Ulusalcı Önkibar, Bahçeli'yi Erdoğan'la Vurdu
Ulusalcı Sebahattin Önkibar, Erdoğan'ın "bırakıyorum" açıklamasıyla Bahçeli'ye vurdu.
Sebahattin Önkibar - Yeniçağ
Tayyip bey 3 dönem yeter derken Bahçeli, Niyazov'un yolunda!
Tayyip Erdoğan'ın önceki gün söylediklerine kulak verelim:
- "Önümüzdeki dönem benim siyasetteki son yıllarım, zira bizim tüzüğümüze göre üç dönemden sonra milletvekili olmak yok."
Bunu söyleyen Türkiye'nin en güçlü ismi yani Başbakanıdır.
Türkiye'de halen en çok oy alan partinin lideridir.
Diğer liderlere kıyasla yaşı da en geç olanıdır.
Sağlıklı, hırslı ve birikimlidir.
Hal bu iken Erdoğan, şartlar deyip açık kapı bırakmıyor ve tüzüğe koyduk diyerek, üçüncü dönem sonunda çekileceğini bütün Türkiye'ye deklare ediyor.
Gelelim benzer bir durumda olan Devlet Bahçeli'nin takındığı tutuma:
Tıpkı AKP'de olduğu gibi MHP'de de aynı mealde bir tüzük maddesi var.
Üstelik bu tüzük maddesi Merhum Türkeş beyin eseri yani tartışmasız vasiyet hüviyetinde.
Denilen şudur:
5 kurultayda aday olan bir isim 6. kurultayda aday olamaz.
AKP'deki üç dönem sınırı MHP liderliği için 5 kurultay diye tanımlanmış.
Peki Tayyip bey tüzüğe uyacağını bütün Türkiye'ye ilan ederken Bahçeli ne mi yapıyor?
O, tüzük, kural, kaide
tanımıyor.
Türkeş beyin vasiyeti imiş umurunda değil.. 5 kez aday olmasına ve limitini doldurmasına karşın 6. kez aday olma yolunda.
Çark etmeyi, sözünü tutmamayı ve kural tanımamayı alışkanlık edinmiş!
Hatırlayın 2002 seçimleri hezimeti sonrasında bütün Türkiye önünde çekiliyorum demesine karşın hiçbir şey olmamış gibi devam etti ve milletin karşısına
çıktı.
Hayır Tayyip Erdoğan misali partisini iktidara taşısa hadi devam etsin diyeceğiz de ortada böyle bir şey de yok..
2002'de iktidarda olan partisini baraja gömdü.
Merkez sağ'ın yokluğuna yani çöküşüne rağmen MHP'yi marjinal bir eksende tuttu.
Konuşursam birikimsizliğim ortaya çıkar diye sürekli televizyonlardan kaçtı.
Sokağa çıkmadı, halkla bütünleşmedi.
Erdoğan 70 ilde miting yaparken o ancak 22 ile gidebildi.
Dahası, ne bir mesajı, ne bir rengi ve kokusu ne de bir duruşu ya da hırsı var.
Sağlığı da bu yükü taşımaya müsait değil.. İki miting sonrası sesi kısılıyor, mecali kalmıyor ve zor yürüyor.
MHP'de adeta oranı yüzde 10'larda tut gibi bir görev icra ediyor.
Soruyorum böyle bir isim MHP'nin başında daha ne kadar kalacak?
Ölene dek mi?
O zaman kendisi için Saparmurat Niyazov misali hemen bir tüzük değişikliği yaptırsın ve "Ekselansları Bahçeli yaşadığı süre içinde MHP'nin genel başkanı olarak kalacaktır" ibaresini koydurarak Devletov olsun.
Hayret ülkücü camianın tamamı bu tabloya nasıl isyan
etmiyor?
Binlerce gencini toprağa veren bir hareket bu duruma topyekün nasıl başkaldırmaz ve bireysel hesapların esiri olur?
Tayyip bey 3 dönem yeter derken Bahçeli, Niyazov'un yolunda!
Tayyip Erdoğan'ın önceki gün söylediklerine kulak verelim:
- "Önümüzdeki dönem benim siyasetteki son yıllarım, zira bizim tüzüğümüze göre üç dönemden sonra milletvekili olmak yok."
Bunu söyleyen Türkiye'nin en güçlü ismi yani Başbakanıdır.
Türkiye'de halen en çok oy alan partinin lideridir.
Diğer liderlere kıyasla yaşı da en geç olanıdır.
Sağlıklı, hırslı ve birikimlidir.
Hal bu iken Erdoğan, şartlar deyip açık kapı bırakmıyor ve tüzüğe koyduk diyerek, üçüncü dönem sonunda çekileceğini bütün Türkiye'ye deklare ediyor.
Gelelim benzer bir durumda olan Devlet Bahçeli'nin takındığı tutuma:
Tıpkı AKP'de olduğu gibi MHP'de de aynı mealde bir tüzük maddesi var.
Üstelik bu tüzük maddesi Merhum Türkeş beyin eseri yani tartışmasız vasiyet hüviyetinde.
Denilen şudur:
5 kurultayda aday olan bir isim 6. kurultayda aday olamaz.
AKP'deki üç dönem sınırı MHP liderliği için 5 kurultay diye tanımlanmış.
Peki Tayyip bey tüzüğe uyacağını bütün Türkiye'ye ilan ederken Bahçeli ne mi yapıyor?
O, tüzük, kural, kaide
tanımıyor.
Türkeş beyin vasiyeti imiş umurunda değil.. 5 kez aday olmasına ve limitini doldurmasına karşın 6. kez aday olma yolunda.
Çark etmeyi, sözünü tutmamayı ve kural tanımamayı alışkanlık edinmiş!
Hatırlayın 2002 seçimleri hezimeti sonrasında bütün Türkiye önünde çekiliyorum demesine karşın hiçbir şey olmamış gibi devam etti ve milletin karşısına
çıktı.
Hayır Tayyip Erdoğan misali partisini iktidara taşısa hadi devam etsin diyeceğiz de ortada böyle bir şey de yok..
2002'de iktidarda olan partisini baraja gömdü.
Merkez sağ'ın yokluğuna yani çöküşüne rağmen MHP'yi marjinal bir eksende tuttu.
Konuşursam birikimsizliğim ortaya çıkar diye sürekli televizyonlardan kaçtı.
Sokağa çıkmadı, halkla bütünleşmedi.
Erdoğan 70 ilde miting yaparken o ancak 22 ile gidebildi.
Dahası, ne bir mesajı, ne bir rengi ve kokusu ne de bir duruşu ya da hırsı var.
Sağlığı da bu yükü taşımaya müsait değil.. İki miting sonrası sesi kısılıyor, mecali kalmıyor ve zor yürüyor.
MHP'de adeta oranı yüzde 10'larda tut gibi bir görev icra ediyor.
Soruyorum böyle bir isim MHP'nin başında daha ne kadar kalacak?
Ölene dek mi?
O zaman kendisi için Saparmurat Niyazov misali hemen bir tüzük değişikliği yaptırsın ve "Ekselansları Bahçeli yaşadığı süre içinde MHP'nin genel başkanı olarak kalacaktır" ibaresini koydurarak Devletov olsun.
Hayret ülkücü camianın tamamı bu tabloya nasıl isyan
etmiyor?
Binlerce gencini toprağa veren bir hareket bu duruma topyekün nasıl başkaldırmaz ve bireysel hesapların esiri olur?