Vuslat Dergisi Temmuz Sayısı Çıktı
Aylık Eğitim, Kültür ve Düşünce Dergisi Vuslat, 97. sayısında Svat saldırılarını ve neticesinde yaşanan dramı manşetine taşımakta...
Aylık Eğitim, Kültür ve Düşünce Dergisi Vuslat, 97. sayısında Svat saldırılarını ve neticesinde yaşanan dramı manşetine taşımakta : "İşgal Ateşi Sınır Tanımıyor"
Cemaat-i İslami Keşmir sorumlusu A.Rasheed TURABİ ile konuya ilişkin yapılan röportajda, bölgede yaşanan tüm hadiselerin Amerikanın bir fitnesi olduğuna işaret ediliyor.
Dergi bu ay Şahitlik kavramı üzerine dosya çalışması hazırlayarak, örneklik, tanıklık sorumluluklarına dikkat çekmekte" Şehadet getirdiğimiz imanın şahitleri olunduğu taktirde iddia edilen şehadetin anlam kazanacağının altı çiziliyor.
Konuya ilişkin Ali ÖNER ve H.Kerim ECE'nin yazılarının yer aldığı Vuslat dergisi, Şehadetinin 3. yılında Çeçenistan Cihadının efsane komutanlarından Şehid Şamil BASAYEV'i de unutmamış.
10.Temmuz.2006 yılında şehid olan Şamil BASAYEV'in hayatının anlatıldığı yazıların yer aldığı dergi, arka kapağını Şehide ve önemli bir sözüne ayırmış : "Açıkça ifade ediyorum ki İslam toprağını müdafaa etmek bir zorunluluktur, bir ödevdir."
Vuslat Dergisi İrtibat : 0 216 612 78 22 www.vuslatdergisi.com
Bir Şehid, Bir Şahid
Şamil BASAYEV
Dergimizin geçen ayki sayısında Nifak ve Münafıklık karakteri üzerinde durmaya çalışmıştık. Bu tehlikeli hastalığa karşı uyarılar yaptıktan sonra şu soruyu sormuştuk : Şahitlik mi, Nifak mı?
Bu ay ise bu soruya cevap veriyor ve "Şahitlik" diyoruz. Hakkın ve adaletin şahitleri olabilmenin bir Mü'minlik vasfı olduğunu hatırlatıyor, zihinlerimizi Şehadet kavramı üzerine odaklanmaya davet ediyoruz.
Bu konuda çalışmasını bizimle paylaşan H.Kerim ECE'nin, "Şehâdet; sadece dille veya yürekle söylenen bir zikir cümlesi değil, bir hayattır. Müslümanca bir yaşantıdır. Müslümanın hayatı onun tanıklığıdır. Müslüman neye şehâdet ediyorsa, hayatı öyle yaşar. Yaşadığı gibi de şehâdet eder." vurgulu cümlesiyle konuyu güzel özetlediğini söyleyebiliriz.
Şahitliğini gerçekleştirdiği imani değerler üzere canını verenlerin vasfı olan "Şehid" kavramını da gündeme getirdiğimiz bu sayımızda, hayatıyla, liderliğiyle, komutanlığıyla ve insanlığıyla düzgün bir örneklik gösteren Şamil BASAYEV'i unutmadığımızı belirtmek istedik. 10.Temmuz.2006 tarihinde şehadete ulaşan büyük komutanı, şehadetinin 3. yılında tanıtmak ve hatırlatmak arzusundayız.
O'nun aktif bir şekilde içerisinde yer aldığı İslami mücadelenin takipçileri olduğumuzu haykırmak istiyoruz. Rabbim Çeçenistan cihadının sembol ismi Şamil BASAYEV'in şehadetini kabul, bizlere de onların yolunu sürdürmeyi nasip etsin.
ABD'nin desteği ve yüksek rüşvetiyle Svat vadisinde kendi insanlarını katleden Pakistan ordusu, bu katliamlarını sürdürmeye kararlı gözüküyor.
Vuslat Dergisi olarak, 3000'in üzerinde insanın öldüğü, 3milyon kişinin mülteci konumuna düştüğü bu saldırılar karşısında dünya ve Müslüman kamuoyunun seyirci kalmasından dolayı rahatsızlığımızı belirterek bir bilgilendirme programı gerçekleştirdik.
"İnsani dram ve ilgisizlik", "Taliban'ın bölge icraatları" ve "saldırıların temel sebeplerinin" konuşulduğu programımıza gösterilen ilgi, bölgeye yapılan yardımlarla paralellik arz ediyordu. Rabbimiz Allah bizleri, bölge ve insan ayırt etmeksizin zulme ve zalime karşı duran, Adaletin şahitliğini gereği gibi gerçekleştiren kullardan eylesin.
Bu hassasiyetle Svat dramını kapağa taşıyarak, yaşananların tek sorumlusunun ABD işgali olduğunun altını çizmek istiyoruz.
Bu ay, dergiciliğin ne kadar zor ve yardım isteyen bir iş olduğunu hatırlatan yazısıyla Bilal KUL hislerimize tercüman olmuş. Kendisinin "okur okuyup kaybolamaz. Okuduğunu hissettirmeli, yanlışa yanlış, doğruya doğru demelidir. Böylece yazarlar ve okurlar birbirleri ile bütünleşir. Bir nevi aile olurlar. Aksi halde ise bir grup insan aşkla şevkle başlar dergi çıkarmaya ve nihayet bir süre sonra kapatır giderler. Suya yazı yazmaya ne kadar devam edebilir ki insan." sözlerinin önemine işaret etmek istiyor, okuduğunu hissettiren okurların dergisiyle bütünleşmesi sonucu güçlü bir aile olabilmeyi temenni ediyoruz.