Suud Küresel Belam'lığı Oynuyor

Suud Küresel Belam'lığı Oynuyor

Suud hükümetiyle medyasıyla Siyonist ağzı ile konuşuyor.Kabe'nin gölgesinden istifade ederek kendi halkını ve bölhe halkını ABD isteklerine göre yönlendirmeye çalışıyor.

 

Siyonist işgal güçlerinin Gazze'ye yönelik saldırısını bozguna uğratan Hamas'a Suud gazetesi Şarku'l Evsat'tan ağır hakaretler yağdı.

 

El Şarku'l Evsat gazetesinin 17 Ocak tarihli nüshasında "Herkes Gazze İle Peki Hamas İle Olan Kim?" başlıklı yazı yazan Hüda Hüseyni, Gazze ile dayanışma eylemlerinin amacının Hamas ile dayanışma anlamına gelmeyeceğini iddia etti.

 

Şarku'l Evsat gazetesindeki yazıyı Kemal Saral'ın çevirisiyle sunuyoruz:

 

"Herkes Gazze İle Peki Hamas İle Olan Kim?"

 

Dünyanın dört bir yanında gerçekleştirilen gösteriler insanların Gazze'ye olan desteklerini ispat ediyor; bununla birlikte bu gösterilerde Hamas hareketini destekleme amaçlı tek bir bayrak bile açılmadı. Barışı dileyen bir insanın -bilsin veya bilmesin- sivilleri hedefleyen bir hareketi – ki Hamas Gazze'yi siyasi muhaliflerinden "temizlediğinde" olan tam da buydu – desteklemesi mümkün değildir zaten.

 

Protestocular Londra'daki pek çok gösteride Halid Meşal'in veya İsmail Haniye'nin posterlerini değil de Hamas'ın ideolojisinin karşı çıktığı milliyetçi lider Cemal Abdünnasır'ın resimlerini taşıdılar.

 

Diğer bir bariz nokta da İsrail başbakanı ve dışişleri bakanı Ehud Olmert ile Tzipi Livni'nin bugün Gazze'ye düzenlenen askeri operasyona öncülük etmelerine rağmen, bu kişilerin zamanında aynı Gazze'den 2005 yılında tek taraflı olarak çekilen Ariel Şaron hükümetinin de üyeleri olmaları.

 

Cumartesi akşamı Suriye devlet televizyonunda yayınlanan konuşmasında Hamas hareketinin siyasi lideri Halid Meşal Gazze'ye düzenlenen askeri operasyonun barış ümidine son verdiğini söyledi. Öte yandan pek çok başka insan da Hamas'ın Nisan 1994 yılında intihar operasyonlarına başlamakla barış umutlarını yok etmede anahtar bir rol üstlendiğine inanmakta. Bu operasyonlar Gazze'yi çepeçevre kuşatan güvenlik duvarının inşa edilmesinin başlıca nedenlerinden biriydi.

 

Meşal'in televizyon konuşması Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ın tarzını taklit eder mahiyetteydi. İsmail Heniye ise Salı akşamı televizyonda verdiği dersle Yusuf Karadavi'nin altındaki halıyı çekmeye çalışır gibiydi. Verdiği dersin ortasında Heniye ateşkesi kabule hazır olduğunu ilan etti ki bu durum Halid Meşal'in sivillerin ölümünden dolayı acı duymasına rağmen bunun çatışmada verilmesi gereken zorunlu kurbanlardan olduğunu söylemesiyle zıt bir durum arz etmekte.

 

Heniye'nin konuşması Hamas liderliği içersindeki ayrımı açığa çıkardı; bu çatlak Hamas'ın Pazar günü Kahire'ye biri Şam'daki liderliği, diğeri de Gazze'dekini temsil etmek üzere iki delegasyon göndermesi ve bunlar arasında keskin ayrımların baş göstermesiyle açığa çıkmıştı ilkin. Mısır istihbaratının başkanı General Ömer Süleyman, ateşkes anlaşmasının Gazze'ye tüneller aracılığıyla silah ve füze sokulmasını engelleyecek ve Hamas'ın Filistin otoritesinin başkanı Mahmut Abbas ile politik müzakere yapmasını sağlayacak  bir sistemin kurulmasını içerdiğini ifşa etti.

 

Bu arada Gazze halkı ateşkesin ne zaman imzalanacağını merakla beklemeye devam ediyor hala.

 

Kahire'de Meşal'i temsil eden delegasyon Şam'a döndüğünde İranlı cumhurbaşkanı yardımcısı Hüseyin Dahkane de Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika'ya İsrail'in Gazze saldırısını ele alan acil bir Arap zirvesi düzenlenmesi için Arap ülkelerini teşvik etmeye davet etti. Sanki Arap ülkeleri sadece oturup seyrediyorlar ve hiçbir şey yapmıyorlarmış gibi!

 

İran Hamas'ı ve Gazze'nin sayısı giderek artan kurbanlarını kullanarak Mısır'ın teslim olmasını sağlayacağını ve önkoşulsuz olarak Refah kapısını açacağını umuyor. Suriye kim katılırsa katılsın Filistin inisiyatifini Mısır'ın elinden alabilmek için Arap zirvesi toplansın istiyor. Katar ise iki arada bir derede vaziyette, utanmış ve ihmal edilmiş bir halde, bir tarafta Suriye ile flört ederken diğer yandan İran'a boyun eğiyor; aynı anda da Hamas'ı pazarlıyor ve tüm bunları Suudi Arabistan'la rekabetinden dolayı yapıyor. Katar Cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanı Doha'daki İsrail ticaret ofisinin Arapların bu ülke ile ilişkilerin kesilmesine dönük kolektif bir karar almaları halinde kapatılacağını söyledi.

 

İran ve Suriye Gazze'deki bir Hamas yenilgisinin yeni Amerikan yönetimi karşısındaki ve genel olarak bölgedeki pozisyonlarını zayıflatacağına biliyorlar. Şam'daki Hamas liderlerinin çoğu İran parası şartsız gönderilmediği için serbest değiller. Heniye geçenlerde "İran Filistinlilerin stratejik derinliğini temsil ediyor" demişti, Meşal ise "İran'ın Filistin'in geleceğindeki rolü artarak devam etmeli" dedi. Şimdi bu rolün ispatlanmasının zamanı, binlerce kişinin hayatına mal olsa da.

 

Gazze'deki kan banyosuna ve yıkıma rağmen Amerika, İsrail ve bazı Arap ülkelerinde İsrail ile Hamas arasında diyaloğa çağıran ve iki tarafın liderlerini sorunlarını çözme yolunda pragmatik olmaya davet eden sesler duyulmakta.

 

Bir İngiliz entelektüel bana, günümüzün meselesinin Yahudi ve Hıristiyanlara Filistin'de var olma hakkı tanımayan Hamas ile anlaşmaya varmak olmadığını; meselenin Filistinlilerin her gün öldürülmeye devam etmesi, İsraillilerin füze korkusu altında yaşamaları ve Hıristiyanların da göç etmeleri olduğunu söyledi.

 

Hamas içersinde Orta Doğu'daki herhangi bir çözümünün ABD'nin aracılığını gerektirdiğini bilen ılımlı birileri var olmalı. Suriye bunu biliyor ve İsrail ile iletişimini yeniden sağlayabilmek için yeni ABD yönetimini bekliyor. Suriye müzakereleri askıya aldı ama son verdiğini söylemedi. Bunu İran da biliyor, Obama'yı bekliyor ve başkanı yeni İran cumhurbaşkanı ile selamlayacak.

 

Propaganda kimseyi doyurmuyor. "Filistin meselesine son verilmemeli"; bu kartı kullananlar İran ve Suriye. Bu iki ülke çözüm sağlanmasının veya istikrarsızlıkla terörün yayılmasının kendilerine bağlı olduğu argümanını bu şekilde desteklemiş oluyorlar.

 

Ölen ve evleri başlarına yıkılanlar Gazze'de yaşayan Filistinlilerin kendileri. Gazze için yapılan yürüyüşlere katılan herkes kendi ülkelerinin veya içinde yaşadıkları ülkenin sağladığı emniyet sayesinde evlerine dönerek yataklarında uyudular. Gazze'deki çocukların da okula gitmelerinin, temiz ve sıcak elbiseler giyip taze yemek yemelerinin zamanı geldi. Hamas içersindeki ılımlılar önce Tanrı'ya, kendilerine halklarını kurtarabilmek için gereken cesur adımı atmaları için lazım olan bilgeliği ve cesareti inayet etmesi için dua etmeliler. Hamas'a Fetih'in çürümüşlüğünden kendilerini kurtarması ve düzgün bir hayat sağlaması için oy veren insanlar bu insanlardı, orantısız bir güç dengesinin hakim olduğu bir savaşa girmek için oy vermediler onlar. Filistinliler milli bir mutabakatı hak etmektedirler."

 

İSRA HABER