayacağım.
Sadece bu adamın Taraf Gazetesi'nin temsil ettiği misyona hiç de uygun bir adam olduğunu söyleyemeyeceğim.
Ama Nişanyan küfrünün sonunu; "Bu toprakların havası mıdır, suyu mudur, özgürlük kabul etmiyor herhalde" diye bitiriyor.
Yazıklar olsun sana!
Bu ülkede fikir özgürlüğüne en fazla saygılı insanlar dindar Müslümanlar'dır. Çünkü fikirlerini ifadede en fazla yasal ve yasadışı baskı onların üzerindedir.
Bu ülkede ateizmin babası sayılabilecek Dawkins'in "Tanrı Yanılgısı" diye adlı kitabı bile basıldı ve çok sayıda sattı. Benim kütüphanemde de var, önemli bölümünü de okudum.
Üstelik bu kitabı basan Profil Yayınları'nın sahipleri dindar Müslüman-entelektüel insanlar. Eğer Müslümanlar'ın fikir özgürlüğüne saygıları olmasaydı bu kitabı basmazlardı.
Fikir özgürlüğü asla küfür özgürlüğü değildir, hele hele kutsallar söz konusu olunca fikir özgürlüğünün sınırları daha bir nezaket ve dikkat ile çizilmelidir.
Kutsalıma küfretme, kutsalına küfretmeyeyim!
Özür dile, titre ve kendine gel!
Öncelikle: Allah ihmal etmez imhal eder. Eyvallah!
Sonra:
Fikir özgürlüğü demek, Allah'a ve her dinin kutsallarına küfretme özgürlüğü demek değildir.
Şimdi:
Sevan Nişanyan diye bir yazar var. Taraf Gazetesi'nde yazıyor.
Bu adam fikir özgürlüğünün aynı zamanda Allah'a ve dinin kutsallarına küfretme gibi saçma bir düşüncenin ürünü bir yazı yazdı.
Açıkça Allah'a, Peygamberimiz'e, Kitabımız'a, kısaca amentümüze küfür eden bir yazı yazdı.
Bu tip adamlar hakkında yazı yazmanın bazı zorlukları var.
Çünkü adam kendini bir tür Selman Rüşdi makamına yükseltince elbette hakkında yazınca bazı endişeleri de taşıyorsunuz. Bazı çılgınların bir çılgınlık yapabileceğinden korkuyorsunuz.
Onun için yazmadım, bekledim.
Fakat internette kıyamet koptu.
İnsanlar mail listelerinde, bloglarında Sevan Nişanyan'ı fena halde protesto ettiler.
En sonunda Cüneyt Özdemir TV'deki programında bu ahlaksızlığı eleştirdi ve Nişanyan'ı özür dilemeye davet etti. Terbiyesiz adam telefonu kapattı!
Nişanyan'ın fikir özgürlüğü adına Allah'a ve diğer tüm kutsallarımıza ettiği küfrü burada elbette tekrar yazmayacağım.
Sadece bu adamın Taraf Gazetesi'nin temsil ettiği misyona hiç de uygun bir adam olduğunu söyleyemeyeceğim.
Ama Nişanyan küfrünün sonunu; "Bu toprakların havası mıdır, suyu mudur, özgürlük kabul etmiyor herhalde" diye bitiriyor.
Yazıklar olsun sana!
Bu ülkede fikir özgürlüğüne en fazla saygılı insanlar dindar Müslümanlar'dır. Çünkü fikirlerini ifadede en fazla yasal ve yasadışı baskı onların üzerindedir.
Bu ülkede ateizmin babası sayılabilecek Dawkins'in "Tanrı Yanılgısı" diye adlı kitabı bile basıldı ve çok sayıda sattı. Benim kütüphanemde de var, önemli bölümünü de okudum.
Üstelik bu kitabı basan Profil Yayınları'nın sahipleri dindar Müslüman-entelektüel insanlar. Eğer Müslümanlar'ın fikir özgürlüğüne saygıları olmasaydı bu kitabı basmazlardı.
Fikir özgürlüğü asla küfür özgürlüğü değildir, hele hele kutsallar söz konusu olunca fikir özgürlüğünün sınırları daha bir nezaket ve dikkat ile çizilmelidir.
Kutsalıma küfretme, kutsalına küfretmeyeyim!
Özür dile, titre ve kendine gel!