"Siz Ebuzerleşin, Ben de Ömer"leşeyim..."
Siyaset, firavun mantığı üzerinde gerçekleşmiştir. Yani inanan insan, namaz kılsın, hacca gitsin, oruç tutsun, ancak siyasi alana karışmasın, burnunu sokmasın.
1912 tarihi, politik gücün, dinin önüne geçtiği tarihtir. 1924 tarihi ise din ile devletin birbirinden ayrıldığı tarihtir. O günden beri, dinin ve Müslümanların nereye konulacağı belirtilmiş değildir. Sadece belirtilen adres, çağdışı olmuştur. Çağın içinde olduğunu zanneden bir avuç azınlık zümre, ülkesini, milletini yok sayarcasına bir yaşam şekli ortaya koşmuş ve sırtını batıya dayamıştır.
Siyaset, firavun mantığı üzerinde gerçekleşmiştir. Yani inanan insan, namaz kılsın, hacca gitsin, oruç tutsun, ancak siyasi alana karışmasın, burnunu sokmasın. Yaklaşık bir asırdır, dünyada oynanan oyun, tezgâhlanan yapı budur. Tunus"ta Burgiba, Libya"da Kaddafi, Mısır"da Mübarek, Suriye"de Esad aynı oyunun, aynı tezgahın farklı parçalarıdır. Üzerinde yaşadığımız bu temiz ülkeyi kirleten, halkını aşağılayan, rahatlarını sıkıntıya sokacak en küçük bir olayda "Laiklik elden gidiyooor" zırvalamasını yapan zihniyetin, Burgiba"dan, Kaddafi"den, Mübarek"ten farkı yok aslında...
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ