Bir önceki yazımda İstanbul'da düzenlenen Çeçen suikastleri ile alakalı görüşlerimizi, tesbitlerimizi sizlerle paylaşmıştım. " Bu suikastlerin Türkiye'den birilerinden destek alınmadan yapılamayacağını, Türkiye'de Kadirov'u destekleyen, onun imajını düzeltmeye çalışanların dikkatle bu konu hakkında izlenmesi gerektiğini, cinayetleri Rusya'nın yaptığını söyleyenlerin aslında hedef şaşırttığını, asıl suçlunun Kadirov olduğunu" vurgulamıştım!

Rabbime sonsuz şükürler olsun ki bizi yanıltmadı. Aslında olayı iyi takip edenler olayların nasıl geliştiğini az çok kestirebiliyordu. Birkaç gün önce elimize ulaşan bazı bilgiler olayları daha net anlamamıza vesile oldu. Fakat bizi hiç şaşırtmadı. Ziyauddin Mahaev isimli katile ait bazı bilgilere ve görüntülere ulaştık. Bu şahıs uzun zamandır İstanbul'da yaşayan, sık sık Çeçenistan'a gidip gelen, Kadirov'a çok yakın adamlardan birisidir. Türkiye'de adeta Kadirov'un eli ayağı olan katil, Çeçenistan'a sık sık seferler düzenleyen ve bizide sürekli suçlayan, hedef gösteren Seyfullah Türksoy'un yakın dostlarından. Öyle ki edinilen bilgilere göre Seyfullah Türksoy'un düzenlediği Çeçenistan gezilerinde rehberlik ve tercümanlık yapıyordu.

Rus kuklası ve katil Ramzan Kadirov Türkiye'ye geldiğinde Adana'da bu üç şahıs yine birlikte kameralara takılıyorlar. Seyfullah Türksoy, Ramzan Kadirov ve Ziyauddin Mahaev orada birlikteler ve Türksoy ile Kadirov'un konuşmasını tercüme eden kişi ise katil Mahaev.

Şimdi gelelim Seyfullah Türksoy ile Mahaev'in 2009 da objektiflere yansıyan fotoğrafına. Seyfullah Türksoy'un ilk Kadirov'la raportajı olan bu görüşme gayet samimi bir havada geçiyor.Çeçen kardeşlerimizin katili Mahaev, Seyfullah Türksoy ve Kadirov bir odada yanyanalar. İnsanın aklına gelmiyor değil; bu üçlü acaba neler konuştu? Neler planladı? Bu görüşmenin ardından Seyfullah Türksoy'un Türkiye'de başlattığı ve bir hayli fazla miktarda "bütçe" gerektiren organizasyonlar,internet siteleri,uçak seferlerinin yanında bu kanlı organizasyonlarda konuşuldumu? Seyfullah Türksoy ile Kadirov'un özel bir çok görüşmesi olduğunu kendi kaynaklarınından öğreniyoruz. Öyle ki karşılıklı ödül alıp vermelere,viski yudumlamalara kadar ilerlemiş bu samimiyetin ucu nerelere dayanıyor?

Yaklaşık iki senedir hakkımızda asılsız bir şekilde propaganda yapan ve bizleri bir yerlere yamamaya çalışan Seyfullah Türksoy, katil ve zalim Kadirov'u alim, mücahid, ideal devlet başkanı olarak yansıtmaya çalışırken bizleri ve bir çok değerli vakıf ve bu vakıf ve derneklerin yöneticilerini teröristlikle suçlamaktaydı. Allah'a şükürler olsun ki bizim elimiz hiçbir şekilde zalimlerle ve katillerle tokalaşmadı. Hiçbir zaman onları desteklemedik.Elimizde hiçbir masumun ve mazlumun kanı yok. Biz sadece samimi bir şekilde zalimlerin gerçek yüzlerini deşifre etmeye çalıştık. Savcılıklarda ifadeler verdik, tehditler aldık fakat hiçbir zaman bu haksızlık karşısında susmadık. Tüm gücümüzle Kadirov'un eli kanlı bir katil, cani ruhlu bir sapık olduğunu, birilerinin Türkiye'de onu tam aksi halde göstermeye çalıştığını haykırdık. Şüphesizki bunu yaparken ne muhaliflerimizi susturacak katillerimiz, nede biyerlerde saklanacak gücümüz vardı. Tek dayanağımız olan Rabbimizin bizi doğrulayacağına iman etmiştik. Şüphesiz tüm doğrularımız onun bize verdiği bir ikramdı. Elbette hatalarımız olmuştur. O'nun doğrulayıcı olduğuna iman ettiğimiz gibi affedici olduğunada iman eder ve kendisinden hatalarımız için af ve mağfiret dileriz.

Şimdi buradan öncelikli olarak her yazasında Seyfullah Türksoy'un yaptığı gibi(!) Savcıları göreve davet ediyoruz. Aynı karede gözüken katillerin arasındaki Türksoy'un hangi amaçla orada olduğunu, neler konuşulduğunu, kardeşlerimizin katilleri ile ne gibi bir ilişkisi olduğunu aydınlatmak tüm adli makamların görevidir. Bizler suçsuz olduğumuz ve hakkımızda herhangi bir delil olmadığı halde emniyet kapılarını aşındırıyorsak, bu denli kuvvetli delillerin olduğu bir ortamda savcılığın aynı titizlikle Seyfullah Türksoy, Ziyauddin Mahaev ve Kadirov bağlantısını araştırmasını talep ediyoruz. Türkiye'de düzenlenen altı suikasti aydınlatmak Çeçen kardeşlerimizin kendilerini güvende hissetmeleri ve Rusya ve kuklalarının Türkiye'yi kendi çiftleri gibi görmemeleri açısından önemlidir.Öyle ki bu halk Çeçenlerin özgürlük mücadelesine herzaman sahip çıkmıştır.

İkinci olarakta Türkiye'den Seyfullah Türksoy'un düzenlediği seferlere tenezzül edip katılan, hali hazıra Seyfullah Türksoy'un Kadirov'u övmek ve imajını düzeltmek için kurduğu sitelerde köşe yazıları yazan,(www.cecenler.net) Televizyon kameralarına demeçler veren ve hepsi bir ağızdan spot cümlelerle Kadirov'u ve yaptığı kanlı mescidleri, medreseleri öven STK temsilcileri, Cemaat Temsilcileri,Gazeteciler,Yazarlar,Televizyoncuları öncelikle Allah'tan af ve mağfiret dilemeye, sonrasında özgürlük mücadelesinde canlarını feda etmiş şehidlerimizden, gazilerimizden,onların ailelerinden, ve Türkiye'li Müslümanlardan özür ve helallik dilemeye çağırıyorum. Hatadan dönmeninde bir erdem olduğunu kendilerine hatırlatıyorum.

Hakikati inkara şartlanmış olanların yeryüzünde dilediklerini yapabilir görünmeleri, seni yanıltmasın. O, gelip geçici bir tatminden ibarettir, ama sonunda varacakları yer cehennemdir .O, ne kötü bir meskendir! (Ali İmran 196-197)

Yusuf Ensar Çalışkan