Dünyanın birçok yerinde insanlar açlıkla mücadele edip sefalet içinde yaşarken birçok insan israf yapmakta sınır tanımıyor. İçinde bulunduğumuz Tüketici Haftasında, son yıllarda artarak devam eden tüketim çılgınlığına dikkat çeken Tüketiciler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Muta Şahin, "Çılgınca tüketerek tükendiğimizin farkına ne zaman varacağız; modern zamanların kölelerinin bilinçsizce tüketim yapanlar olduğunu unutuyor muyuz?" dedi.


TÜKETİM ÇILGINLIĞI TEŞVİK EDİLİYOR
Tüketiciler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Muta Şahin yaptığı açıklamada, "Önceleri toplumun ihtiyacına göre yapılan üretim, günümüzde yaygınlaşan ve yaygınlaştırılan tüketim arzusuna paralel olarak, asli ihtiyaçların yanında asli olmayan, boş zamanların değerlendirildiği durumlarda satın alınmaya aday mal ve hizmetlere yönelmiştir. Tüketim, tüm dünyada adeta bir ideoloji ve din gibi yaşamı etkileyen ve yönlendiren bir simge haline gelmiştir. Günümüz insanı alış-veriş mekanlarını tüketim ibadetini yaptığı dinsel mekanlar olarak görmeye başlamıştır. Üreticiler ise reklam ve tanıtımlar yoluyla tüketicilerin tercihlerinde sapmalara ve yeni tercihler oluşturmalarına neden olmaya başlamıştır. Artık sadece ihtiyaçlar için mal üretimi yapılmamakta, yeni üretilen mal ve hizmetlere talip olacak tüketiciler de üretilmektedir" diyerek alış-veriş adı altında yapılan israfa dikkat çekti.


İNSANLAR BORÇ GİRDABINA SÜRÜKLENİYOR
Tüketim çılgınlığının insanları borç girdabına sürüklediğine dikkat çeken Şahin, "Sahip olduğu satın alma gücünden daha fazlasını talep etmenin sonucu toplumda borçlanma hızla artmakta, kısa sürede değer kaybeden mal ve hizmetlerin yenisine sahip olma kaygısı ile de tüketici borç girdabında boğulmaktadır. Reklamlarla kendisine sunulan yeni hayat tarzına sahip olmak için amansız yarışa sürüklenen tüketiciler, hiçbir zaman kazanamayacağı bu savaşta sadece tüketim için yaşayan bir organizma haline gelmektedir" dedi.


BU HASTALIK TEDAVİ EDİLMELİDİR
Tüketim çılgınlığı, günümüz toplumlarında gittikçe büyüyen ve acil tedaviye ihtiyaç duyulan bir hastalık haline geldiğini belirten Şahin, "Descartes'in ünlü 'düşünüyorum, o halde varım' sözü günümüz tüketicisinde 'tüketiyorum, o halde varım' haline gelmiştir. 'Satın alma gücün kadar güçlüsün' ve 'sahip oldukların kadar mutlusun' felsefesinin yaygınlaşması hem toplumun aile yapısını bozmakta, hem de sosyal dokularımızda onulmaz yaralar açmaktadır. Unutulmamalıdır ki, tüketim, hayatımızdaki boşluğu doldurmak için değil, hayatımızın idame ettirilmesi için gereklidir. İçimizdeki tüketim canavarına dur diyelim ki, gelecek nesillere sağlıklı bir toplum devredebilelim" şeklinde konuştu.

Abdusselam Güneş